• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Gazze’de soykırım artık olağan hale geldi. Yahudi barbarlar artık kadın ve çocukları yakarak öldürüyorlar. Siyonist işgalciler, bugüne kadar işledikleri insanlık dışı vahşetlerine her gün yenilerini ilave etmektedirler. Bu vahşeti durdurma imkânı olan devletlerin, onurlu bir insanlık duruşu sergileyerek ses çıkarmadıkları için, katil siyonistler bütün acımasızlıklarıyla vahşetlerine devam ediyorlar. Bunun üç tane ana sebebini sayabiliriz.

Birincisi, İslam ülke yöneticilerinin onurlu bir duruş sergileyerek bu zulme karşı çıkmamasıdır. Bunca katliam ve soykırıma rağmen, Müslüman idarecilerin çoğunun siyonist işgalcilere karşı çıkması bir tarafa; hiçbir şey olmamış gibi bu barbar katillerle her türlü ilişkilerini sürdürmeleri ve hatta bazı idarecilerin siyonist işgalcilerden yana tavır alması, aslında bu soykırıma ortak olduklarının bir göstergesidir. Bazı Müslüman idarecilerin ihanet derecesinde bu yaklaşımı sergilemeleri katil siyonistleri barbarlıkta daha da cesaretlendirmektedir.

Hele Mısır, Ürdün, Suudi ve Azerbaycan’ın açıkça siyonist katilleri desteklemesi ve ilişkilerini normalin ötesine taşıyarak siyonist işgalcilere açık bir desteğe dönüştürmeleri bu katiller sürüsünü daha da azgınlaştırmaktadır. Azerbaycan’ın ülkemiz üzerinden ilk günden beri akaryakıt sevkiyatını hiç durdurmadan devam ettirmesi ise bu işlenen bütün zulümlerin açık bir ortağı olduğunu ortaya koymaktadır.

Müslüman Filistinlilere yönelik çiğnenmedik hiçbir kutsal bırakmayan bu Yahudi katillerin, son olarak Refah’ta yakıp yıktıkları bir caminin duvarlarına peygamber efendimize yönelik yaptıkları hakaretler dahi bu hain Müslüman idarecileri insani bir duruş sergilemeye sevk edemedi. Yine bu siyonist barbarlar bir camiyi yeme, içme ve hakaret amaçlı içerisini bilinçli bir şekilde kirlettikleri halde, yine bu sözde Müslüman idarecileri harekete geçiremedi.

İkincisi bütün küfür cephesinin ABD’nin öncülüğünde her zaman katil siyonistleri kayıtsız ve şartsız bir şekilde desteklemeye devam etmesidir. Uçak ve füze başta olmak her türlü silah ve diğer yardımları sınırsız ve çoğu da karşılıksız olmak üzere verilmesi bu işgalcileri daha da vahşileştirmektedir. Özellikle uçak ve füzelerle gerçekleştirilen soykırım ve tahribat göz önüne getirildiğinde küfür cephesinin birlikteliğini ve alçak niyetini bizlere göstermektedir.

ABD ve diğer batılı devletlerinin, silah ve mühimmatlarının katil siyonistleri ayakta tuttuğunu, eğer bu silahlar sınırsız bir şekilde sağlanmamış olsaydı, bu katil barbarlarının bir haftalık ömürleri olduğunu dünya âlem görmektedir. Zaten küfür cephesi bu durumu çok net bildiği için ilk günden, bu açık desteğini sundu ve eksiksiz bir şekilde sürdürmektedir. Bundan cesaret alan siyonistler, Gazzeli Müslümanları daha uzun süre acımasızca katletmeye devam edeceklerdir.

Son olarak dünya Müslümanlarının, ümmet olma şuurunu terk ederek, kendi hain idarecilerini harekete geçirecek bir onurlu eylemi ortaya koyamadıkları için siyonist katillerin zulmü katlanarak devam etti. Küfür cephesi, siyonistlere her türlü yardımı bilinçli ve kasıtlı yaparken, Müslüman idarecilerin Gazze’ye yardım yapması bir tarafa; siyonistlere yardım ederek arka çıkması siyonist katillerin hepten daha da azgınlaşarak katliam yapmalarını adeta teşvik etmektedir.

Gelinen noktada soykırım devam ediyor. Kâfirler de, her türlü imkân ile siyonistlerin arkasında durarak, istedikleri şekilde katliam yapmaları için destek olmaya devam etmektedirler. Bu durum, siyonistlerin ABD’nin de kışkırtmasıyla ateşkese yanaşmayı reddetmesine ve Gazze’deki bütün Müslümanları öldürerek bitirebileceğine inanmaktadırlar.