• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Bir eğitim öğretim yılının daha sonuna geldik. Yaşanmakta olan salgın süreci öğrencilerin eğitimini de ciddi anlamda etkiledi. Öğrenciler aralıklarla okula geldiler ancak bu eğitim ve öğretim yılı kayıp yıl olarak tarihe geçecek gibi. Uzaktan eğitim yöntemiyle ve ciddi fedakârlıklarla(öğretmen, öğrenci, veli) eğitim süreci devam etti. Ancak istenen hedefler gerçekleşti mi? Bütün öğrenciler bu sürece dâhil olabildi mi? işte bu öğretim yılının karneleri dijital ortamda erişime açıldı.
Dijital karne, dijital eğitim kavramı gibi bu sürecin bir parçası oldu. Salgın süreci -inşallah en kısa sürede biter- bitse bile dijital eğitim, öğrencilerin eğitim süreçlerinin bir parçası olmaya devam edecektir. Yaşadığımız bu dijital çağda, eğitimin de dijitalleşmesini beraberinde getirdi. Büyük avantajları olmakla birlikte, elbette ciddi sorunları da beraberinde getirdi ve getirmeye de devam edecektir.
Telafi eğitimi ile Temmuz ve Ağustos aylarında, isteyen öğrenciler eğitimlerini sürdürebilecekler. Öğrencilerimizin bu telafi sürecinde birçok eksikliklerini gidereceklerini düşünüyorum. Elbette yaz tatili, havaların sıcak olması bu süreci olumsuz etkileyecektir. Ancak telafi edilmesi gereken bir süreçten geçtiğimizi de unutmayalım. Velilerin, çocuklarını bu telafi sürecine katılmalarını sağlamaları önem arz ettiğini düşünüyorum.
Dijital eğitim sürecini de yaşadığımız bu süreçte; öğrenciler EBA başta olmak üzere birçok dijital platformlardan ders dinleme, izleme imkânı buldular. Bilinçli, planlı ve süreli bir şekilde bu platformlarda ders dinleme/izleme sürecine dâhil olan öğrencilerin, ciddi faydalar sağlayabildiklerini ve okuldan ayrı kaldıkları bu zamanı, kazanım olarak kendi lehlerine çevirme fırsatı elde ettiklerini düşünüyorum.
Ancak hedefsiz, kontrolsüz ve süresiz bir şekilde internet ve sosyal medya ağlarına takılan öğrencilerimizin büyük sorunlarla karşılaştıklarını da unutmamak gerekir. Bilinçsiz ve amaçsız bir şekilde 'dijital dünyaya' dâhil olan bireylerin, faydadan çok zararla karşılaştıklarını, eğitim ve öğretim video ve platformlarına gireceklerine; zamanlarını, amaçlarını ve vizyonlarını tarumar edecek zararlı içerik ve platformların kurbanı haline geldiklerini üzülerek görüyoruz.
Bu süreçte ailelere çok daha önemli görevler düşüyor. Aileler, çocukların dijital sisteme (internet, EBA, ders içerikli videolar, sosyal medya ve diğer tüm platformlar) dâhil olduklarında, daha hassas davranmalı, daha titiz kontrol etmeli ve süre noktasında çok daha kararlı bir tavır sergilemelidirler. Hiçbir şey sınırsız değildir. Hele internet kullanımı asla sınırsız olmamalıdır. Sınırlı, kontrollü ve bilinçli bir internet kullanımı ailelerimizin çocuklarına yönelik en öncelikli tedbiri olmalıdır.
Dijital eğitim, hayatımızın bir parçası haline geldiğine göre; çocuklarımızın bu zeminde kaybolduğu, amaçlarını yitirdikleri, şahsiyetlerini ve geleceklerini içerisinde kaybettikleri bir girdap olmamalıdır. Bilakis hedeflerimize ulaşmamız ve değerlerimizi bilinçli bir şekilde korumamız doğrultusunda kullandığımız bir sistem haline getirmeliyiz.
Çocuklarımızın karne heyecanını paylaşıyor, her birisine ayrı ayrı başarılar diliyorum. Dijital eğitim platformlarını bilinçli, amaçlı ve süreli kullanan her öğrencimizi tebrik ediyorum.