• DOLAR 34.44
  • EURO 36.347
  • ALTIN 2838.401
  • ...

31 Mart yerel seçimler bitti. Ancak geride bıraktığı tartışmalar, kısa sürede bitecek gibi görünmüyor. İnsanlar 'seçim bitti' artık işlerimize dönelim derken, seçim atmosferinden daha gergin bir ortamın içerisinde kendilerini buldular. Bu ortam öyle kolayca da durulacak gibi görünmüyor.

Adayların, özellikle İstanbul'da bir birlerine yakın oy almış olmaları; her bir adayın ayrı ayrı 'ben kazandım' açıklaması yapması ve oyların (bazı yerlerde geçerli/geçersiz) yeniden sayılmasına karar verilmesi, süreci daha dikkatli değerlendirmeye neden oldu.

Seçim akşamı, sayım işlemleri esnasında yapıldığı iddia edilen ve ciddi şüpheler barından 'oy kaydırma veya hiç yazmama' gibi belgelendirmeler, birilerinin bir şeyler çevirmekte olduğu izlenimini vermektedir. Buna eşzamanlı olarak, AB-ABD'li yetkililerin olur olmaz açıklamaları, seçim esnasında ve sonrası için ciddi operasyonların yürütülmekte olduğunu söylemek kehanet olmayacaktır. CHP tarafının da oyların (geçerli/geçersiz) yeniden sayılmasına yönelik gösterdiği aşırı olumsuz agresif tavır şüpheleri daha bir artırmaktadır.

Her bir ‘oy'un bir değeri vardır. Kesinlikle hangi tarafa kullanılmışsa kullanılsın, yerine ulaşması ve hakkının teslim edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla itirazlar titizlikle değerlendirilmeli, günümüz dijital ortamında, kameralar önünde en şeffaf şekilde neticelendirilerek, kazanan açıklanmalıdır. Millet, iradesini kimden yana kullanmışsa, bu net olarak görülmeli ve kazanan her kim ise 'mazbatası' verilerek bir an önce işe/hizmete başlamasının önü açılmalıdır.

Şüpheli tavırların ve açıklamaların devam ettiği, bilgi kirliliğinin ve operasyon çekme heveslilerinin çokça olduğu bu zeminde; hiç kimsenin eline istismar edeceği bir araç ve 'bulanıklık' bırakılmamalıdır. Yasal çerçevede 'bu iş' en kısa sürede neticelendirilerek, vatandaşın iradesine saygı, en hassas bir şekilde yerine getirilmelidir. Unutmayalım ki, vatandaş olup bitenleri net bir şekilde izleyip kendine göre notunu vermektedir. Esas olan da 'bu not'tur.

Oysa seçim ertesi acilen ekonomik krize odaklanmak gerekirdi. Öyle görmezden gelinmeye ve ertelenmeye gelmeyecek kadar ciddi bir krizi hala yaşıyoruz. Hükümetin ve bütün sorumluluk sahiplerinin, bu krizi ve oluşturduğu olumsuz etkiyi önlemek, yeni tedbir ve acil kararlarla bu krizi atlatmak için gece gündüz çalışmaya başlaması gerekmektedir.

Seçim sonrası oluşan bu olumsuz algıyı, en hızlı bir şekilde bertaraf etmenin yolu hemen icraata başlamaktır. Artık söz söylemenin, işi evirip çevirmenin bir anlamı yoktur. Çok hızlı ve kararlı bir şekilde ekonomiyi düzeltmeye yönelik adımlar atılmalıdır. Milletin mutfağında yangın varsa, ona söyleyeceğiniz her şey havada kalacaktır. Şu an insanlar ekonomik bir darboğazın tam ortasında bulunmaktadır. Bu darboğazdan rahatlığa ulaşmak, onlar için en öncelikli meseledir.

Hayat pahalılığı ve oluşan ekonomik kriz kalıcı hale gelirse, beraberinde ciddi bir kaosu getirecektir. Bu durum, yıllardır elde edilen kazanımların bir anda heba olması anlamına gelecektir. İçeriden ve dışarıdan dört gözle bu kaosu bekleyenlere, fırsat vermek gibi acı bir sonucu önümüze çıkaracaktır. İşte 'beka sorunu' tam da o zaman yakamıza yapışacaktır.