Bizde bu zihniyet oldukça
Evet, bizde zihniyet değişikliği olmadığı müddetçe topraklarımızdaki kan ve gözyaşı eksik olmayacaktır. Biz silah aldıkça ve bu silahları da birbirimizi öldürmek için kullandıkça, ABD`nin içimize ektiği fitne tohumları eksik olmayacaktır. Çünkü İslam ülkelerinde kanın dökülmesi demek, Amerika başta olmak üzere küresel kan ve savaş baronlarının rant çarklarının işlemesi anlamına gelmektedir. Bizim kanımız, emperyalistlerin ekonomisi için adeta can suyudur. Vahşi kapitalizm, bizim kanımızla beslenmektedir. On yıllardan beri Ortadoğu`da aynı tezgâh işlemektedir. Bunca zaman denenen metotların hala kullanılabilir olması son derece ibret vericidir.
Tezgâh son derece basit bir şekilde işlemektedir. İslam ülkeleri birbirleri için tehdit olarak gösterilmektedir. Halkı Müslüman olan ülkeler, birbirini tehdit olarak gördükleri için de büyük bir silahlanma yarışı içerisine girmektedirler. Bir tarafın silah aldığını gören, daha fazlasını alıyor. Diğer ülkeler de bu çılgınca ritme ayak uydurmaktadırlar. Derken, bu döngü böyle devam ediyor. İç çatışmalarımızda emperyalistlerin silahlarını kullanmaktayız. Alınan silahların israile karşı kullanıldığı görülmemiştir. Bu silahları, harici güçlere karşı kullanmak yerine, işgalci güçlerin politikalarına hizmet için kullanmaktayız.
Amerika en çok silahı Ortadoğu'ya satıyor. Kendi menfaatleri doğrultusunda terör örgütlerine destek sağlayan Amerika'nın, Ortadoğu'ya yaptığı silah satışı yüzde 25 oranında yükseldi. İslam ümmetinin kaynakları bu silahlanma yarışına kurban edilirken, halk sefalet içerisinde yüzmektedir.
Yaşanan çatışmaların kazananı ise daima Amerikalı silah tüccarları oldu.
2013-2017 yılları arasını kapsayan araştırmaya göre; Amerika'nın Ortadoğu'ya yaptığı silah satışı yüzde 25 oranında arttı. Dünyanın en büyük silah satıcısı olan 5 ülke; ABD, Rusya, Fransa, Almanya ve Çin; 2013-2017 döneminde dünya genelindeki toplam silah satışının yüzde 74'ünü gerçekleştirdi. Bu alandaki liderliğini sürdüren ABD'nin toplam satışlar içindeki payı, yüzde 34 olarak açıklanmıştır. Bu dönemde 198 ülkeye silah satan ABD'nin Ortadoğu ülkelerine yaptığı satışlar, toplam satışlarının yüzde 49'unu oluşturdu.
Küresel şer güçlerin topraklarımıza dönük komplolarına biz zemin hazırlamaktayız. Biz, onların silahlarına talip olduğumuz müddetçe, elbette onlar da bu pazarı kaybetmek istemeyeceklerdir. Tam da sözün bu noktasında aklımıza, bizim durumumuzu anlatan bir hikaye gelmektedir. Adamın birisi, diğerine para verip, ensesi kalın birisine tokat atmasını ister. Parayı alan adam, gösterilen adamın ensesine tokat atar. Tokadı yiyen adam, şaşkınlık ve öfke ile tokat atana bakar ve “la havle” çekip yoluna devam eder. Para sahibi tekrar para verip adamın tokat atmasını ister. Ensesine tokat atılan adam, artık öfkeden çıldıracak hale gelmiştir. Tokat atan adamın boğazını sıkar ve öfkeyle şöyle der: Be adam, enseme ne diye tokat atıp duruyorsun?
Tokatçı adam şöyle der: “Kusura bakma, şu gördüğün adamda para oldukça ve sende de bu ense oldukça tokat atmaya devam edeceğim.”
Belki bu anlatılan bir hikâyedir; ama bizim gerçeklerimizi güzel bir şekilde anlatmaktadır.
Biz, zihniyetimizi değiştirmediğimiz müddetçe, kan ve savaş baronlarının bize sattıkları silahları almaya ve bu silahlarla bir birimizi öldürmeye devam edeceğiz. Biz, onlardan silah aldıkça; onlar, daha fazla kan için, fitne alevini körükleyeceklerdir. Topraklarımızda yıkım, kan ve gözyaşı eksik olmayacaktır. Ve bu döngü hep böyle devam edecektir.