• DOLAR 34.366
  • EURO 37.04
  • ALTIN 2970.641
  • ...

Acıların ülkesidir Yemen. Feryadı duyulmuyor, duyulmasına da müsaade edilmiyor. Büyük bir insani krizin içerisinde kıvranıyor. Her gün çocuklar açlıktan ölüyor. Açlık ve hastalık yetmiyormuş gibi başlarına füzeler ve bombalar yağdırılıyor. Bütün bunları kim mi yapıyor?

ABD bütün İslam coğrafyasını adeta kana bulamış durumdadır. Kendisinin yaptığı katliamlar ve işgaller az geliyor olacak ki, kendi piyonu konumunda Suudi'yi de tetikçi olarak kullanmaktadır. İşte Yemen işgali Suudi'nin eliyle devam ettirilmektedir. Yemen'in işgaliyle beraber ekonomik ambargo da uygulamaktadır. İnsanların bombalarla ölmesi yetmiyormuş gibi, bir de açlıktan ölmeleri için özel bir ihanet sergilenmektedir.

Suudi'nin son yıllarda İslam coğrafyasında ABD ile yürüttüğü aşağılık işbirliği yüzünden, artık beldelerimizde güvenli denebilecek bir yer kalmadı. Yer ismi söylemeye gerek yok. İslam dünyasına baktığımızda, neredeyse işgal altında olmayan ve katliamın yaşanmadığı tek bir yer yok gibidir. İşte bu işgal ve katliamların baş aktörü ABD ise, bir ayağı da Suudi ihanetidir. Bu ihanet en bariz şekilde Yemen'de karşımıza çıkmaktadır.

Suudi tarafından Yemen'e özel bir ambargo uygulanmaktadır. Yıllardır çok gaddar bir şekilde uygulanan bu ambargo ile gıdadan ilaca kadar, hayati önemde olan her şeyde kıtlık yaşanmaktadır. Artık insanlar ağaç yapraklarını yiyerek hayatta kalma mücadelesi veriyor. Bu yüzyılda insanlar açlıktan ölüyorsa, aslında insanlık çoktan ölmüş demektir. Hele Müslüman kılıklı birinin bir Müslümana bu zulmü yapıyor olması, artık insanlığın gerçekten ölmüş olduğunun resmidir.

Salgın hastalıklardan ve ilaç yokluğundan dolayı insanların öldüğü bir Yemen'de, insani krizin geldiği dehşet boyutunu artık görmemiz gerekmektedir. İslami ve insani sorumluluğu taşıyan herkesin bu trajediye kayıtsız kalmaması gerekiyor. Herkes kendi hizasında bu zulmü dile getirmeli, atılacak adımlara kesinlikle iştirak etmelidir. Somut adımların atılması için yardım kampanyalarından basın açıklamaları ne gerekiyorsa, sivil ve resmi baskı grupları oluşturularak, diplomatik girişimlerin sonuç alıcı şekilde harekete geçirilmesi sağlanmalıdır.

Neticede bütün Yemen'in yok oluşu bir 'Kaşıkçı cinayeti' kadar ulusal ve uluslararası basında yer alamıyor. Kaşıkçı cinayetini küçümsediğimiz anlaşılmasın. Kaşıkçı bir candı, Yemen'de açlıktan, bombalardan ve ilaçsızlıktan her gün ölen onlarca insan da candır. Kaşıkçıyı öldüren Suudi, Yemen'i kana bulayan da yine Suudi'dir. İstatistikî rakamlarla işi değersizleştirmeye gerek yoktur. Bütün bir Yemen ölüme mahkûm edilmiş durumdadır.

ABD'nin niyetini biliyoruz, Suudi'nin ihanetini de biliyoruz, peki bütün Müslümanlara ve vicdan sahibi insanlara neler oluyor ki bu zulmü dile getirmiyorlar? İnsanlık onurunu yerde süründüren açlıktan ölen çocukların bir deri bir kemik kalmış görüntüleri bizi harekete geçirmiyor? Zalimlerin zulmünü dile getirmeyecek miyiz? Hainlerin ihanet ve zelilce işbirliklerini haykırmayacak mıyız?

Bu vicdansızlık ve basiretsizlik ne zamana kadar?