• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Siyonist barbar Yahudiler, Gazzeli Müslümanları gece gündüz öldürmeye devam ediyor. 148. gününde işgalci siyonistler katliam üstüne katliam gerçekleştiriyor. Artık Gazzeli Müslümanların toplu bir şekilde öldürülmeleri bile haber değeri taşımıyor. Vicdanlar o kadar karardı, insaflar o kadar kurudu ve insanlık o kadar kokuştu ki, bebeklerin açlıktan ölüm haberleri bile sıradanlaştırıldı.

Üç beş kuşun bile, toplu ölmesinden dolayı gündemi ayağa kaldıran yaratıklar, bunca katliamı görmezden gelmesi bir tarafa; günde onlarca bebeğin Gazze'de açlıktan ölmesi bile kimsenin gündemine girmiyor. İslam âleminde, insanlık onurunu koruyan hiçbir lider kalmadı mı? Yeryüzünde Brezilya gibi birkaç ülke dışında insanlık izzet ve şerefini kurtarmaya çalışan kimse yok mu?

Yemek ve un kuyruklarında bekleyen kadın ve çocukların topluca katledildikleri bir acımasızlığın içindeyiz. Bu yüzyılda, bu bollukta Gazze'de açlıktan ölen çocukların, bebeklerin görüntülerini canlı olarak izlemek bedbahtlığını yaşıyoruz. Müslüman ülkelerin güçleri yettiği halde bu açlık için seferber olmaları gerekirken; Yahudi siyonistlere gıda vb. yardımlarını hiç aksatmamaları ise vicdani çürümüşlüğü, insani değerlerin ayaklar altına alınışını ve bu mazlum Müslümanlara yönelik ihanetin büyüklüğünü göstermesi açısından ibret vericidir.

Müslüman ülke idarecilerinin korkaklıklarından ve bunca açık ihanetlerinden sonra tasmalarını iyice eline almış olan siyonist Yahudiler; barbarlıkta artık sınır tanımaz hale geldiler. Barbar siyonistlerin, Müslümanlara yönelik yaptıkları her hakarete sessiz kalanlar, gerçekleştirdikleri her katliama sırtını dönenler ve 75 yıldır sistematik bir şekilde gerçekleştirdikleri soykırım ve ambargolara gözlerini kapayan Müslüman idarecilerin zillet içerisindeki ölüm sessizliği, bugün çocuk ve bebeklerin açlıktan ölmesi acı gerçeğini önümüze koydu.

Evet, artık Gazze'de bebekler açlıktan ölüyor. Bundan daha dehşet bir cümle kurulabilir mi? Bu vahşetin boyutu daha nasıl ifade edilebilir ki? Günlerce bir lokma ekmek bulamamış insanların, biraz un elde etmek için toplanmaları, bunların üzerine bomba yağdırarak yüzlercesini öldürmek ve yaralamak nasıl bir vahşettir? Vahşetin bu boyutta işlenmesinin belki de tek müsebbibi, Müslüman idarecilerin korkaklık ve ihanetleri, siyonizme olan teslimiyetleridir.

Ülkemiz dâhil birçok İslam ülkesinin, siyonist Yahudilerin beş aydır Müslümanlara uyguladıkları bunca katliam ve ambargolara rağmen; bırakın diplomatik ilişkilerini kesmeleri ve ticari faaliyetlerini askıya almaları, aksine siyonist işgalcilerin bütün zaruri ihtiyaçlarının aksatılmadan gönderilmesi karşı karşıya kaldığımız dehşetin büyüklüğünü göstermektedir. İşte bundan dolayı, siyonizm bütün iplerimizi eline almış ve bu kadar gaddarca Gazzeli Müslümanları soykırımdan geçirmektedir.

Bütün bunların üzerine, ABD'nin siyonizme olan açık itaati ve sonsuz desteği de eklenince; vahşette sınır tanımayan, gaddarlıkta vahşi hayvanları dahi gölgede bırakan ve insanlığın bütün değerlerini lağım çukuruna dönüştüren siyonist yaratıkların iğrençliklerini karşımıza çıkarmaktadır. Henüz insanlık değerlerini koruyan halklar, bu vahşete karşı seslerini çıkarmaya çalışmaktadır. Ancak beş aydır, kesintisiz sürdürülen bu soykırımı engelleyici bir adım da ortaya çıkmış değildir.