• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Suriye iç savaşı, her gün daha büyük bir sorunu ortaya çıkarıyor. Bir ülkenin baştanbaşa yok oluşuna şahit oluyoruz. Karşılıklı çatışmalarda öldürülen insanların, yıkılan evlerin ve milyonlarca mültecinin tarifi imkânsız dramlarına çaresizlikle baka kalıyoruz. Geleceği yok edilen bir coğrafyanın talihsizliğini ve küfür cephesinin buralara yönelik acımasızca oyunlarını, saldırılarını ve katliamlarını dehşet içerisinde izliyoruz.

ABD ordusunun resmi sosyal medya hesabında, Suriye'de çocukları silahlandırması görüntüleri büyük bir tartışma konusu oldu. Ardında ABD resmi makamlarının bu görüntüleri övmesi ve yerel güçlerle işbirliğinde her yolu deneyebileceklerini ima etmeleri, aslında bu coğrafyaya bakış açılarını da ortaya koymaktadır.

Öte taraftan PYD'nin de çok kullanışlı bir araç olduğunu biliyoruz. Fakat bu kadar çok yönlü kullanıma müsait bir yapının durumu ancak ilkesizlikle, şahsiyetsizlikle ve piyonlukla ifade edilebilir. Zira PYD sahip olduğu komünist ideolojiyle emperyalizme karşı olduğunu söylüyor. Emperyalizm ise günümüzde ABD şahsında temsil ediliyor. Şu anda PYD, bölgede ABD'nin en kullanışlı piyonu konumundadır. Öbür taraftan Rusya ile işbirliği yapıyor ve Suriye'de ortak hareket etme faaliyetleri içerisindedir. Beri taraftan Esed rejiminin silah ve maddi desteğiyle, ona teslim edilen bölgede rejim adına her türlü vahşiliği sergilemekten geri durmuyor.

Şimdi ABD, Esed'i istemediği için PYD/YPG'yi kendisinin kara gücü olarak görüyor, ona silah ve her türlü desteği sağlıyor. Rusya, Esed'i yerinde tutmak için PYD'yi siyasi, askeri ve bu şartlarda lazım olan tüm konularda desteğini sürdürüyor. Esed boşalttığı Kürt bölgesini, maaşa bağladığı YPG'yi resmi askeri olarak oraya emaneten yerleştirdiğini söylüyor. Türkiye PYD/YPG'yi terörist örgüt olarak görüyor ve buralarda barındırtmamak, DEAŞ dâhil olmak üzere bölgeden temizlemek için Fırat kalkanı harekâtını başlatıyor.

Bu kadar zıt politikaların ve çıkarların içinde, ancak ilkesiz ve lastik bir omurgaya sahip bir örgüt, bu kadar işlevsel iş görebilir. Tabi bu kadar kullanışlı ve ilkesiz bir örgütü keşfeden ABD, her türlü iğrençliğini ve insanlık dışı faaliyetlerini bunlara yaptırmaktan geri durmuyor. Kız-erkek ayırımı yapmaksızın Kürt çocuklarını silahlandırıp, sinsi emellerini gerçekleştirmek için acımasızca öldürtmek ve bölgenin kaos içerisinde kalmasını sağlamak için oyun üzerine oyun kurmaktadır.

ABD kendi ülkesinde 'beyazların çocuklarına' yönelik bir hak ihlali olduğunda, bütün dünyanın gündemine oturtacak kadar bir yaygara ile kıyameti kopartırlar. Kendi çocuklarının dışındaki diğer çocukların durumu ise hiç önemli değildir. Hele Müslüman çocukların ise hiçbir hakları yoktur. Hatta sinsi emellerini gerçekleştirmek için, bu çocukların gaddarca cephelerde yok edilmesine yönelik planlanmış tuzakların bir figüranı gibi insafsızca harcarlar.

Netice itibariyle, insani ve hukuki hiçbir ölçü tanımayan ABD, yine kendisi gibi ilkesiz ve kuralsız her türlü kirli işlerin faili olan PYD/YPG, ortaklaşa Kürt çocuklarını imha etmeye devam ediyorlar. Seri katil ABD'nin kara yüzünü ve çirkin emellerini çok iyi biliyoruz. Bu çocukları imha sürecine götüren kara kalpli ve insanlık düşmanı ihanet çetelerine ne diyeceğiz?