• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

6 Şubat Kahramanmaraş depremiyle yüzyılın felaketiyle karşı karşıya kaldık. Oldukça geniş bir alanda yıkıcı etkisi ortaya çıkan bu asrın felaketi 14 milyon insanımızı direkt etkiledi. Şimdiye kadar 40 bine yakın insanımız hayatını kaybetti. Yüz binden fazla yaralı ve halen enkaz altından sağ veya cenazeler çıkarılmaktadır. Ölmüş olanlara Allah rahmet eylesin, yaralılara acil şifa ve geride kalanlara sabırlar diliyorum.

Bu deprem dolayısıyla, milletin içerisinde; olağanüstü bir yardımlaşma ve dayanışma örneği ortaya çıktı. İnsanımızın yardımseverliği ve zor durumda kalan insanlara el uzatma şefkati bizi bir kez daha birbirimize kenetledi. Bu zor zamanda seferberlik anlayışı içerisinde yardım toplama ve ilgili yerlere ulaştırma gayreti depremzede kardeşlerimizin dertlerine çare olmanın hassasiyetiydi.

Depremin ilk gününden itibaren hemen herkes bir şeyler toplayıp depremzedelere ulaştırmaya çalıştı. Çokta isabetli oldu. Ancak yardım toplamak çok kolay ama yardımı sağlıklı bir şekilde dağıtmak daha zor ve ciddi organizasyon gerektiren bir durum olarak karşımıza çıktı. Ferdi olarak götürülen yardımlar, ilk etapta yerlerine ulaştı. Ancak daha sonraki ferdi olarak götürülen yardımlar bazı yerlerde fazlalık oluşturdu, bazı yerlere ise hiç ulaşamadı. Hatta bazı yerlerde israf boyutunda yerlere ve yol kenarlarına bırakıldı.

Ancak yardım kuruluşları eliyle toplanan ve deprem bölgelerine ulaştırılan yardımlar yerli yerine ve doğru bir şekilde ulaştırıldı. Yardımların dağıtımı esnasında ortaya konan hassasiyet ve sadece bir yere değil, her yere ve herkese yardım ulaştırma gayreti yardım kuruluşlarının önemini bir kez daha ortaya koydu. Bu yardım kuruluşlarının yardım ve desteklerinin bir defaya mahsus olmaması ve kısa vadede sürekli hale gelmesi ise yaraları nispeten sarılmasına imkân sağladı.

Ülkemizin dört bir tarafından gelip deprem bölgesinde, halkın yaralarını sarmaya yönelik faaliyet gösteren İslami Sivil Toplum Kuruluşları, AFAD gibi devlet kuruluşlarının yüklerini de hafifletmeye çalıştılar. Özellikle yemek, su, yakacak, battaniye ve elbise yardımları noktasında olağanüstü gayretler ortaya koydular. Umut Kervanı, Avrupa Yetimeli gibi yardım kuruluşları başta olmak üzere diğer İslami yardım kuruluşları kelimenin tam anlamıyla depremzedelere merhem olmaya çalıştılar.

Her ilde onlarca noktada, her ilçede ve köylere varıncaya kadar yüzlerce, binlerce gönüllüsünü bu yardım çalışmalarında seferber eden bu yardım kuruluşları, topladıkları yardımları sağlıklı ve doğru bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırdılar, halen de ulaştırmaya devam ediyorlar. Mesela, konuştuğumuz bir Umut Kervanı Vakfı yetkilisinin; 'Adıyaman'da kurulan seyyar mutfak ile 25 bin kişiye, günlük üç öğün yemek ulaştırılmaya devam ediliyor.' şeklinde, deprem bölgelerindeki çalışmalarından sadece birini örnek verdi.

Bu depremin yarası çok büyük, mağdur olan insan sayısı çok fazla, halen yardım ulaştırılması gereken insanlar var. Bu yardımların bundan sonra da sürdürülmesi büyük önem arz ediyor. Bu yardımların ise 'Yardım Kuruluşları' üzerinden yapılması en doğrusudur. Bundan sonra bütün yardımların, Yardım Kuruluşlarında toplanması ve organize bir şekilde ve belli bir koordinasyonla ilgili yerlere ve yeterince ulaştırılması gerekiyor.

Ey Hayırsever halkımız! Yardımlarınızı bundan sonra da ayni ve özellikle nakdi olarak; başta Umut Kervanı Vakfı ve Avrupa Yetimeli başta olmak üzere İslami Yardım Kuruluşlarına yapmaya devam ediniz. Çünkü bu mağdurların sizin yapacağınız yardımlara hala çok ihtiyaçları vardır.