Türkiye Siyasetinde Yeni Dengelerin Kilometre Taşı
2023 seçimleri, Türkiye siyaseti için bir milat olacaktır. Şöyle on yıl sonra geriye dönüp bakıldığında siyasetin zemininin ve denklemlerinin bu günlerde oluştuğu görülecektir. Siyasetteki ağırlığı oy sayısı ile ölçülemeyecek olan ve çok güçlü bir çarpan etkisi olan HÜDA PAR, Türkiye siyaset hayatının temel siyasi aktörlerinden birisi haline gelecektir. HÜDA PAR açısından artık tabiri caiz ise tekerlek dönmeye başladı ve Şair’in deyişi ile “artık bu tekerlek kalmaz tümsekte…”
Bu günlerde HÜDA PAR’a saldıranların bir kısmı günübirlik saiklerle bu çirkin yönelime başvururken, bir kısmı da HÜDA PAR’ın gelecekteki olası konum ve rolüne bakarak böyle bir tutum benimsiyorlar. Bu saatten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Yerel seçimlerle beraber asıl süreç o zaman başlayacaktır. Göz önünde olan bazı belediyelerin kazanılması ile beraber, halkımız HÜDA PAR’ın gerçek hizmet anlayışı ile tanışacaktır. Hür kadrolarla beraber, birçok imkâna sahip belediyelerin maksimum hizmet kapasitesi görülecektir. İşte tam da bu noktada belediye başkanlarını tarihi bir sorumluluk bekliyor olacaktır. Belediye başkanlarının performansı, HÜDA PAR’ın siyasetteki yerini büyük ölçüde belirleyecektir. Yani hizmet siyaseti zemininde halk ile bütünleşmenin koridoru açılacaktır. HÜDA PAR, sahip olduğu kültür külliyatı ve kendisine yakın sivil toplum kuruluşlarının, özellikle deprem bölgesi başta olmak üzere, aylardır ortaya koymuş olduğu müthiş ve aralıksız performans; bu çevrenin ne kadar güçlü bir müktesebat, motivasyon ve alt yapıya sahip olduğunu göstermektedir. İşte ortaya çıkan bu muazzam potansiyel, belediyecilik alanında bu partinin yapabilecekleri hakkında bize fikir vermektedir. Bu partinin kitleselleşmesinin yolu belediyelerdir. Aynen zamanında Refah Partisi’nin ve Sayın Erdoğan’ın belediyeler üzerinden büyük bir çıkış yakalaması gibi.
Bu seçimlerle beraber, Kürt sorunu konusunda ikinci bir aktörün varlığını herkes kabul etmek durumundadır. Hem dünya hem Türkiye hem de Kürtler, Kürt meselesinin çözümü hususunda bölgede yeni bir aktörün söyleyecek sözünün olduğunu gördüler. Özellikle Kürtleri temsil iddiasında olan HDP zihniyetinin, marjinal Türk solunun etkisi ile makas değiştirmesi ve Kürt sorunundan öte, ideolojik kaygılar ile hareket etmesi, kitleleri yeni bir arayışa sürüklemiştir. Artık bölge hakkında herhangi bir plan ve proje varsa şüphesiz ki, hesap edilmesi gereken en öneli aktörlerden birisi HÜDA PAR’dır.
Sosyalizmi yaymak ve halkımızı değerlerinden koparmak için Kürt sorununu kullanan figürler, artık eskisi gibi rahat alan bulamayacak ve Kürtlerin kendilerine mahkum olduğu tek adres olmaktan çıkacaktır. Bu seçimlerle beraber, devlet aklı da Kürt sorununun çözümünde İslami kimliğe sahip olan Kürtlerin veya Kürt ağırlıklı yapıların ihmalinin ve göz ardı edilmesinin ne kadar büyük bir yanlışlık olduğunu gördü. Bu saatten sonra Kürtlerle alakalı atılacak her adımda HÜDAPAR hesaba katılacaktır, katılma zorundadır. HÜDA PAR ve çevresinin yok sayıldığı her plan akim kalmaya mahkûmdur.
Yine bu seçimler bir kez daha bize şunu göstermiştir:
Türkiye’de siyasetin zemini tamamen kaymıştır. Artık o eski siyasi adresler ve kimlikler neredeyse tamamen geçerliliğini yitirmiştir. İlkeli siyaset devri kapanmıştır. Kırmızı çizgiler tamamen silikleşmiştir. Siyasetteki üslup, vatandaşı kutuplaştıracak ve birlikte yaşama iradesini kıracak kadar çirkinleşmiştir. İşte tam da bu noktada vatandaşlarımız siyasi adres tayininde şu noktalara dikkat etmelidir:
- Görüşü ne olursa olsun, ilkeli siyasetin merkezi haline gelen siyasi adresler tercih edilmelidir. Kutuplaştırıcı değil tüm farklılıkları ile birlikte yaşama iradesini ve bütün farklılıklara rağmen beraberce medeniyet inşa etme ameliyesini temel perspektif haline getiren bu memleketin evlatları tercih edilmelidir.
- En fazla hizmet odaklanan, sizin bağrınızdan çıkan ve toplumu kocaman büyük bir aile gibi gören ve halka hizmeti, Hakk’a hizmet düsturu olarak benimseyen siyasi adresleri destekleyiniz. Madem siyasetin zemini tamamen değişmiştir o halde halkımız da tercihlerini belirleme kriterlerini revize etmelidir.