• DOLAR 34.676
  • EURO 36.645
  • ALTIN 2927.578
  • ...

Somali`deki kıtlık bazen gündemi meşgul eder. Bu açlık krizinin sebebi olarak da; ya kuraklık gösterilir ya da Somali`nin büyük bir kısmı(% 85)`nı kontrolü altında tutan Şebab Hareketi`nin yardımları engelleme girişimleri gösterilir. Somali`ye yardımdan bahsedilir; ama sorunun temeline inilmiyor. Kimi iyi, kimisi de başka niyetlerle yapılan yardım faaliyetleri lokal ve geçici bir çözüm olmaktan öteye gidemiyor. Oysa daha yirmi yıl öncesine kadar, Batılıların her türlü emperyalist faaliyetlerine rağmen bu topraklarda yetişen mahsuller bu insanlara fazlası ile yetiyordu. Buğday ve benzeri gibi tahıllar bu topraklarda yetişiyordu. Batılıların aktif olarak Somali`ye komşuları ile beraber müdahalesi,  beraberinde siyasi istikrarsızlığı ve ekonominin iflasını getirdi.1991`den beri çeşitli bahanelerle yapılan bu müdahalelerin ardı arkası gelmiyor. Özellikle de Hıristiyan Etiyopya, sürekli olarak uluslararası güçlerin himayesinde ve kışkırtması ile bu ülkenin içişlerine karıştı ve savaş açtı; istikrarsızlığın baş kaynağı oldu; Somali toprağı olan Ogadin`i işgal etti. Zaman zaman Etiyopya`ya, Kenya ve Tanzanya da iştirak etti. Batılıların ve komşu devletlerin Somali`ye müdahaleleri ve buradaki halkın siyasi tercih ve iradelerine tahammül edememeleri, Somali`de yaşanan insanlık dramının temel nedenleridir.

Somali`de istikrar zemini defalarca yakalandığı halde ve halk, İslami eğilimli yapıların iktidarına onay verdiği halde, Batılıların tahammülsüzlüğü ve bu iktidarlara karşı çeşitli yöntemlerle açmış oldukları savaş neticesinde toplumsal istikrar darbe aldı.

Son olarak da laik eğilimli unsurların yönetimde tutunamaması neticesinde, bu sefer de İslami kesim arasında Batılıların çıkardıkları fitne sebebi ile Somali kaosa sürüklendi ve şu an bu kaos nedeni ile toplumda bir türlü siyasal ve ekonomik dengeler istikrara kavuşmuyor.

Mogadişu dışında ülkenin hâkimiyetinde hiçbir sözü olmayan merkezi kukla yönetimi ısrarla Somali halkına dayatılıyor ve bu ülke ile ilişkiler neredeyse hiçbir hükmü olmayan bu iktidar üzerinden yürütülmeye çalışılıyor.

Uluslararası yardımın da bu yönetim vasıtası ile yapılması hedefleniyor. Tabiatıyla muktedir olmayan bu iktidar, yaygın bir yardım ağı kuramıyor ve koordine edemiyor.

 Başta güney Somali olmak üzere, ülkenin büyük bir kısmına yapılabilecek yardım ise; ABD başta olmak üzere, Batılıların engeline takılıyor. Çünkü ABD çıkarmış olduğu yasalarla bu bölgelere insani yardım götürmeyi teröre yardım ile eş tutuyor. Somali`deki insanlık dramını ortadan kaldırmaya çalıştığını iddia eden riyakâr Batılılar, aslında buraya yardım yapma adı altında, yardım faaliyetlerini kontrol atına almaya çalışıyorlar ve istemedikleri bölgelere ise giden yardımı terörle mücadele yalanı ile engelliyorlar. Nitekim birçok Batılı siyaset uzmanı da bu gerçeği dile getirmiştir.

Siyaset bilimi profesörü olan Ken Menkhaus, Somali`de savaş ve kuraklık sonucunda ortaya çıkan açlık tehlikesinden onbinlerce insanın ölmesinde ABD`deki anti-terör yasalarının büyük sorumluğu olduğunu söyledi. Medyanın, suçu tek başına insani yardım faaliyetlerini engelleyen İslami El Şabab örgütüne yüklediğini belirten Menkhaus, bu durumun gerçeği yansıtmadığını belirtti.

ABD`de gerçekleştirilen 11 Eylül saldırılarının ardından, 2001 yılı içinde yürürlüğe giren yasaya göre, ABD tarafından “terörist” olarak adlandırılan bir gruba farkında olmadan bile herhangi bir maddi destekte bulunanlar ağır cezalara çarptırılabiliyorlar. Somali`de başkent Mogadişu dışında kalan geniş bölgeleri kontrol eden El Şabab, ABD devleti tarafından El Kaide`nin Somali ayağı olarak adlandırıldığı için, insani yardım örgütleri “teröristlere yardım(!)” gerekçesiyle cezalandırılmaktan çekiniyor.

İşte ABD`nin bu yaklaşımından dolayı birçok yardım kuruluşu bölgeye gidemiyor. Daha çok, ABD`nin onay verdiği ve çoğu da insani yardım yapma dışında hedeflere sahip kuruluş ve hareketler bölgeye gitmektedir.

Son yapılan tahminlere göre ülkeyi yeni bir kıtlık beklerken, bunun sonucunda yeni bir gıda krizinin ortaya çıkacağı öngörülüyor.  ABD ise hala yardımları engelleme ve onurlu Somali halkını teslim almak için türlü entrikaların peşinde. Yardım silahı ile insanların kimlikleri ve inançları yok edilmek isteniyor. Batılı zalimler, insani yardımları engelledikleri gibi, buradaki direnişçi Müslümanları da, halklarına düşman ve açlık krizine rağmen insanlara yapılan yardımları engelleyen merhametsiz unsurlar olarak göstermeye çalışıyorlar. Maalesef niceleri de, melek maskesi takmış bu iblislerin propagandalarına kanıyor.