• DOLAR 32.601
  • EURO 34.831
  • ALTIN 2496.078
  • ...

Bu pandemi sürecinde vatandaşın belki de en fazla şikâyetçi olduğu yerlerden birisi, “ağız ve diş sağlığı merkezleri”dir. Bu süreçte kısmi de olsa bazı prosedürler değiştiği halde, nedense diş hekimlerinin tavırları hiç değişmedi. Ve ısrarla vatandaşlar, özel diş hekimlerine yönlendiriliyor. Sanki vatandaş diş hekimlerini yolunu bilmiyor da vatandaşa yol gösteriliyor gibi… Ne anlatılırsa anlatılsın dinlemeyen, zaten çözüm üretme gibi bir niyet olmadığı için vatandaşın şikayetini ve halini anlamaya çalışan bir hekim yerine, mal bulmuş mağribi gibi pandemiyi fırsat bilen ve vatandaşı başından savma aracı olarak gören bir profil ile karşılaşıyor vatandaş. Madem hizmet üretmek yerine, vatandaşı başından klişe sözlerle savan, kapı duvar olmuş formatındaysanız orada niye oturuyorsunuz ve o servis niye açık? Birileri, bu krizi adeta fırsata çeviren ve vatandaşsavar rolünü iyice kanıksayan bu görevlilere artık “dur” diyebilmelidir. Eminim ki, pandemi tamamen biterse bile bu maraz edici tavır devam edecek. Hizmet vermeyi askıya almış bu görevlilerin tavırlarına bir de üstenci ve vatandaşı küçümseyen yaklaşım eklendiğinde, diş tedavisi olmaya gelen vatandaşın psikolojisi de bozuluyor. Vatandaşa vebalı ya da cüzzamlı muamelesi yapan bazı tipler var ki,” Ya Rabbi aklıma mukayyet ol!” diyesi geliyor insanın. Bu konuda o kadar şikâyetçi olan var ki, haddi hesabı yok… Zaten diş randevusu alınamıyor. Zor bela randevu alanlar da o kadar yol teptikten ve zaman heder ettikten sonra, bir iki kelime ile baştan savılıyor. Allah aşkına nedir bu hizmetsizlik aşkı???

Örnek olması bağlamında şikâyetini aktaran bir vatandaşı örnek vereceğim ki; bu, sadece örneklerden bir tanesidir. Uzun uğraşlar ve acılara katlandıktan sonra nihayet bir randevu alıyor. Bu vatandaşın diş dolgusu yapılıyor. Sonrası tam tam ibretlik…  “Eğer herhangi bir sıkıntı ve ağrı yaşarsanız bir dişçiye gidersiniz”, diyor diş hekimi.  Vatandaş da “efendim bir sorun yaşarsam size geleyim, diyor.  Dişçi “Yok yok bir dişçiye görün”, demiş. Sanki kendisi dişçi değil de baytarmış gibi konuşmuş. Bu vatandaşın kızması ve ısrarı sonucu bu sefer, “Herhangi bir dişçiye gidebilirsin olmadıysa bana da gelebilirsin”, demiş. Bu olayı sizin takdirinize sunuyorum. Başka bir vatandaş ise ısrarla dişinin uyuşmadığını belirttiği halde dişine tedavi uygulandığını ve gözyaşları içinde kaldığını, ikinci bir iğne yapıldığını ama hiç beklemeden tedaviye devam edildiğini ve iğnenin sonradan tesirini gösterdiğinden bahsediyordu.

Buna benzer nice vakalar duyduk. Oralara uğrayanlar genelde şikâyet ve hayalkırıklığı ile geri dönüyorlar. Randevu alma işi tam marazlık ve sonrası da pek onu aratmıyor.

Pandemi bahanesi ile ortaya konulan bu rezalet tablosuna son verilmelidir. Vatandaş daha fazla mağdur edilmemelidir. Vatandaş bilinçli olarak paralı kliniklere yönlendiriliyor. Vatandaşın zaten parası olsa kimsenin yol göstermesine gerek yok, onlar zaten yolu biliyor.

Tedavi olmaya giden vatandaş, psikolojisi bozuk bir şekilde gerisin geri geliyor. Kimsenin vatandaşa bu muameleyi reva görmeye hakkı yoktur. Hele vatandaşa cüzzamlı ya da vebalı muamelesi yapmaya hiç hakkı yoktur. Yetkilileri bu olaya el atmaya davet ediyoruz.