• DOLAR 34.578
  • EURO 36.399
  • ALTIN 2918.217
  • ...

            İnsanların temel özelliklerinden biri de hayatı ve insanları bireysel olarak değerlendirebilme özelliğidir. Bu yüzden de olayları ve durumları değerlendirme ölçütü de insanların kişisel bakış açılarından kaynaklı olarak farklılık gösterebilmektedir. Dahası, doğru veya yanlış çizgisi bile “Bence…” diye başlayan öznel cümlelerle inşa edilebilmektedir. Bu anlamda, etrafımıza baktığımızda veya sosyal medyaya göz attığımızda herkesin kendi fikrini beyan ederken aslında kendi zihinsel âleminde biriktirdiklerini dışa yansıttığını anlayabiliyoruz.

            Hayata bakış açısının aşırı öznellik taşıdığı bir durum, çoğu zaman fertten cemiyete kadar her alanda tehlikelere sebep olabilmektedir. Aşırı bireyselliğin/bireyciliğin hâkim olduğu bir ortamda, bu yüzden de, herkesin kendi işine geleni yaptığı/önerdiği ve herkesin kendi menfaati ve ideolojisi için çabaladığı bir durum ortaya çıkabilmektedir. Bu da toplumdaki farklı grupların birbirlerine karşı düşmanca duygular beslemelerine neden olabilmektedir. Birçok iyiliğin ve güzelliğin nefret söylemlerine kurban edilmesine engel olma niyetiyle ve bu konuda küçük bir farkındalık oluşturma adına iki kelam etmeyi mesuliyet kabul ediyoruz. Bu bağlamda diyoruz ki;     

            Sevgi en değerli ve en kutsal duygularımızdan biridir. Bize benzeyen ve bizimle aynı fikir yolcusu olan insanları sevmek, kolaydır. Şu gezegende bundan daha ötesinin var olabileceğini söylüyoruz. Irkıyla, rengiyle, inancıyla kültürüyle bizim gibi olmayan insanları da sevebiliriz. Bazen de sevmekten aciz ve sevgiyi yaşamada yetersiz olabiliriz. Yine de söyleyelim: Sevemiyorsak bari nefret etmeyelim!

            Tebessüm sadakadır kültürünün sahilinden geçmişsek, biliriz o zaman, bizim ötekilere karşı gülümser bir yüz ifadesiyle karşılık vermemiz gerektiğini... Bizden daha zayıf ve muhtaç durumdaki insanları mutlu edebilmek için küçük gayretler sarf edebiliriz. Bizden bir şey talep eden birine, bir şey veremesek bile bir tebessümle sıcaklığımızı hissettirebilir ve belki onu da hayatın zorluklarına rağmen gülümsetebiliriz. Güldüremiyorsak bari ağlatmayalım! Gönül kazanamıyorsak bari kalp kırmayalım!

            Dünyanın pek çok bölgesinde çatışmalar meydana gelirken, memleketini/mahallesini mecburen terk eden mülteci hikâyeleri okuruz. Bir de aile içerisindeki anlaşmazlıklardan dolayı kardeşin kardeşle, annenin/babanın evlatla (ya da tersi) küs olduğu ve kavga ettiği haberler duyarız. Bu yüzden de birlikte yaşayabilmenin ne kadar zor olduğunu düşünüyoruz. Ama olsun biz, yine de tercihimizi uzak-yakın kim varsa, bağımızın/ilişkimizin olduğu herkesle barış içinde yaşayabilmeyi umut ediyoruz. En kötü barışın savaştan daha iyi olduğuna inanıyoruz. Ne diyelim? Barışamıyorsak bari savaşmayalım! Dost olamıyorsak bari düşman olmayalım!

            Modern çağda dinden-diyanetten bahsetmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Dini inancın her türlü (hakarete varan) eleştiriye açık hale geldiği bir dönemdeyiz. Din dışı (seküler) yaşamın cazibe merkezi haline gelen dünyanın aldatıcılığına ve faniliğine karşı imanımızı korumaya çalışacağız. Bitmedi. Bir taraftan ibadetlerimize devam edeceğiz diğer taraftan da insanlar arası ilişkilerimizde faydalı olmayı prensip edineceğiz. Etrafımıza da bir söz söyleyeceğiz: İman etmiyorsanız bari küfretmeyin! Dürüst olamıyorsanız bari yalan söylemeyin!

            İnsanın olduğu her yerde adalete ve merhamete ihtiyaç vardır. Eğer güç ve yetki sahibi isek adil olmaya (sadece bizimle aynı dava ve ideolojide olanlara karşı değil) çalışalım. Evimizde çocuklarımıza ve eşimize karşı; işyerinde arkadaşlarımıza ve çalışanlarımıza karşı; kurumlarımızda personel ve memurlarımıza karşı adil olalım. Adaletle muamele edebilmemiz için elbette merhametten nasiplenmiş olalım. Merhametli bir kalbin ve zihnin sahibi olduğumuzda etrafımızdakilere faydalı olabiliriz. Faydalı olamıyorsak bari zarar vermeyelim! Adil olamıyorsak bari zalim olmayalım! Merhamet edemiyorsak bari zulüm etmeyelim!

            Başkasına karşı nezaketle davranmak, bir fazilettir. İyilikte bulunmak, büyük bir haslettir. Kendimizi başkalarına karşı faydalı olma konusunda sorumlu hissedelim. Nerde bir muhtaç varsa onun elinden tutmanın niyeti ve gayreti içinde olalım. Gücümüz ve imkânımız nispetinde yardım ve destek sunmaya çalışalım. Yardım edemiyorsak bari yardımlara engel olmayalım! Sorumlu olamıyorsak bari sorunlu olmayalım! Sahip çıkamıyorsak bari ihmal/istismar etmeyelim! İyilikte bulunamıyorsak bari kötülük yapmayalım! Acıları dindirmiyorsak bari acı çektirmeyelim!

            Çok söylüyoruz, çok anlatıyoruz ve çok konuşuyoruz.

            Yararlı konuşamıyorsak bari susalım!

Eşref Nas (Konuk Yazar)