• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

CHP, hafta sonu yankılarının bu haftaya da yansıdığı vizyonsuzlukların damga vurduğu bir toplantıda “İkinci Yüzyıla Çağrı Buluşması” adı altında vizyon belgesini açıkladı. Günler öncesinden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu “3 Aralık’ı bekleyin” diyerek siyasete bir heyecan getirmeye çalışmıştı. Doğrusu güzel bir hamleydi ve gözleri 3 Aralık’a çevirmeyi başarabilmişti. O gün yaklaşınca Cumhurbaşkanı Erdoğan aynı tarihte açılışlar için Urfa’ya gideceğini açıkladı. Adeta parazit yapıp rakibinin toplantısını sabote etti ve kendisiyle beraber İbrahim Tatlıses’i ve küf tutmuş türkülerini günün en çok konuşulan gündem maddeleri arasına soktu. Cumhurbaşkanı Erdoğan birçok yönden yıpranmasına rağmen hâlâ gündem oluşturabiliyordu.

Kılıçdaroğlu’nun ithal ekonomi kadrosu başta Jeremiy Rifkin olmak üzere açıklanan vizyon belgesinden daha fazla konuşuldu. Şöyle ki;

Programlar sonrası yapılan yorumlar, Jeremiy-İbrahim karşılaştırmalı yayınlar vizyonu sine-vizyona çevirdi. Gelelim Kılıçdaroğlu’nun “İkinci Yüzyıl Vizyonu”na. Vizyondan geri kalanlar diye bir başlık atsak sanırım altını şöyle doldurabiliriz; ne vizyondan ne de vizyonun içeriğinden büyük bir kesim haberdar olmadı. En çok başta Amerikalı danışmanı Jeremiy Rifkin olmak üzere ithal danışmanları konuşuldu. Açılışın Amerika’dan telekonferans yöntemiyle Jeremiy Rifkin ile yapılması, adamın önem verilen bu kritik toplantıya bilfiil katılma zahmetinde bulunmaması, katılımcıların duvardaki resme bakıp hayal dünyasına dalması, salonda tercüme kulaklıkların bulunmaması, adamın konuşmasında Türkiye’ye değinmemesi, ekonominin nasıl düze çıkacağını hiç dile getirmemesi, “Kılıçdaroğlu yine hayal kırıklığına uğrattı” yorumlarını beraberinde getirdi.

Evet, Jeremiy Rifkin açıklanan vizyon belgesinden daha fazla konuşuldu. Katıldığı bir programda Jeremiy’nin yerli ve milli olup olmadığı şeklindeki magazinsel sorusuna “Elbette. Kimse bizimle yerlilik ve millilik yarışmasına kalkışmasın” cevabını veren CHP’li Gürsel Tekin olaya bir magazin boyutunu kazandırdı. “Jeremiy Rifkin, Cezmi Rıfkı olabilir” dalgasına yol açtı.

CHP’nin ekonomi kadrosunun yabancı uyruklulardan olması “ileride yabancılardan buyruk alınacak” yorumlarına zemin oluşturdu. CHP’nin yabancı ilaveli ekonomi kadrosunu yorumlayanlar “Vakıa yani bu kadro gösterdi ki CHP’nin ülkeyi yönetecek öz kadrosu yokmuş” demekten kendilerini alamadılar.

Adamın Amerikalı oluşu ve danışmanı olduğu Kılıçdoroğlu’nun toplantısına katılmaması “Ülke Amerika’dan mı yönetilecek?” sorusuna yol açtı.

Daha önce Amerika Başkanı Biden’ın, “Erdoğan’a karşı muhalefeti desteklememiz lazım” sözlerinden sonra Kılıçdaroğlu’nun Amerika ziyaretinin meyvesi olan Jeremiy Rifkin’i danışman yapması “Biden’in bahsettiği destek bu destek mi” sorusu da zihinleri meşgul etti.

Kılıçdaroğlu’nun Meclis Bütçe görüşmelerinde Ronaldo ve Messi’yi Türkiye’ye getirip ligde oynamaları metaforunu getirerek vaziyeti kurtarmaya çalışmasına karşılık iktidar çevreleri yabancı bir futbolcunun milli takımda oynayamayacağı metaforuyla karşılık verdi. Nereden bakarsanız bakın vizyon toplantısı gırgır ve şamataya döndü. Aldığı maaş ile ilgili ortada dolaşan rakamlar, züğürdün çenesini yordu. Binnetice; vizyon arka plana düştü.

Jeremiy Rifkin’in “Nesnelerin İnterneti ve İşbirliği Çağı” isimli bir kitabının da olduğunu öğrendik. Adam kitabında “İnsan nüfusuyla gezegenimiz biyolojik kapasitesini uyumlu hale getirmek kıtlıktan bolluğa doğru bir sıçrama yapmak için zenginle yoksul arasındaki ekolojik ayak izinde yaşanan büyük orantısızlığı ortadan kaldırılmalı, bunu yaparken de insan nüfusunu azaltmalıyız” diye yazmasıyla gelenek ve göreneklerimize yabancı olduğunu da anlamış olduk. Adam resmen insan budamaktan bahsediyormuş.

Genel olarak bir iki cümle ile söyleyecek olursak Kılıçdaroğlu’na diyebiliriz ki, yine olmadı. Kasım ayını bekleyin dediniz olmadı. 3 Aralık hikâyesi de fiyaskoyla bitti. En iyisi yeni bir tarih denemesi…

Az daha bir gayretle bu iş olacak gibi. Çünkü artık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güvercinleri kazıklara yumurtlamıyor.