SİYASET GEMİSİ: OPERASYONEL GAZETECİLİK
Yeni Şafak Gazetesi akla ziyan haberlerinden birine daha imza attı.
“Türkiye`ye yönelik 39 yıldır terör faaliyeti yürüten PKK terör örgütü, 1992 yılından bu yana Barzani tarafından kontrol edilen bölgeden (Kandil) yönetiliyor.
Sınırın Türkiye tarafında ve Irak`ın Kuzey`inde yaralanan teröristler 25 yıldır Barzani bölgesinde tedavi ediliyor. Yine Kandil`in tüm lojistik desteği Barzani tarafından sağlanıyor.”
Evet, 1992`den beri Barzani, PKK`ye destek veriyormuş.
Ama manzara öyle değil.
PKK, bölgede Barzani karşıtı kim varsa onunla işbirliği yapıyor.
PKK, Kürdistan`ın bağımsızlığı referandumuna karşı olduğunu söylüyor.
Barzani, Türkiye`ye her geldiğinde MİT ile görüşüyor.
Barzani`nin Peşmergeleri Şengal`de birkaç kez PKK ile çatıştı.
Bunların hepsi bir yana, bırakın Barzani bölgesini, Türkiye kendi sınırları içerisinde her yere girebiliyor muydu? Son yapılan operasyonlarda “Yirmi yıldır girilemeyen yere Mehmetçik girdi” açıklamalarını nereye koyacaksınız?
O yüzden bu haberin mantıklı bir izahı yok diyoruz.
Eğer mantıklı bir izahı varsa bu fecaat demektir.
Bu işte “Bit yeniği” mi ararsınız, yoksa bir “Çapanoğlu” çıkmasını mı beklersiniz, o sizin bileceğiniz iş; ama Yeni Şafak ve onun gibi birkaç gazetenin kirli bir operasyon yürüttüğünden şüphemiz yok!
Yarın aslında TC Hükümetinin, Barzani`nin bağımsızlık kararına karşı olmadığı, gösterdiği tepkinin siyasi dengeleri gözetmesinden kaynaklandığı ortaya çıkarsa Yeni Şafak`ın keskin bir şekilde çark etmesine ya da birilerinin hesabına “operasyonel gazetecilik” yaptığının ortaya çıkışına şahit olabiliriz.
BANKA FAİZLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçakta gazetecilere konuşurken yine bankalardan ve yüksek kredi faizlerinden dert yanmış.
Doğrusu o makamda olan birinin şikâyet etmesinin mantıklı bir izahı olduğunu düşünmüyoruz.
Bu konuda harekete geçmesini ne engelliyor?
Sözcü Gazetesinden Can Ataklı da bu konuya değinmiş ve öneride bulunmuş:
“İyi de her şeye hakim olan Erdoğan nasıl oluyor da bunca laf söyledikten sonra bankalara sözünü geçiremiyor? Bankalar kime güveniyor da koca Erdoğan`a böylesine kafa tutabiliyor?
Erdoğan kamuoyunun önünde “söylediğini yaptıramayan lider” konumuna düşeceğine neden Vakıfbank, Halkbank ve Ziraat Bankası`na faizleri düşürme talimatı vermiyor? Bu üç banka faizleri düşürse diğer bankalar çaresiz kalacak ve rekabet edebilmek için faizleri düşürecektir.”
Erdoğan şu anda fiili olarak hükümetin de başında bulunuyor ve bütün kurumları idare ediyor.
Özel sektörü anladık tamam; ama devlet bankalarına vereceği talimat ile faizleri düşüremez mi? Hatta böyle bir hamle devlet bankalarını daha cazip hale getirmez mi?
Öyleyse bu mesajları kimin için veriyor Cumhurbaşkanı?
KINALI EL
FETÖ suçlamaları gölgesinde Meral Akşener liderliğinde kurulacak partinin çalışmaları devam ediyor.
Parti kurucuları genel olarak şu mesajları vermeye gayret ediyor:
Parti merkezde duracak, sağcı söylemden uzak duracak, mağdurların sesi olacak.
Bu arada partinin logosunun da netleştiği söyleniyor.
İsmi ile ilgi yapılan spekülasyonlardan sonra henüz karar verilmediği ortaya çıkmış, Koray Aydın`ın kanaatleri parti ismi diye kamuoyuna duyurulmuştu.
İddialara göre partinin logosu Meral Akşener'in anayasa referandum kampanyasında kullandığı “kınalı eli” olacak.
Açık kınalı el… avuç içinde bayrak olan kınalı el…
Daha önceleri avuç içini gösteren el logosu Demokrat Parti tarafından “Yeter söz milletindir” kampanyasında kullanılmıştı.
Orada el işareti CHP`nin baskıcı rejimine “Dur” anlamında kullanılıyordu.
Kınalı el ne anlama gelebilir?
Kadın genel başkan ve kınalı el ile “kadın seçmen”e ulaşmak hedefleniyorsa beklenmedik sonuçlar ortaya çıkabilir.
MHP seçmeni “kadınsı siyasetten” dolayı Akşener`e yanaşmazken, CHP`den oy gelebilir.
Böyle bir ihtimal Avrupa`nın desteğini kazanmaya yol açabilir; ama sonrasında milliyetçi taban tümüyle kopar.
Sonrasında “Asena” isminden de vazgeçilir mi, bilemem; ama toplumun yeni bir Tansu Çiller vakasına tahammül edeceğini sanmam.