Gündemi Müslümanlar Belirleyebilir
Fakat manevi yönü ve heyecan boyutuyla öne çıkan bir konu Müslüman`ın gündemini sıcaklığıyla kuşatınca bundan vazgeçtim.
Bu gündem Hac kurallarının çekilmesiydi. Kura çekimini uydu üzerinden canlı izleme olanağı buldum. O esnada kuranın kendisine çıkması heyecanı yaşayanlardan biri de ben olunca az çok Hacı adaylarının duygu yoğunluğunu yaşıyordum.
Henüz İlahi davet gelmeden büyük bir aşkla, şevkle, (ümit ya da çıkmama korkusuyla dökülen) gözyaşlarıyla davete icabet arzusunu “ Lebeyke Allahumme lebbeyk!” nidalarıyla görünce önem yönüyle öncelememiz gerekleri bilmemiz kapsamında bazı tespitleri paylaşmak istedim.
Gündemi oluşturmak mı yoksa oluşturulan gündem üzerinden bir şeyler söylemek/yapmak mı lazım, sorusuna verilecek en doğru cevap gündem oluşturabilecek bir konumda olmaktır.
Çekim alanında artı kuvvet mi, eksi kuvvet mi gerekir, sorusu da bu minval üzeredir. Burada da cevap elbette artı kuvvet olup eksi kuvvetleri kendine çekmektir.
İslam hayatı her yönüyle kuşatan çerçevesi ve bireysel/toplumsal yaşama dair tüm lüzumlara cevap veren genişliğiyle; Müslüman da hayatın olumsuz, hantal, pasif, zahire endekslenmiş tekdüze gidişatına mukabil olumlu, aktif, hareketliliği ve ruh/beden, akıl/duygu, zahir/batın, madde/mana boyutuna ışık tutan yönüyle gündeme birebir müdahil konumdadır.
Pencere bakış açısı, her pencereden bakan kişinin bakış yeri ve yönüyle kendi sağlı/sollu, altlı/üstlü doğrularını ortaya koyar. Haliyle siyasi, sosyal, ahlaki, askeri, idari projeleri kendi doğruları ekseninde olur. O doğruları hâkim etme mücadelesinde algılayışı bağlamında öznel yönüyle kendini meşru görse de, genel yönüyle meşru olmayan ve kabul edilmeyen bir çizgidedir. Dolayısıyla böyle bir bakış şiddet ve çatışma doğurur. Açılım muhabbetlerinin de bir türlü rayına oturmaması ve her gündeme geldiğinde sos vermesi bu öznel/buyurucu bakışın sıkıntılı sonucudur.
Tepe/hâkim bakış açısı böyle değildir. Bu bakış kuşatıcı bir bakış olup insanın altı yönünü de içine alır. Hâkim bakış açısında algılama çerçevesinin genişliği, kişiye geniş ufuklarda değerlendirme ve düşünebilme yetisi kazandırdığından aynı zamanda doğrunun bir üst bileşeni hakikat de bu bakışın isabetli ve hikmetli bir payesidir. Hayata insan öznesi ve bu öznenin altı cihetini göz ardı etmeden bakan bu tepe bakış açısı selamete, adalete, barışa davet eder. İlahi gözetime dâhil olduğunu bilen ve sorumluluk edasıyla hareket eden bu bakış ise huzurlu bir toplumu ve saadetli bir asrı sonuç verir.
Bakın, elimizde gündeme damgasını vuracak ve gündemin rengini Allah`ın boyasına çevirecek o kadar belirleyici unsur vardır. İslami bakış açısıyla bu unsurlar, tüm beşeri bileşenleri eritecek ve o bileşenleri vahyin mükemmel dairesinde kuşatıcı bir açıyla kuşatacak bir potansiyele sahiptir.
Bir Hac olayını gündeme taşımak, konuşmak, anlatmakla Dünya Müslümanlarının kongresini işlevsel hale getirebilir; Kâbe`nin etrafında dalga dalga dönen insan mahşerinin tüm ön etiketlerden arınmış bir halini büyük bir mahşerin provası olarak nazarlara sunabiliriz.
Manevi kazanımlarını şimdiden elde ettiğimiz üç aylar vesilesiyle oruç ibadetini güncelleştirip sanal bir gayeye dönüşen “Yemek için yaşamak” ilkesini asıl amacına “Allah`a kulluk yolunda yaşamak için şükür edasıyla yemek” hamdedebilir ve manevi bir arınmayı/aç-bilaç insanlara yardım eli olmayı sağlayabiliriz.
“Zekât, sadaka, infak” gibi yardımlaşma/dayanışma faktörlerini canlı tutmakla faiz, tefe, karaborsa, kumarın mahvettiği ticari kokuşmuşluk ve ekonomik çöküşmüşlüğü kurtarabiliriz.
Namaz gibi kulluğun alameti ve müminin miracı bir ameli “Namaz günleri, sohbetleri, mekânları…” aktiviteleriyle birinci amil yapabilir. Bundan hareketle cemaatle safları sıklaştırır, omuz omuza verip kaynaşır; namazın bireyde oluşturduğu huşu halinden hareketle tüm kötülük, aşırılık ve azgınlıklardan kurtulabiliriz.
Kutlu Doğum etkinlikleriyle nebevi bir bilinç oluşturabilir, Hazret-i Fatıma`yı anlama günleri çerçevesinde aile temellerini sağlamlaştırma güzelliğini kazanabiliriz…
Ve daha nice benzeri hakikatleri gündeme almakla –İnşaallah- birçok toplumsal/bireysel faydayı elde edebiliriz.
Allah`a emanet olunuz!