• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

İki şey arasında tercih yapmak bazen zor bazen çok kolaydır. Genel olarak iki şey arasında tercih yapmak zordur. Çünkü her iki tarafta da sana uyan, işine yarayan artılar olabiliyor. Bir tarafta karar kıldığınızda diğer taraftaki artıları kaybediyorsunuz. Böyle bir durumda hangi tarafta çok artılar olduğuna bakmak, hesabınızı ona göre yapmak durumunda kalıyorsunuz. Yine böyle bir durumda sözelci olmanız değil, matematikçi olmanız gerekiyor.

Bir ikilem yaşıyorsunuz anlayacağınız. Böyle bir durumda hangi tarafta artılarınızın çok olduğunu masaya yatırmanız gerekiyor.

Bazen iki şey arasında öyle kararsız kalıyorsun ki, padişahın sorduğu; “Oğlum kırk katır mı, kırk satır mı?” sorusu arasında tercih yapmak zorunda olan idam mahkûmu gibi hissediyorsunuz kendinizi. Adam; “Kırk katır” derse kırk katıra bağlanıp katırlar koşturulacak yerlerde sürüklenerek öldürülecek. “Kırk satır” derse, kırk satırla lime lime doğranarak öldürülecek. Tercih yapmak bazen öyle göründüğü gibi kolay değildir.

Bazen kendisine “İnişi mi seversin yoksa yokuşu mu seversin?” sorusu sorulan deve durumuna düşebiliyorsunuz. İşte böyle bir durumda nispi mantık dediğimiz şey devreye girer. Devemiz akıllı bir deveydi ve kendisine: “İnişi mi seversin yoksa yokuşu mu seversin?” sorulduğunda “Düz yolun canı mı çıkmış” diye cevap vermişti. Karar alma sürecinde bazen develik yapmak da gerekebiliyor.

Karar verme süreci hassas bir süreçtir. Eğer sadece bir tarafı dinlerseniz, bir tarafın yayınlarını takip ederseniz, bir tarafın argümanlarıyla kantarınızı çalıştırırsanız kantarın topuzunu kaçırırsınız, kafanız sağlıklı çalışmaz mezkûr tarafın istediği gibi çalışır. Kafanıza ipotek koyulmuştur, bağımsız düşünmekten yoksunsunuz demektir.  

Geçenlerde birisinden duydum. Adam hayatında hiçbir zaman HÜDA PAR’a sıcak bakmamış. HÜDA PAR’ı, HÜDA PAR’lılardan  hiç dinlememiş, kendisine söylenilenler ışığında HÜDA PAR hakkında karara varmış biri.  Son zamanlarda HÜDA PAR gündeme çok gelince merak edip araştırmaya başlamış. Araştırmasının sonunda da; “Sanki şu HÜDA PAR’ı yavaş yavaş sevmeye başladım” demiş. Bunu okuyan HÜDA PAR’lılar Aziz Yıldırım’ın kulaklarını çınlatacaklar, herkes bir gün HÜDA PAR’lı olacaktır diyecektir.

Doğru yolun yolcusu iseniz, kafanızı önünüze eğerek yol alırsanız yol bir yerde biter. Kafanızı kaldırıp yürürseniz; yol gösterici olarak önce yıldızı görürsünüz sonra ayı, sonra güneşi, en sonunda hepsinin Rabbini görür mühtedi olursunuz…

Allah tercihimizi yaparken bizi doğru tercih yapanlardan eylesin. Bize doğru yolu göstersin…