• DOLAR 34.446
  • EURO 36.302
  • ALTIN 2837.002
  • ...

Bu günkü konumuz, futbol. Televizyon ekranlarında artık görmekten bıktığımız ve her konuda fikri olan gazeteciler ve televizyoncular gibi; bilmediğimiz, yabancısı olduğumuz bir sahada yorum yapmayı düşünmüyoruz elbette. Din, siyaset, spor, ekonomi, askeri konular vs. gibi bilumum, konu ne olursa olsun, hep aynı kişileri görmeyi eleştirdiğimiz için aynı yanlışa düşmek istemiyoruz. Burada futbolun farklı bir yönüne dikkat çekmek istiyoruz. Geçenlerde Amed Spor ve Bursa Spor maçı vardı. Maçtan önce ve sonra yaşananlar, maçın ve skorunun önüne geçti. Günler öncesi sosyal medyada başlayan atışmalar, çok çirkin boyutlara vardı. Maç esnasında ve sonrasında da pek de dostluk anlamı ifade etmeyen görüntüler yaşandı. Aslında başta futbol olmak üzere, sporun, dostluğa ve sosyal mutabakata hitap eden boyutu vardır. Aslında bu müsabakalar, dostlukların pekişmesi için bir fırsattır. Düşünün ki; sosyal medya üzerinden yapılan çirkin atışmalar yerine, dostluk mesajları olsaydı, maç centilmence bir ortamda gerçekleşseydi ve maç sonrasında da çok güzel bir dayanışma ve misafirperverlik örneği gösterilseydi ne güzel olurdu. Hatta böyle bir tablo birçok insanı mahcup ederdi ve başkalarına da güzel bir örnek olurdu. Özellikle Türkiye’deki farklı halkların ve şehirlerin biri birlerine karşı olan yargıları yerle bir olurdu. Peki bu güzel fırsatları değerlendirmek çok mu zor? Elbette hayır… Ama birileri, dostluk zemini olacak ortamları, ısrarla düşmanlık zeminine çekmeye çalışıyor. Futbol fanatizminin ırkçılık ile harmanlanması, toplumsal birliktelik ve mutabakat zeminini tahrip ediyor. Maalesef bu mesele sadece futbol ve fanatik kesim ile sınırlı kalmıyor, hayatın diğer alanlarına da yansıyor. Bu konuda herkese ve kesime sorumluluk düşüyor. Farklı hesapları olan ırkçılara ve futbol fanatizmine müsaade etmemek gerekir.

Bu maç ile alakalı dikkat çeken bir diğer hususa da değinmek yerinde olacaktır. Maç esnasında tribünlerde bazı şahıslar Kürdistan bayraklarını açtı. Sosyal medyada ve bir kesim kamuoyunda büyük bir tepki yükseldi. Bu ülkenin en büyük sorunlarından birisi; yapay ve son derece basit olayları, hayat memat meselesi haline getirmektir.  Bayrak açanlardan bazılarının gözaltına alındığı ifade edildi.

Sözün burasında şu soruyu soralım:

Eğer açılan bayrak, Katalan bayrağı veya Kuzey İrlanda veya Doğu Timor bayrağı olsaydı acaba nasıl bir tepki gösterilirdi? Irak Kürdistanı’nın statüsü hem anayasal olarak hem de uluslararası hukuk çerçevesinde sabittir. Diplomatik statülerinin ne olduğu herkesin malumudur. Statüsü, uluslararası hukuk ve Irak anayasası nezdinde belirlenmiş bir bölgenin bayrağı niye birilerini rahatsız eder? Futbol tribünleri, heyecanın dorukta olduğu mekânlardır. Böyle bir yerde bazı taraftarlar sevinçlerini bu şekilde ifade etmişlerse, habbeyi kubbe yapmanın bir anlamı yoktur. Böyle olaylarda sağduyulu olmakta fayda vardır. Asıl problem o bayrak değil, o bayrağı problem yapıp başkalarının suiistimaline fırsat vermektir.

Bundan sonra, başta futbol olmak üzere, tüm spor müsabakalarının dostluğa, barışa ve toplumsal mutabakata hizmet etmesini ümit ediyoruz. Bu konuda herkesi de sorumlu olmaya davet ediyoruz. Memleketimizde maalesef var olan önyargı duvarlarının muhkemleşmesine hizmet eden tüm davranışları yanlış buluyoruz.