• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Gazze’de her gün, siyonist Yahudiler yeni bir soykırım yaparlarken, biz içimizdeki siyonist alçakların hezeyanlarıyla uğraşmaktayız. Artık sıradan hale gelen Gazze’deki katliamlara ağlamak yerine içimizdeki siyonist vahşilerin bağnazlıklarını konuşuyoruz. Hangi dinden ve hangi milliyetten olursa olsun; azıcık insanlık onuru olanların, siyonist vahşete lanet okuması gerekirken, içimizden insan kılıklı bazı yaratıkların siyonist vahşete güzellemede bulunması kelimenin tam anlamıyla barbarlıktır.

Ülkemizde eskiden beri güçlü lanetli bir siyonist lobi var. Bunlar her dönemde ülkenin kaymağını yiyen; basın, ekonomi, diplomasi vb. konularda söz sahibi olmayı becermiş, içeriden ve dışarıdan elde ettikleri kirli ilişkileriyle güzel ülkemizin, siyonizmin çıkarlarına hizmet etmesi için her türlü hileye başvurmaktan geri durmamışlardır. Bu çerçevede sayısız entrikalı projeyi uygulamaya koymuş ve ülkenin geleceğine operasyon çekmeye varıncaya kadar karanlık ve necis işlerin adamı olarak karşımıza çıkmışlardır.

Siyonist ilkelere hizmet etmek üzere kodlanmış kafa ve ruh yapısına bağlı bu tür yaratıkların, bazen iş insanı, bazen gazeteci, bazen diplomat, bazen sanatçı ve çoğunlukla Kemalizm maskesini takarak ‘tasmasını taşıdığı’ kişilere büyük bir sadakatle hizmet etmeye devam ettiklerini görürüz. Özellikle 28 Şubat karanlık sürecinde bu finoların envai çeşidini hemen her alanda bolca görmüştük. Bunların etki ajanlığı bildiğimizden çok daha fazladır. Ve üzülerek söylemek gerekirse, ülkemizin önemli köşe başlarının tamamını kendilerine hizmet edecek şekilde de dizayn etmişlerdir.

Şimdi de yazar kılıklı, siyonizmin bir etki ajanı çıkıp alçakça beyanatlarda bulunmakta, Yahudi barbarlığını masumlaştırmakta ve ‘Gazze’de anne ve babaların çocuklarını kasten bombaların önüne attığını’ zırvalamaktadır. İnsanlıktan hiçbir nasibi kalmamış bu lanetli yaratık, 80 yıldır siyonist vahşeti duymadı, son 8 ayda katledilen 36.000’den fazla, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere mazlum insanı görmedi. Gazze’de taş üstünde taş kalmadı, açlıktan bebekler ölüyor, buna da kör ve sağır kesildi, şimdi de aşağılık ajanlık refleksiyle bu mazlumlara iftira atıyor.

Ayrıca ülkemiz vatandaşı da olan bazı siyonistlerin, Gazze’deki katliamlara katıldıkları, Müslümanlara yönelik Yahudi barbarların işlediği soykırım suçunu bizzat işledikleri, sosyal medya paylaşımları ve diğer açık belgelerden net bir şekilde anlaşılmaktadır. Bu canilerin ülkemize döndüklerinde yakalanmaları ve soykırım cürümlerinden dolayı adaletin önüne çıkarılmaları insani bir onurdur. Bu katiller hakkında yasal işlemler derhal başlatılmalıdır.

Uluslararası Adalet Divanı’nın, siyonist katillerin işledikleri soykırımdan dolayı haklarında yargılamayı başlatmış olması; başta ülkemiz olmak üzere onurlu bütün dünya ülkelerinin de kendi vatandaşları da olan siyonist katiller hakkında gerekli adli işlemleri hemen başlatmaları büyük önem arz etmektedir. Ülkemiz vatandaşı da olan siyonist barbarların kesinlikle mahkeme önüne çıkarılması ve işledikleri soykırım suçundan dolayı gerekli cezayı almaları sağlanmalıdır.

İnsanlık düşmanı soykırımcı siyonist katilleri, bebeklere varıncaya kadar kadın ve çocukları katleden barbar yaratıkları, Gazze’de taş üstünde taş kalmayacak şekilde hastane, okul, cami, üniversite, ev ve çadırlara varıncaya kadar her tarafı yakıp yıkan cani siyonistleri ülkemizde görmek istemiyoruz. Devletimizin bütün yetkili kişi ve kurumlarının bu işe derhal el atmalarını ve adalet mekanizmasını en seri bir şekilde işletmelerini bekliyoruz.