• DOLAR 34.661
  • EURO 36.334
  • ALTIN 2939.44
  • ...

  Rahmân ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

 Eğitim, sevgi ile olur.  Öğretim ve öğrenme ancak sevgi olunca sonuç alınan bir durumdur. İslam öğretilirken, sevgi dilinin kullanılması esastır. İnanç duygusunun temeline bakıldığında iki esas duygu görülür: Allah sevgisi ve Allah korkusu. Bu duygular insanları ibadete yönelten en büyük faktörlerdir. Burada bizim için önemli olan çocuk üzerindeki etkilerdir. Çocuklara Allah öğretilirken ya da İslam’ın kendisi öğretilirken sevgi ile başlanmalıdır. Çünkü çocuklarda oluşan vicdan 7 yaş civarı oluşmaya başlar ve bu durum bir kaç yıl sürer. Dolayısıyla Allah korkusu ile başlanması, haklı ve haksızı ayırmayan çocuklar üzerinde sadece korku oluşturacaktır. 3-4 yaş grubundaki çocukların en temel özellikleri, keşfetmeye açık ve öğrenmeye meraklı olmalarıdır. Merak ettikleri şeylerden birisi de Allah (c.c) ile ilgili sorular ve kendilerinin nasıl dünyaya geldikleridir. Ebeveynler, bu sorulara olabildiğince kısa, net ve samimi yanıtlar vermelidir.  Çocuğunuz 5-6 yaşlarına geldiyse basit olarak sorulan bu soruları daha da detaylandıracaktır. Bu süreçte çocuğunuzu susturmaya çalışmak büyük bir yanlış olacaktır. Biraz örneklendirerek anlatayım

 Çocuklarımıza Allahı Nasıl Anlatacağız?

Çocuklar, hikâye ile anlatılan konuları daha kolay ve daha istekli öğrenirler. Allah'ı ve sıfatlarını öğretirken, Lokman (a.s.) ile oğlu arasında geçen konuşmaları hikâye şeklinde anlatabiliriz.  Peygamberimizi (asm) anlatırken, çocukları ne kadar çok sevdiğini, torunları Hz. Hasan ve Hüseyin Efendilerimizden ve kızı Fatıma anamızdan örnekler vererek hikâye şeklinde anlatabiliriz. Keza gösterdiği mucizeleri anlatırken de hikâye yolunu seçebiliriz. Meselâ, Sevgili Peygamberimiz ve Hz. Ebu Bekir hicret için Sevr mağarasına gizlendiklerinde yaşanan örümcek ve güvercin mucizesini hikâye suretinde anlatmak

Lokman (as)'ın oğluna yaptığı öğütlere baktığımızda ilk sırada "Allah'tan başka ilâh yoktur." inancının geldiğini görüyoruz:

"Hani Lokman oğluna öğüt vererek şöyle demişti: 'Yavrum! Allah'a ortak koşma! Çünkü ortak koşmak elbette büyük bir zulümdür.' " (Lokman, 31/13)

Biz de bu ayetten hareketle, çocuklarımıza Allah'ın büyüklüğünü anlatacağız:

 "Kâinatı, güneşi, yıldızları, ayı, dünyayı ve üzerindeki bütün canlıları yaratan O’dur. Dünyanın en güçlü kralına da, küçücük sineğe de can veren O'dur. Allah'tan başka ilâh yoktur. İbadete ve duaya layık ancak O’dur. Ancak Allah'ın önünde eğilir (namaz kılar) ve gücümüzün yetmediği şeyleri O'ndan isteriz. Eğer Allah'ı unutur, mal, para ve makam elde etmek için başkalarının önünde eğilirsek Allah'a ortak koşmuş, büyük bir haksızlık yapmış oluruz."

 "(Hz. Lokman öğütlerine şöyle devam etti:) 'Yavrum! Şüphesiz yapılan iş bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bir kayanın içinde yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çıkarır getirir. Çünkü Allah en gizli şeyleri bilendir, (her şeyden) hakkıyla haberdar olandır.'" (Lokman, 31/16).

      Biz de Lokman (as) gibi, çocuklarımıza Allah'ın yaptığımız her şeyi gördüğünü, aklımızdan ve kalbimizden geçen en gizli duyguları bildiğini, O'ndan hiçbir şeyi gizleyemeyeceğimizi, iyi şeyler yaptığımızda çok hoşuna gideceğini ve bizi seveceğini anlatmalıyız.

...

Selam ve dua ile....

 

Semra Yıldırım (Konuk yazar)