Şehid Mursi yâda kahredici yalnızlık
Muhammed Mursi şehid oldu. O ve onunla beraber, askeri cunta darbesine karşı mertçe direnip şehit düşen diğer müminler, aslında düşünce ve eylemde hala tek alternatif olduklarını bize ispatladılar. Hepsinin şahadetini tebrik ediyoruz. Hele zindandaki 'Yusufilerin' varlığı ve azimli haykırışları yerli, yabancı tüm tağutların uykularını kaçırmaktadır.
İhvan Hareketi şahadet mektebine hiç yabancı değildir. Zindan ve muhaceret ise hemen her İhvan mensubunun karşılaştığı bir durumdur. İmam Hasan el Benna'dan günümüze hemen her İhvan Cemaatinin ileri gelenleri bu durum ile karşılaşmıştır. Rehberleri şehit olan bu İslami Hareket, günümüze güçlenerek gelmiştir. Mensupları da samimiyet, ilim ve tebliğleriyle bu davayı her gün biraz daha büyütüp genişlettiler. Öyle ki bu hareketin vizyonu ve misyonu Mısır'ı çoktan aşmış bulunmaktadır.
İhvan-i Müslimin'in planlı, kararlı ve sürekli çalışmasından dolayı bu hareket, bütün işkence, zindan ve şahadetlere rağmen çalışmasına ara vermemiş, bugün Mısır'ın en organizeli ve kararlı cemaati olarak yoluna devam etmektedir. Başına bunca musibet gelen bu hareketin, hala ümmet coğrafyasındaki diğer İslami cemaatlere ilham kaynağı olması ise başta Şehit Mursi ve diğer aziz şehitlerin kanlarının bereketidir.
Bütün batılı kâfirlerin, Muhammed Mursi Mısır cumhurbaşkanlığını kazanır kazanmaz, buraya leş kargaları gibi üşüştüklerini hatırlamak lazımdır. Darbe zeminini hazırlama ve yerli hain ve alçak bir darbeciyi devşirmeleri bir yıllarını aldı. Yerli bir taşeron olan 'Sisi' elverişli hale getirilince, sıra bu taşeronun arkasından gidecek piyonların(sol-sosyalistler, laikler ve selefi Nur Partisi) hazırlanmasına sıra geldi. Bunlara da yeteri kadar 'kemik' verilince batılı efendilerinin emrinde hazır kıta haline geldiler.
Batılı kâfirlerden emir ve projeler, Körfez emirliklerinden/taşeronlarından para ve sermaye gelince; Mısır'ı ve Mısır halkının izzet ve şerefini düşünen Mursi'nin darbe ile düşürülmesi projesi uygulamaya konuldu. Küfür birlikteliğini sağladı, tek ağız halinde Mısır'ın istikrarsızlığından, yönetilemediğinden ve bu durumdan kurtarılması gerektiğine dair propagandaya başladı. Hainler de bir araya getirilerek, başlarına bir kâhya tayin edildi ve acımasızca gencecik insanlar katledilerek darbe gerçekleştirildi.
Kâfirler, onların emir kulu olan zelil darbeciler ve hatta onlara çanak tutup işlerini kolaylaştıran 'kitap yüklü eşekler/Belamlar' büyük bir birliktelik içerisinde on binlerce insanın işkenceler altında zindanlarda çürümesini elbirliği sürdürüyorlar. Binlerce insanın şehit edilmesine ve ortadan kaybettirilmesine gaddarca karar verirlerken; bilinçli Müslümanlardan tutun da, ümmetin tamamına varıncaya kadar hemen her kesin kahredici bir sessizlik içerisinde bu acılar silsilesini duyarsızca izlemesi ise bizim açımızdan utanç verici olmuştur.
Hak, adalet ve kardeşlik Allah'ın biz müslümanlara kesin emri iken, mazlum ve mustazaflara yardım etmek inancımızın gereği iken; içimizdeki hainlerin zillet içerisindeki uygulamalarını, sadece seyretmek bizi utançtan kurtaramayacaktır. Kâfirlerin birlikteliği ve hainlerin ihaneti kadar, müminlerin kardeşliklerini pekiştirmeleri ve inançlarının bir gereği olan adaleti sağlamayı ve mazluma yardım etmeyi birinci amaç haline getirmeleri gerekmektedir.
Aksi halde daha büyük bela ve musibetlere uğrayacağız. Yeni darbe ve katliamlara maruz kalacağız. Yeni zindan ve şahadetlerle karşılaşacağız. Çünkü küfür ve onların işbirlikçisi hainler, hiçbir zaman boş durmayacaklardır.
Kenan ÇAPLIK