HEPİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN
Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerle yüzyılın felaketiyle karşı karşıya kaldık. Depremin yıkıcı etkisi; 10 ili, onlarca ilçeyi ve yüzlerce köyü inanılmaz ölçüde harabeye çevirdi. Hele Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay il merkezleri, ilçeleri ve bağlı köylerdeki yıkım ve tahribatın boyutları ise 'küçük kıyameti' andırmaktadır. Buralarda nerdeyse sağlam kalmış tek bir yapı bile kalmadı.
Oldukça geniş bir alanda ve 9 saat arayla 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki depremin olması, yine yıkıcı etkisi olan 5 ve 6 büyüklüğünde onlarca artçı depremin peşi sıra meydana gelmesi felaketin çok daha büyük boyutlarda ortaya çıkmasına sebebiyet verdi.
Depreme dayanaksız binaların durumu bir tarafa, depreme dayanaklı binaların da bu büyük ve art arda gelen yıkım karşısında ayakta durmaları mümkün olmadı. Hele tren raylarının, depremin şiddeti karşısında 'S' harfine dönüşmesi, sarsıntının şiddetini ve yıkımın korkunç boyutunu göstermesi açısından dehşet vericiydi.
Bugün depremin 4.günü ve maalesef can kayıpları gittikçe artmaktadır. Şimdiye kadar 18.400 can kaybı ve 75 bin yaralı kayıtlara geçti. Çok daha üzücü olan ise can kayıplarının çok daha artacak olmasıdır. Yaralılar tedavi edilecek, yıkılan binalar yapılacak ve diğer sorunlar şu veya bu şekilde çözüme kavuşacaktır. Ancak giden canların geri gelmeyeceğini biliyoruz. İşte bu yitik canların sayısının artmaması ise tek tesellimizdir.
Kaybettiğimiz canların her birisinin ayrı bir dramı, geride kalanların apayrı acı ve hüzünleri vardır. Birçok aile toptan yok oldu. Birçok ailenin birden fazla ferdi vefat etti. Birçok anne baba evlatsız, birçok çocuk annesiz ve babasız kaldı. Cebinde bisküvi ile bekleyen; 'çocuklarım çıkarılırsa onlara vereceğim' diyen babadan, hastanede tedavisi devam eden çocuğun alnına bandaj ile yapıştırılan 'ailesi yok' yazısı durumun içler acısı halini bize anlatmaktadır.
Halen enkazın altında binlerce insanımızın bulunduğu ifade edilmektedir. İnşallah en kısa zamanda ve sağ salim kurtarılırlar. Ekiplerin olağanüstü çalışmaları, hemen herkesin seferber olmuş olarak aralıksız çalışmaya devam etmesi, enkaz altındaki canların sağ çıkarılması noktasındaki ümidimizi artırmaktadır. En son insanımızın canlı çıkarılması için her saat dua etmeye devam edeceğiz.
Olağanüstü bir seferberlik anlayışı içerisinde, ülkemizin her tarafındaki insanların depremzedelere yardım ulaştırmak için adeta yarış hali içerisinde çalışmaları ve yardım ulaştırmak için gece, gündüz ve soğuk demeden yola çıkmaları çok güzeldi. Depremzedelerin açlık, soğukluk ve hastalık ile daha fazla mağdur ve perişan olmamaları için bu gayretin içerisine giren yurdum insanının birlik ve beraberliği ayrıca takdire şayandır.
Yara büyük, dert tarifsizdir. Yıkımın dehşeti maddi olduğu kadar; can kayıpları, yaralanmalar, hüzünler ve envai çeşit travmaların sebebiyet verdiği tahribatları da hesaba katmak gerekir. Bu dar günde; herkes bilinçli bir birey olarak yanındakini teselli etmeli, acısına ortak olmalı, elindekini paylaşabilmeli ve manevi olarak herkes diğerine babalık, annelik, ablalık, abilik yapmalıdır.
Bu depremde hayatını kaybeden bütün kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Halen enkaz altında kalanlara sağ kurtulmaları için niyaz ediyorum. Yaralı ve dertli kardeşlerimize yüce Allah'tan şifa diliyorum. Depremden etkilenen bütün kardeşlerimize geçmiş olsun diyor, tekrarından yüce Allah hepimizi muhafaza buyursun. Başımız sağ olsun.