• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

1990'lı yılların karanlık ve kasvetli dönemlerinde FETÖ ve PKK'nin bölgede kendilerine alan açmak için bölge Müslümanlarının üzerine nasıl birlikte gittiklerini, hiçbir insani ve ahlaki ilkeyi gözetmeden her türlü zulmü Müslümanlara reva gördüklerini şimdi daha iyi anlıyoruz.

PKK'nin bölge Müslümanları ile bölge halkı arasına nasıl korku duvarlarını ördüklerini, iftiralarla karaladığı ve sonrasında işlemiş olduğu cinayetlerle bölge halkını nasıl İslam'dan kopardığını, çocukları camiye giden aileleri nasıl tehdit ettiğini, bu uğurda insanlıkla, ahlak kuralları ile şerefle ve vicdanla bağdaşmayan entrikalara başvurduğunu, bölgede konumlarını sağlamlaştırmak için gözünü kırpmadan vahşice ve barbarca cinayetler işlediğini bilmeyen yoktur.

PKK'nin yetersiz olduğu yerde haçlı ve siyonistlerin kanatları altında palazlanan FETÖ'nün devreye girdiğini, PKK'nin yapamadığı çirkinlikleri kendisinin yaparak kötülükte birbirlerini tamamladıklarını bugün daha iyi anlıyoruz.

Bu kirli iki yapının ortasında kalan Müslümanlar, kendilerini; yolu dikenlerle, gözyaşlarıyla, işkence ve ölümlerle dolu bir yolda buldular.

Bölge Müslümanları, onları kuşatan bütün düşmanlıklarına ve her adım başında pusu kurmuş engellere rağmen İslami bir hayat yaşamak için bütün meşakkatleri sabırla karşıladılar.

Bölge Müslümanları, bir taraftan PKK'nin vahşi saldırılarına maruz kalırken diğer taraftan FETÖ'nün emriyle Müslümanlar korkunç işkencelerden geçiriliyor. Bu işkencelerden dolayı Müslümanlar şehit olurken diğer taraftan bölge halkı nezdinde Müslümanların itibarlarının yerle bir olması için iğrenç ve alçakça propagandalar yapmaktaydılar.

Amerika'da bulunan FETO'nun talimatlarıyla bölge Müslümanlarına kan kusturuyorlardı. Bu iki kirli ve şeytani yapının mağduru olan bölge Müslümanları maalesef o dönemlerde çok büyük sıkıntılara maruz kaldılar, bunun neticesinde on binlercesi tutuklandı, işkencelere maruz kaldı ve on binlerce Müslüman bu iki kirli yapının zulmünden dolayı hem bölge içerisinde hem de Türkiye'nin batısına göç etmek zorunda kaldı.

Bu iki kirli ve şeytani yapının açık ve net bir şekilde kol kola hareket ettikleri olay 6-8 Ekim olaylarıdır. Hedeflerinde bölgenin duyarlı Müslümanlarının olduğunu görmekteyiz. İkisinin ortak amaçları bölgeyi Müslümanlardan temizlemek ve kendilerine alan açmaktı. Şehit Yasin BÖRÜ ve arkadaşlarının vahşice şehit edilmesinde her iki örgütün birlikte hareket ettikleri net bir şekilde görülmektedir.

15 Temmuz'un yıldönümüne az bir zaman kalmasına rağmen hala FETÖ'nün mağdur ettiği binlerce aile var. Bunlarla ilgili ciddi bir çalışmanın yapılması gerekmektedir. Bu kirli yapının mağdur ettiği insanların mağduriyeti giderilmeden 15 Temmuzun hesabının kapanmayacağını, acilen FETÖ'nün mağdur ettiği ve şu anda cezaevinde bulunan bütün Müslümanların tekrar adil bir şekilde yargılanmalarının önündeki bütün engellerin kaldırılması sağlanmalıdır.

Mağdur edilen ailelerin hakları iade edilmeli, maddi ve manevi bütün ihtiyaçları karşılanmalıdır.

Selam ve dua ile…

Mehmet Nazifoğlu/doğruhaber