• DOLAR 34.402
  • EURO 37.545
  • ALTIN 2928.24
  • ...

Aksa Tufanı bir yılı geride bıraktı. Gazzeli Müslümanlar bir yıl boyunca yapayalnız, kimsesiz ve çaresiz bir şekilde her gün bombalar altında can vermeye devam ettiler. Kimsesizlik ve çaresizlik kelimelerinin dahi tarif edemediği bir mazlumiyette; bebekler, çocuklar, ihtiyarlar, hastalar ve bütün bir Gazze halkının açlıktan ölümlerini canlı yayınlarda izleme bedbahtlığını yaşadık.

Siyonist katiller, Müslümanlar tarafından bu yalnızlığa terk edilen mazlum Gazzelilerin kimsesizliğini çok iyi bildikleri için barbarlıkta ve katliamları sistemik bir şekilde sürdürmede sınır tanımadılar. Her gün yüzlerce Müslümanı katlederek Gazze’yi tamamen insansızlaştırma ve hatta hiçbir canlı bırakmama noktasındaki vahşetlerini tekrar ederek soykırımı aleni bir şekilde yapmayı sürdürdüler.

ABD başta olmak üzere bütün batı küfür cephesi siyonist katillerin arkasında durarak, Müslüman soykırımının sistematik bir şekilde en vahşi yöntemlerle yapılmasını desteklediler. Katil siyonistlere lazım olan bütün silah ve mühimmatı da şartsız, sınırsız sağlamaya devam ettiler. Ama gaddar bir şekilde, Gazzeli Müslümanları her türlü ambargoya maruz bırakarak aç, susuz, ilaçsız ve gıdasızlıktan her gün ölümü yaşattılar.

Bu yalnızlık öyle korkunç boyutlara ulaştı ki; açlıktan ölen bebeklerin bir deri, bir kemik kalmış halleri bile Müslüman ülkeleri, bu zulme karşı harekete geçirmeye yetmedi. Müslümanların vicdanları öyle kararmış ki, açlıktan ölen çocukların feryatları, annelerin parçalanmış çocuklarının bedenini poşetlerde taşırken çaresiz ahları, ihtiyar ve hastaların kan ağlayan kimsesizlikleri bile yardım edilecek derecede görülmedi.

Ama sadece Allah’a dayanan bu izzetli mücahitler, bütün bu yalnızlık ve kimsesizlik içerisinde katil işgalcilere karşı direnmeye, vatanlarını ve namuslarını savunmaya devam ettiler. Allah’ın izniyle öyle izzetli bir direniş ortaya koydular ki; siyonistlerin bütün imkânlarına, ABD ve bütün batı küfür cephesinin sağladığı istihbarat ve askeri desteğe ve çevredeki Müslüman devlet yöneticilerinin düşmanla işbirliğine giderek açık ihanetlerine rağmen, tarihte eşi benzeri az görülen bir mücadele sergilediler.

İzzetli direniş cephesinin; işbirliğiyle geliştirdikleri stratejiyle, katil siyonistler ve destekçileri batılı barbarlar, şimdilik hedeflerine ulaşmadılar. Büyük bir vahşetle yaptıkları katliamlar, yıkımlar, ambargolar, açlıktan ölümler bize dehşet bir acıyı yaşatsa da; katil Yahudiler ve onların barbar destekçilerini hayal kırıklığına uğrattı. Allah’ın apaçık yardımı ile gerçekleşen mücahitlerin bu izzetli mücadeleleri, küfür cephesini inşallah mağlup edecektir.

Şimdi de Lübnan’a saldırmaya başlayan barbar Yahudiler; yine ABD ve diğer batılı küfür cephesinin sağladığı tonluk bombalarla Beyrut başta olmak üzere sivil yerleşim alanlarını yakıp yıkmaktadır. Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah’ın şehid olduğu saldırıda, katil Yahudiler her biri bir ton ağırlığında olan sığınak delici bombalardan 80 taneden fazla kullandı. Deprem etkisi ortaya çıkaran, bu 80 tondan fazla bombanın kullanımı esnasında, 300’den fazla Müslüman da şehid oldu.

Aksa Tufanını imkânsızlıklar ve büyük bir yalnızlık içerisinde başlatan Kassam mücahitleri; Müslüman ülke liderleri tarafından yalnız bırakılsa da Müslüman halkların cılız da olsa desteğini aldı. İzzet sahibi bazı cemaatler ve Müslüman gruplar canla başla destek ve imkânlarını sağladılar. Bununla beraber Müslüman olmayan halkların da destek ve yardımlarını gördüler. Hele kamuoyu oluşturma ve lanetli Yahudilerin zulümlerini duyurma noktasında Müslümanlardan daha fazla gayret gösterdiler.

Evet, Gazze, Filistin, Lübnan ve Suriye yalnız ve kimsesizdir. Bu kimsesizlikten güç alan siyonist katiller her gün buraları acımasızca bombalamaktadır. Ancak mücahitler, bütün yalnızlıklarına rağmen işgale karşı mücadele etmekte; ümmetin gururu, ümidi ve inşallah ümmetin vahdetine vesile olacaklardır.