• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Şu an dünyada ve ülkemizde yaşanan bir ekonomik kriz var. Haliyle gelir durumu düşük olan vatandaşlar bu durumdan daha çok etkilenmektedir. Hükümetin bazı yetersiz politikalarının yanı sıra, halk içerisinde de bir çok birey, kendi imkan ve kabiliyetleri çerçevesinde bu krizin derinleşmesine sebebiyet veriyor. Derken, krizin atlatılması bir yana, her geçen gün kriz daha da derinleşiyor ve kartopu misali büyüyor. Herkes şikâyetçi; ama hiç kimse bu krizdeki rolüne bakmıyor. Birçok kişinin ve kurumun,  bu krizin derinleşmesinde  az çok rolü vardır. Dengeler bir sefer bozuldu mu bu dengenin yerine oturması zor oluyor ve bedeli de ağır oluyor. Dikkat edilecek olursa ekonomide biri birinin alternatifi olan ürün ve hizmetler başta olmak üzere, toplumsal hayatımızda her kalemin diğer kalemlerle bir denge ilişkisi vardır. İşte bu taşlardan bir kaçı yerinde oynadığı zaman, hele de bu kalemler temel kalemler ise zamanında tedbir alınmadığı zaman, domino etkisi yaparak tüm ekonomik dengeleri alt üst eder. Piyasada dengenin bozulması ile istikrasızlık ve belirsizlik başlar. Piyasa belirsizliği, yatırım yapılmasını da engeller. İnsanlar mallarına ve hizmetlerine nasıl bir fiyatlama yapacakları konusunda tereddüde düşer. Alıcılar da mecburi olmadıkça mal ve hizmet almak yerine, pozisyonlarını korumayı tercih ederler. Derken ekonominin çarkları zayıfladıkça zayıflar. İşte tam burada devletin ve ilgili kurumların piyasa düzenleme araçlarını devreye koyarak bir piyasa istikrarı sağlamaları icap eder. Bunu yaparken de vatandaşa güven verilmeli ve vatandaşın lehine düzenlemeler yapılmalıdır. Kurumsal kanalların işleyişine dikkat edilmeli ve bu krizi fırsata çevirmeye çalışan muhterislere fırsat verilmemelidir. Denetimler artırılmalıdır. Ama özellikle piyasanın dengesini bozan temel kalemlere ilişkin sorunlara çözüm bulunmalıdır. Akaryakıt, doğalgaz ve elektriğe zam geldikçe piyasanın kıpırdaması kaçınılmazdır. Eğer piyasa istikrarından bahsedilecekse önce bu kalemlere ilişkin sorunlar giderilmeli veya hafifletilmelidir. Bugün yapılan zamlarda korkunç insafsızlıklar varsa da bu zamlarda, temel kalemlere gelen zamların etkisi göz ardı edilemez. Denetim demişken, önce devlet kendisini, sonra vatandaşı denetlemelidir. Özellikle devlet kaynaklı zam ve vergi kalemlerindeki artışa bakıldığında, devletin piyasayı kontrol etme yerine piyasanın peşinde sürüklenip uyum sağladığı intibaını uyandırmaktadır. Çarşı, pazar ve market yanıyorken, acaba karar verici merciler saha çalışmalarını bizatihi yapıyorlar mı? Özellikle akla ziyan bazı hamleler, acaba aşağıdan yukarıya durum raporu yapılırken, danışmaların ve görevlilerin, çeşitli saiklerle saha gerçeklerini farklı yansıttıkları endişesini uyandırmaktadır. Atılan bazı adımlara başka da mantıklı açıklama bulamıyoruz.

Yetkilileri uyarma kabilinden, şu meşhur hikaye ile yazıyı bitirelim:

Kralın biri taht odasında otururken, pencereden sesler gelmiş; ''güzel elmalarım vaaaaaar!''

Bakmış, yaşlı birisi, at arabasında elma satıyor. Etrafında müşteriler…

Kralın canı çekmiş ve baş vezirini çağırmış; -Al sana beş altın, koş bana elma al.

Baş vezir, vezirlerden birisini çağırmış; -Al sana dört altın, koş elma al.

Vezir saray görevlilerinden birisini çağırmış; -Al sana üç altın, koş elma al.

Saray görevlisi muhafız komutanını çağırmış; -Al sana iki altın, koş elma al.

Komutan nöbetçiyi çağırmış; -Al sana bir altın, koş elma al.

Nöbetçi çıkmış, yaşlı ihtiyarı yakasından tutmuş ve demiş:

 -Hey sen, ne bağırıyorsun? Burası han mı, yoksa saray mı? Defol buradan. Arabana da elmalara da el koyuyorum.

Nöbetçi, muhafız komutanına dönmüş; -İşte şef, iyi dalavere çevirdim. Bir altına yarım araba elma.

Komutan saray görevlisine dönmüş; -İşte, iki altına bir çuval elma.

Saray görevlisi vezire dönmüş; -İşte, üç altına bir torba elma.

Vezir, baş vezire dönmüş; -İşte, dört altına yarım torba elma.

Baş vezir kralın huzuruna çıkmış; -İşte kralım, emrettiğiniz gibi. Buyurun, beş elma.

Kral oturmuş taht odasında ve düşünmüş; "Beş elma-beş altın. Bir elma-bir altın ve halk elmalara hücum ediyor. Demek ki vatandaşın durumu çok iyi… O halde vergileri hemen artırmak lazım.