Gazze, Müslümanları uyandıramadı, Lübnan uyandırır mı?
Gazze soykırımının üzerinden bir yıl geçmesine bir hafta kaldı. Yani bir yıldır, Gazze istisnasız her gün bombalanıyor, her gün katliamlar gerçekleştiriliyor ve 42.000’e yakın insan barbar Yahudiler tarafından şehid edildi. Ama 2 milyarlık İslam âlemi bu dehşet soykırım karşısında bile uyanamadı. Çok cılız bazı tepkilerin dışında ciddi ve caydırıcı hiçbir eylem gerçekleştirilmedi. Öyle görünüyor ki, bundan sonra da ciddi bir tepki ortaya konulamayacaktır.
Bu tepkisizliğin bir sonucudur ki katil siyonistler bir yıldır, hemen her gün katliam üstüne katliam yapmakta ve her geçen gün vahşetlerini biraz daha ileri bir boyuta taşımaktadırlar. Siyonistlerin en büyük gücü ve cesareti belki de Amerika ve batının ekonomik yardım ve silah desteği değil; Müslümanların tepkisizliği, dağınıklığı ve karşı bir mücadele ortaya koyabilecek iradeden yoksun bırakılmış olmalarıdır.
Yardım eden izzetli Müslümanları tenzih ederim. Haklarını teslim etmek gerekir ki, Gazze’deki mücahitlerin ve Lübnan’daki direniş cephesinin lojistiğini bu gayretli Müslümanların yardımlarıyla sağlanmaya çalışılmaktadır. Küfrün karşısında en ufak bir yardımdan silah desteğine kadar, kimler yardım elini uzatmış ise Allah onları aziz kılsın. Hem bu dünyada izzet ve şerefle mükâfatlandırsın, hem de öbür dünyada razı olduğu zümrelerden eylesin.
Ancak Gazze’nin yerle bir edilmesine, 17.000’den fazlası çocuk olmak üzere 42.000’e yakın insanın dünyanın gözü önünde katledilmesine rağmen; hala Müslümanların uyanamaması ve bu zulme karşı birleşip harekete geçmemesi zillet olarak iki milyar Müslümana yeter de artar bile. Küfrün birlikteliği ve dayanışması karşısında sözde Müslüman idarecileri geçtik, Müslüman halkların da onurlu bir tepki ortaya koyamaması siyonist katillerle beraber bütün küfür cephesinin daha da azgınlaşmasına ve daha gaddarca katliama girişmesine sebebiyet vermektedir.
İşte bu acziyet ve korkaklık içerisindeki tepkisizlik yüzünden, siyonist barbarlar şimdi de Lübnan’a savaş açamaya başladılar. Süreç içerisinde sürekli siyonist bombardımana maruz kalan bu mazlum belde, şimdi de batı küfür cephesinin bütün desteğini arkasına alan bu katiller sürüsü tarafından savaş alanına dönüştürüldü. Her gün uçaklarla, füzelerle burayı bombalamakta ve batıdan aldığı silah ve mühimmatlarla bu beldeyi de harabeye çevirecektir.
Sıradaki işgalin bizim ülkemize yönelik olacağını hemen herkesin hemfikir olduğu bilinmesine rağmen; ülkemizin buraya askeri ve silah yardımı yapması bir tarafa sözde akademisyen ve gazeteci kılıklı şarlatanların hala siyonist ağzı ile konuşmalarını ibretle izliyoruz. Aleni bir şekilde mücahitlerin mücadelesini tahkir etmeleri ve bu mücahitlere yardım edenlere abuk sabuk ifadelerle saldırmaları siyonizmin rezil gönüllü elemanları veya paralı birer maşası olduklarını da bize göstermektedir.
Gazze’deki soykırım, parçalanmış binlerce çocuk bedeni, açlıktan ve susuzluktan ölen insanlar, bombalarla harabeye çevrilmiş bir belde, bu iletişim çağında kimsesiz bir şekilde ölüme mahkûm edilen bu mazlum Filistin ve kan ağlayan Mescidi Aksa hala Müslümanları uyandıramadıysa; Lübnan’ın işgali ve buradaki katliamlar da Müslümanları bu ölüm uykusundan uyandıramayacaktır.
Oysa izzet; Allah’ın, Resul’ünün ve inanan Müslümanlarıdır. O halde ey izzetli Müslümanlar daha ne zamana kadar ölü taklidi yapmaya devam edeceksiniz?