ÇAĞRI TV VAHYİN SESİ OLMALI
Yani her işi İslam`a göre gerçekleşmeli. Öyle ki ameli, okuyuşu, konuşması, dinleyişi Allah`ın razılığı dairesinde gerçek çehresini kazanmalıdır. Doğruluk, hak, adalet üzere hareket etmek Müslümanların en belirgin vasfıdır.
Bir çağrı var ki, o çağrı/davet İslam`a göre olmazsa olmaz!
Bir uğraş/çalışma ortaya çıksa, o uğraş rıza-i İlahi için olmazsa olmaz!
Bir kitap yazılsa, o yazılış hikmet, ahlak ve doğruluktan nasibini almamışsa olmaz!
Bir radyo, kendi frekansı üzere millete seslense, o ses Kur`an ayetlerinden ve Muhammed aleyhisselam`ın sözlerinden kuvvet almazsa; terennüm ve ezgileri bestesini manayla seslendirmezse ve cehalet seslenişi üzere kulaklara ulaşsa bu olmaz!
Bir televizyon yayın hayatına başlasa, milletin gözü hemen o televizyona yönelir:
"Acaba, bu televizyon neyi gösteriyor, hangi programlar var içinde, yayınları hoşumuza gider mi?" Bu gibi soruları sorarak merakı artar. İşte bu merak halkı o televizyon kanalına yönlendirir. O halde bir televizyon milletin isteğine göre değilse, Hakk merkezli bir yayın politikası izlemezse bu olmaz!
Biz birçok televizyona bakıyoruz; ama birden gözlerimizi alıyoruz, bakamaz oluyoruz. Adeta bir foseptik çukuru gibi gözlerimize iğrenç, burun direklerini kıracak bir koku... İçerik olarak çirkinlik, çıplaklık, ahlaksızlık, yalan ve aldatmadan öte bir şey yok! Bu noktadan sonra insan arzuluyor ki, bir televizyon olsun gönül hoşluğuyla ona baksın; o ekran karşısında ailesiyle oturup rahatlıkla izleyebilsin. Halk istiyor ki, o ekran haberleri, programları, filmleriyle bir olumlu bir etki oluştursun! Vaaz versin, Peygamberlerden bahs etsin, halkın dert ve sorunlarını dile getirsin! Yani toplumu hem doğruluk ve istikamet çizgisinde doyursun, bilinçli bir gösterge içinde sorumluluk taşısın!
İslami camianın umutla, merakla, hasretle beklediği ve yaklaşık bir yıldır internet üzere izleyicisine ulaşmaya çalışan Çağrı TV birkaç gün önce test yayınıyla da olsa yayın hayatına başladı. Türk-Sat 2A uydusu üzerinden salı günü ikindiye tekabül eden bir vakitte büyük bir sevinç eşliğinde izleyicisine " Merhaba!" dedi.
Yıllardır İslam düşmanları televizyonu tekeline almışlar, milleti kandırıp insanların ahlakını bozuyorlar. Sosyal, bireysel hayatta böylesi ekranların nice yıkımlara ve kültürel erozyonlara yol açtığı malumumuzdur. Süreç içinde bazı çabalar görüldü ve halkın teveccühü ile İslami ekran olarak bazı televizyon kanalları açıldıysa da zamanla asıl niyetin açığa çıkması, politik tarafgirlik, reklam ve film pastasından pay kapma yarışı bu ekranları şeytanların sevineceği ve cirit attığı bir hareket ve etki alanına çevirdi. Gerekir ki, bu kötü, ahlaksız veya başka cephede münafıkça gidişe karşılık bir televizyon çıksın ve desin ki:
"Artık size yeter! Bu kötü gidişinize artık yeter! Bundan sonra biz çıktık meydana, bu milletin gönlünü hoş edeceğiz; milletin dini, gidişi, isteği üzere programlar yapacağız! Mazlumların sesi, mağdurların nefesi, çaresizlerin elinden tutan olacağız!"
Acaba, Çağrı TV, milletin bekleyiş ve isteği üzere bir çalışma sergiler mi, zaman içinde olumsuz bir dönüşüm değil de sürekli kendini güzellik ve doğruluk adına aşan bir ilerleyiş ivmesi kazanır mı?
Ümidimiz bu noktada güçlüdür. İnanıyoruz ki Çağrı TV, Allah`ın razılığı için çıkıp bu sorumluluğu omuzladı ve bu alandaki ciddi bir boşluğu dolduracak!
Ey Çağrı TV! İddialı bir şekilde Allah`ın ismiyle sözünüze ve yayınınıza başladınız!
Bilin ki, bundan sonra üç kıtanın gözü doğrudan sizde olacak; kulağı sizden gelecek haberlere dikkat kesilecek. Elleri sizler için duadadır!
Nazarımızda
Çağrı TV, halkımıza ve dünya Müslümanlarına bir müjdedir. Ekran hasreti onunla sona erecek;
Çağrı TV doğruluk ve hak için çıktı!
Çağrı TV, iman ehli için bir vahyin sesi olacak!
Çağrı TV, hikmet tasından nasiplenmiş nasihat edici sunumlar sunacak!
Çağrı TV, ümmete hakikate çağıran çehresiyle sıcak kucağını açacak ve tebessümlü çehresiyle " Gelin!" diyecek!
Rabbim, muvaffak eylesin ve rızası için doğru ve sağlam bir adım olarak kabul buyursun!