Karma eğitim garabeti
Karma eğitim; kız ve erkeklerin aynı okulda, aynı sınıfta eğitim görmesidir. Cumhuriyetten sonra dindar halkımıza dayatılan bir sistem olarak batıdan ithal edilmiştir. Her şeyi batıdan almak gibi bir hastalığı olanların; karma eğitimi de batıdan alıp halkımıza dayattıkları en dikkat çekici tahribat projelerindendir. Bu proje ülkemizde ısrarla sürdürülmekte ve sürekli olarak laiklik ucubesine bağlanmaktadır.
Hâlihazırda, dünyanın farklı ülkelerinde birçok araştırmaya konu olmuş olan bu karma eğitim sistemi; ülkemizde bir tabu olarak değerlendirilmekte ve ideolojik saplantısı olanlar tarafından asla tartışılmaya açılmasına izin verilmemektedir. Çünkü olaya pedagojik değil, kokuşmuş sosyalist ve feminist bir saplantıyla bakmaya çalışmaktadırlar.
Avustralya, Japonya, İran ve batılı birçok ülkede kız ve erkek ortaokul, lise ve üniversitelerinin bulunması ve bunların akademik açıdan karma eğitimden daha başarılı olması bilinen bir gerçektir. Batı’da kiliseye bağlı birçok kız ve erkek okullarının bulunduğu da bilinen bir gerçektir. Yine buralarda belediyelere, sivil toplum kuruluşlarına ve vakıflara bağlı okulların bulunduğu, kız ve erkeklerin farklı mekânlarda ayrı olarak eğitim gördükleri cümle âlemin malumudur.
Ülkemizde karma eğitimin belli bir kesim tarafından ideolojik bir saplantı olarak dayatılması ve dindar halkın hassasiyetlerine rağmen bu saplantının hastalık düzeyinde sürdürülmesi ve tartışılmaya dahi açılmaması tam bir garabettir. Oysa her bir velinin çocuğunu kendi isteği doğrultusunda yetiştirmesi anayasal bir haktır. Bu hakkın birilerinin ideolojik saplantısı uğruna çiğnenmesi asla kabul edilemez bir çağ dışılıktır.
Milli Eğitim Bakanımız, Sayın Yusuf Tekin'in karma eğitim sorununu dile getirmesi büyük bir cesaret, vizyonerlik ve olgunluk örneğidir. Eğitim sisteminin ciddi bir sorunu olan karma eğitim, masaya yatırılmalı, başarısızlığı üzerinde gerekli tetkikler yapılmalı ve alternatif çözümler üretilerek hemen hayata geçirilmelidir. Ülkemizin her yerinde kız ve erkek ilkokul, ortaokul ve liselerinin açılması için gerekli altyapı ve personel potansiyeli vardır.
Bir Japonya seyahatinde, Sayın Cumhurbaşkanının ziyaret ettiği ve başarısını gördüğü kız üniversitesinin benzerinin ülkemizde de açılmasına yönelik YÖK'e tavsiyede bulunduğunu biliyoruz. Bu projenin neden hala hayata geçirilmediğini de merak ediyoruz. Her ile bir üniversite kurma kabiliyetinde olan ülkemizin bazı yerlerde bayanlara özel üniversiteler kurmaması acaba nedendir? Sadece kız ve erkeklerin devam edeceği okulların açılması niye görmezlikten gelinmektedir?
Sayın bakanımızın dile getirdiği ve halkımızın ekseriyetinin tercihi olan kız ve erkeklerin ayrı eğitim görme isteği kesinlikle dikkate alınmalıdır. Karma eğitimin başarısızlığı ortadayken, toplumsal gerçekliğimiz bu konuda hassasiyet gösterdiği halde bu sorunun görmezden gelinmesi kabul edilemez. 28 Şubat karanlık sürecinin 'bir dayatmasına benzeyen' karma eğitimden vazgeçilmelidir. Dindar halkımız ve hassasiyet sahibi olan milletimiz için alternatifler ve seçenekler devreye konulmalıdır.
Netice itibariyle; ülkemizde bugüne kadar, karma eğitimin başarısızlığına şahit olduk. Bu başarısızlığın ortadan kaldırılması için arayışlara girilmemesi, farklı seçenek ve alternatiflerin halka sunulmaması ve halkın hassasiyetlerinin dikkate alınmaması durumunda sadece ideolojik saplantısı olan güruhun ekmeğine yağ sürülmüş olacaktır.