Şimdi artık samimiyet ve icraat zamanı
Tüm ekonomik ve diğer mali olumsuzluklara rağmen; halkımız, iktidara tekrar destek verdi. Halkımız, yapmış olduğu bu tercih ile aslında ekonomiden daha fazla önemsediği konuların olduğunu ortaya koydu. Bu tercih ile aslında hükümete yeni bir görev verdi. Bu görev; insana yatırım ve değerlerimiz temelinde yeni bir medeniyet inşa etme görevidir. Değerlerimiz zemininde yeni bir medeniyet inşa etmenin en önemli boyutlarından birisi de bu medeniyetin beslendiği kültür külliyatına ve düşünsel dokuya yapılan saldırıları kararlı bir şekilde bertaraf etmektir. Aziz milletimiz, artık hükümetin iktidar olmasının yanı sıra, muktedir olmasını talep etmektedir. Yeni bir medeniyet inşa etmek; ürkek ve mahcup adımlarla başarılabilecek bir iş değildir. Bu fazilet ve erdem medeniyetini tehdit eden en önemli tehdit unsuru, nesilleri ifsat etmeyi, toplumları kimliksizleştirmeyi hedef alan sapkın terör unsurlarıdır. Küresel sitemin finanse ettiği bu şer odakları, tüm insanlık için bir tehdittir. İnsanlık neslini sınırlama ve tüm kimlikleri ortadan kaldırarak savunmasız bir toplum oluşturmak isteyen bu yapılar; dünyadaki tüm toplumları, toplumsal mühendislik oyunlarına ve operasyonlarına açık hale getireceklerdir. Bu aşamadan sonra toplumlar, millet olmaktan çıkar; sürü ve yığınlara dönüşür. Direnç refleksi ortadan kalkmış ve o topluma kimlik kazandıran öğeler ortadan kaldırılırsa; sürüye dönen toplumlara çoban olmak ve bu sürüleri gütmek son derece kolaydır.
Bütün insanlık gibi ülkemiz de büyük bir terör dalgası ile karşı karşıyadır. Kimse bu sapkın terör tehdidini göz ardı edemez. Yarın iş işten geçer ve önlem alınmak istense de bedeli ağır olur. O halde toplumu istila etme potansiyeline sahip olan bu virüsün kaynağını kurutmak gerekir. Öncelikle bu düşünsel ve kültürel zemini besleyen tüm kanallar kurutulmalıdır. Eş zamanlı olarak çıkarılacak yasalarla bu terör eylemlerinin ve teşebbüslerin tamamı yasaklanmalıdır. Bu amaca matuf bütün dernekler kapatılmalı ve üyeleri terör suçundan yargılanmalıdır. Elebaşları da terör örgütü yöneticiliğinden yargılanmalıdır. Bu büyük tehdit, ürkek adımlarla ve pansuman önlemlerle ortadan kaldırılamaz. Burada söz konusu olan yasal boşluk derhal ortadan kaldırılmalıdır. Bu mesele sadece valilerin inisiyatifine terk edilecek bir mevzu değildir. Halkımız bu konuda devletten kararlı ve kapsamlı adımlar beklemektedir. Bu dönemde özellikle aziz halkımız bu ve benzeri konuları halletmesi için iktidara bu yetkiyi vermiştir.
Her geçen gün sapkın terör grupları daha ileri hamlelerle yol almaktadır, tehdidin boyutu büyümektedir. Daha önce belirttiğimiz gibi tekrar etmekte fayda görüyoruz: Bu sapıklık, sıradan bir sapıklık eylemi değil, toplumumuzu teslim almaya çalışan organizeli bir terör faaliyetidir ve uluslararası finans ve lobi desteğine sahiptir. Bu küresel şeytan çarkı, evlatlarımızı birer Truva atına çevirip toplumumuzu evlatlarımız vasıtasıyla teslim almaya çalışmaktadır. Bu bir milli güvenlik sorunudur. Çok kapsamlı bir program ile bu sapkın terör çetesinin, evlatlarımıza uzattıkları pençe ve dişleri kırılmalıdır.
Hemen bu gün harekete geçmeliyiz. Bir dakika bile kaybedecek zamanımız yoktur. Bu konuda söylemler yetmiyor, millet icraat bekliyor.
Evet, halk olarak diyoruz ki:
Bugün değil ise ne zaman? Artık iş yapıyor gibi görünüp bir şey yapmama tablolarını görmek istemiyoruz. Kımıldayıp, umut uyandırıp, bir türlü yürümeme ve kalkıp koşmaya başlamama tablolarını görmek istemiyoruz. Kalkın, yürüyün, adımları hızlandırın ve koşun.