Kimin parasını kime veriyorsunuz?
Belli bir partinin elindeki belediyeler için demiyorum. Özellikle belli bir belediye yönetimi için de demiyorum. Tüm belediyeler, tüm kurumlar için diyorum, yazıyorum bu dediklerimi ve yazdıklarımı.
Maalesef hem insan kaynağı, hem de ekonomik kaynak bağlamında, kaynak yönetimi konusunda daha almamız gereken çok yol var. Kaynaklarımızı bereketli bir şekilde kullanamıyoruz. Çünkü israf ediyoruz.
İsraf ederken bile israf edilen ve özellikle yaz aylarına girmemiz hasebiyle artık kulağımızı tırmalamaya başlayan konserlerden bahsediyorum, sizin de anladığınız gibi. Özellikle geçen yıllardan da epey maruz kaldığımız, bazen şenlik, bazen konser, bazen yaza merhaba etkinliği adı altında yapılan konserlerden bahsediyorum. Ve dolayısıyla bu organizasyonlara aktarılan milyonlardan bahsediyorum.
İşin İslami boyutunu, toplumda yarattığı tahribatı, kültürümüzde açtığı onulması zor yaraları demiyorum bile. Ama birileri, adına Z kuşağı denilen gençliğin aklını çelmek, onların oyunu devşirmek için toplumun değerlerini, kültürünü yok sayabiliyor.
İşin acı tarafı ise neredeyse her partiden belediyenin, bu konuda ciddi bir yarışa girmiş olmasıdır. Hizmetleri ile yarışması gereken belediyelerimiz; topluma, şehre, şehrin insanına ve dokusuna yatırım yapması gereken belediyelerimiz, artık konserlere yatırım yapıyorlar. Artık idarecilerimiz hizmetleriyle değil, yaptıkları ve ara ara skandala dönüşen konserler ile medyada yer bulmaya başladılar.
Tabi ortada böylesi bir ekonomik dar boğaz dururken, şehirlerimizin çözülmeyi bekleyen, yer yer kangrenleşen bunca sorunu varken, milyonlarca liranın konserlere harcanması vicdanları yaralamaya başladı. Halka hizmet için ayrılan bütçelerin Müslüman halkın değerleri ile kavgalı, bu halka yabancı, sanat yaptığı iddia edilen birilerine verilmesi bu halka hakarettir.
Gerçek sanata ve sanatçıya hakaret mahiyetindeki bu organizasyonlar insanımıza sanat, kültür, entelektüel birikim anlamında hiçbir şey katmazken; gecenin sonunda ruhlar üzerinde büyük tahribat bırakırken, gecenin sabahında ise halka hizmet için ayrılan para birilerini zengin ediyor.
Tabi insan ister istemez soruyor: “Kimin parasını kime veriyorsunuz?” diye. Hatta bazen şeytan da vesvese vermiyor değil, hani “Birileri konserler üzerinden nemalanıyor mu?” diye. Tabi biz yine kimseyi itham etmeyelim.
Fakat unutulmamalıdır ki bu yapılan konserler hizmet değildir. Halk için yapılmıyor, halka rağmen yapılıyor. Çünkü insanımızın beklentisi “sanat(!) satanların” zengin edilmesi değil, şehirlerin asli hizmetleri görmesidir.
Bu anlamda ara ara Sivil Toplum Kuruluşları, milyonlarca liralar harcanan konserlerin yapılmaması, birçok insanın rüyasında bile göremediği bu paraların israf edilmemesi için çağrılarda bulunuyorlar. Hatta sen son geçtiğimiz günlerde Bursa Peygamber Sevdalıları Derneği’nin bu konudaki çağrısını okuyunca çok sevindim. Çünkü çok yerinde ve anlamlı bir çağrıda bulunmuşlardı. Hele de yakında yaşadığımız deprem gerçeği ve kaybedilen bunca can varken.
Özellikle gençleri eşcinselliğe özendiren, eşcinselliği masum göstermeye çalışan konserler hakkında Peygamber Sevdalıları demişlerdi ki: “ İşi halkı eğlendirmek olan değil, halka hizmet etmek olan belediyeler, bu konserlere harcadıkları paraları deprem bölgesine yollasınlar veya topluma iş sahası açsınlar.”.
Sizce de haklı bir çağrı değil mi?
ÖMER ARSLAN