Siyaset gemisi
Kemal Kılıçdaroğlu (CHP Genel Başkanı): “Referandumda yüzde 98 de çıksa tanımayacağız.”
Üç açıdan normal bir açıklama…
1-Halk Partisi her zamanki gibi “Halkın tercihine” saygı duymuyor.
2-“Bizim halktaki karşılığımız aslında yüzde 2`den fazla değil” demek istiyor.
3-Kılıçdaroğlu, hiç darbe sopası yemediği için söyledikleri klasik bir CHP`li için normal. Mesela Baykal kızar, bağırır-çağırırdı; ama böyle bir şey söylemezdi, çünkü darbe sopası yemişti.
Milorad Dodik (Sırp Cumhuriyeti Başkanı):
“IŞİD`in baş editörünün Aliya İzzetbegovi olduğunu herkes çok iyi biliyor. Aliya İzzetbegoviç›in yazdığı İslamî Manifesto`yu okursanız, IŞİD`in Suriye ve Irak`ta uyguladığı şeyleri anlattığını görürsünüz: Şeriat ve onların tarafında olmayanlara sıfır acıma. (…) Aliya İzzetbegoviç, 1970`te yazdığı ‘İslamî Manifesto`da, modern düzene karşı Panislamist ve İslami düzenin taraftarı, Batı ilericilerinin karşıtı olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin, Türkiye`nin İslam devletiyken tüm dünyaya hüküm sürdüğünü ifade eden Boşnak lider, “Avrupa aşırması olarak Türkiye, dünyada yüzlercesi olan üçüncü sınıf ülkesidir” demişti.”
Bu Çetnik köpeği, IŞİD üzerinden kendini aklamaya mı çalışıyor, ben mi yanlış anlıyorum!
Toplu kıyımları, kimi yerleşim yerlerinde 14-65 yaş arası tüm erkeklerin öldürüldüğünü, tecavüzleri, insan suretindeki sırtlanları unuttuğumuzu mu sanıyor?
Aliya İzzetbegoviç gibi insanlığın vicdanı diyebileceğimiz biriyle aynı coğrafyayı paylaşıyor olmaktan dolayı gururlanması gerekirken yaptığı terbiyesizliğe bak! Ama kabul etmek lazım, yamyamlığın zirvesinde yaşayanların insanlığın zemin seviyesini bile anlamasına imkân yok!
Izzetbegoviç`in Türkiye ile ilgili sözleri ise tek kelimeyle muhteşem!
Sırrı Süreyya Önder (HDP milletvekili): “Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve milletvekillerimiz, kaçma şüpheleri var diye değil, bu topraklarda yaşama ısrarlarından, bu toprakları bir gülistana çevirme iradelerinden dolayı içerideler.”
Demek ki, bu süreçte ülkeyi, bu toprakları terk eden ve bu şekilde cezaevinden kurtulanların hem bu topraklarda yaşama isteği hem de buraları gülistana çevirme iradeleri yokmuş. Bundan sonra Sırrı Süreyya onları nasıl tanımlayacağına karar versin. Ben ise sadece PKK çeteleri tarafından Yüksekova`da şehid edilen Ubeydullah Durna`yı, taziyesine gidenlere karşı gösterilen insanlık dışı tepkiyi ve Selahattin Demirtaş`ın kuduz köpekleri savunup “Gever meydan okuma yeri değildir” sözünü hatırlatayım. Belki Sırrı bununla ilgili de bir şeyler söyler.
Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon yetkilisi: “Orada bir koalisyon var. Bu koalisyon Rusya, Suriye ve İran destekli Şii milislerden oluşuyor. Ancak Rusya saldırıyı yapmadık dedi ve bu saldırıyı yapmak için bir sebepleri de yoktu. Böylece geriye rejim ve İran destekli milisler kalıyor. İran`ın kapasitesi var. Ve Rasim Al Baad bölgesinde Şii milisler var. Resmi olarak İran olabilir”
Bu açıklama el Bab yakınlarında 4 TSK mensubunun hayatını kaybettiği saldırı ile ilgili.
Sorulması gereken sorular var:
Evet, Rusya “Yapmadık” dedi; ama ne İran ne Suriye rejimi “Yapmadık” demedi. Neden?
Mesele kapasite ise Amerika, İngiltere ve israil`in böyle bir saldırı yapma ve izini kaybettirme kapasitesi yok mu?
Bölgeyi uydularla, gelişmiş radarlarla kontrol eden Amerika neden kesin bilgi değil de “tahmin”de bulunarak görüşünü sunuyor?
Ve son olarak ben bu işte bir şeytanlık görüyorum, ya siz?