• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Kanser hastalığının en basit tarifi “Hücre çoğalmasıdır.” Biraz daha geniş tanımlaması ise; “Dış faktörlerin etkisiyle vücudun belirli bir bölgesindeki hücrelerin kontrolsüz ve sürekli çoğalmasıyla oluşan bir hastalıktır”

Bir doktordan dinlemiştim. Normal sağlıklı bir insan dahi yılda bir-iki kez kanser oluyormuş. Yani vücudunun bazı yerlerinde dış faktörlerin etkisiyle belli bir düzeyde olması gereken hücrelerinin sayısı normalin üstüne çıkıyormuş. Yani kansere yakalanıyormuşuz. Bu durumda bağışıklık sistemimiz devreye girip o fazlalaşan hücreleri yok edip normal sayısına indiriyormuş. Bu durumdan hiç haberimiz bile olmuyormuş. Kansere yakalanıyormuşuz, güçlü bağışıklık sistemimiz bizi tedavi ediyormuş. Bağışıklık sistemi zayıf olduğunda, kontrolsüz çoğalan o hücrelerle mücadele edemediğinde, mücadelede zayıf kaldığında da onkoloji hastanesine yolumuz düşüyormuş.

23 yaşında yaşı epey ilerlemiş yaşlı mevcut hükümete baktığımızda bu hükümetin hasta olduğunu hemen anlıyoruz. Şikâyetlerini dinlememize bile gerek yok. Hiçbir tetkik ve tahlile ihtiyaç duymadan ilk bakışta şöyle bir elinizle omuzundan tutup baktığınızda hemen kanser teşhisini koyabiliyoruz.

23 yıl öncesinde ve birkaç yıl öncesine kadar sokaklarımızda böylesi kontrolsüz ona buna saldıran haberlerin sıradan bir haberi olan başıboş köpeklerimiz mi vardı? Kontrolsüz hücre çoğalması gibi köpekler çoğalmış.

Bağışıklık mesabesinde olan Hükümetin Başı Cumhurbaşkanı Erdoğan başıboş köpek sorununa geçen sene bir çözüm bulacağını söyledi ama zayıflamış bu bağışıklık sistemi hücre çoğalması gibi çoğalan bu köpek sayılarını olması gereken seviyeye indiremedi.

İnancımız gereği faizin her türlüsü haramdır. Daha birkaç yıl öncesine kadar düşük bir düzeyde olan faiz oranları minimum % 45, yer yer % 50 ve % 60 oranlarına çıkmış. Haramzadeler işi gücü bırakmış, var olan paralarını faize yatırıp yan gelip yatmış durumda. Cumhurbaşkanının fakir fukarası-garip gurebası bu faiz lobisine çalışır duruma düşmüş.

Bağışıklık mesabesinde Cumhurbaşkanı hükümetin başı Erdoğan bu oranı düşürmekte yetersiz kalmış, topu Şimşek’e atmış, o da şimşekleri çaktıkça çakıyor. Tutturduğu para sıkılaştırma politikası nedir bilmiyorum ama faiz lobisinin fakirin emeğini sıkılaştırdıkça sıkılaştırdığını biliyoruz.

Kanser hücreleri gibi kontrolsüz çoğalan o kadar çok şey var ki! Şu üç harfli marketler. 20 yıl öncesi var mıydılar? Bunlar da kanser hücreleri gibi çoğaldıkça çoğaldılar. Fakir fukaranın boğazına sülük gibi yapıştılar.

Bağışıklık sistemi mesabesinde Cumhurbaşkanı hükümetin başı Erdoğan zaman zaman bunlara müdahale etmeye çalıştı ama ne yazık ki bağışık sistemi eski formunda değildi o da yıllara yenik düşmüş zayıflamıştı. Üç harfliler çoğaldıkça çoğalmış Erdoğan’ın vitamin deposu hükmünde fakir fukara-garip gureba, işçi, emekli zayıfladıkça zayıflamıştı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yardımcısı Nihat Zeybekçi’nin israil ile ticareti savunması ve bu ticareti 6 satıp 1 aldığımız ülke diye nitelendirdiği açıklamasını duymuşsanız bu bünye metastaz durumunda diyeceğinizi biliyorum.

Bildiğiniz üzere en kötü hastalık hastanın hastalığını kabul etmemesidir. Yıllardır hasta hükümete hasta olduğu söylendi. Ama hükümet bu söylemlere kulağını kapattı bize kas göstermeye çalıştı. Hasta olduğunu kabul etmedi. Ta ki %25 çöplüğündeki CHP Türkiye’nin birinci partisi olana kadar. An itibarıyla hükümet hasta olduğunu kabul etmiş gibi görünüyor.

Ama bir sorun daha var. Belki de en önemli sorun. Hasta tedaviyi kabul edecek mi?

Doktorlar umutsuz vaka hastalar için tarih verirler ya! Bizim hasta da tedaviyi kabul etmezse 2028’de mevta olur.