• DOLAR 34.447
  • EURO 36.318
  • ALTIN 2837.002
  • ...

SİYASET GEMİSİ

TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, "Türkiye etrafındaki olumsuzluklardan laikliği koruyarak kurtulabilir" demiş.

Özilhan’ın “biracı”lığından, biranın laiklikle olan derin bağlantısından söz etmeden meseleye başka açılardan yaklaşayım diyorum.

Sanırım Tuncay Özilhan’ın “Türkiye’nin etrafındaki olumsuzluklardan” söz ederken depremden, çığ felaketinden, uçak kazalarından, Kanal İstanbul’dan söz etmediğini herkes anlamıştır.

Peki, Türkiye’nin etrafında ne gibi olumsuzluklar var acaba?

Beyefendilerinin yönü hep Batı’ya olduğundan biz de önce oradan başlayalım.

Yunanistan’da olumsuzluk anlamında bir ekonomik kriz var bir de Türkiye’yi Akdeniz’de hapsetme çabası.

Özilhan 1-0 yenik durumda, çünkü ekonomik krizdeki Yunanistan son derece “laik” bir yönetime sahipti ve bu “laik” yönetim ulusalcı-laik Mısır ve ulusalcı-dinci işgalci israil ile anlaşarak Türkiye’ye operasyon çekiyor. Yani olumsuzluk “laik” Yunan hükümetinden kaynaklanıyorken biz nasıl “laiklikle olumsuzluklardan kurtulabiliyoruz” acaba?

İkinci olumsuzluk Suriye ile diyelim ve Özilhan’ın nasıl 2-0 yenik duruma düştüğünü izah edelim.

Türkiye’nin Suriye ile sorunu Baas rejimi, mülteciler ve Pkk’den kaynaklanıyor.

Baas rejimi, Nasyonal sosyalist ve laik bir dünya görüşüne sahip ve halka yönelik baskısı da özgürlük taleplerinden kaynaklanıyor. Şiddet uyguluyor, katliam yapıyor ve insanları göçe zorluyor.

Pkk de laik ve sosyalist bir yapılanma ve Türkiye ile savaş halinde. Pkk aynı zamanda Evangelist psikopatların yönettiği Amerika ile beraber hareket ediyor. Bu arada Pkk, Türkiye ile en Kemalist ve laik hükümetler zamanında da savaşıyordu.

Irak’tan Türkiye’ye yönelik olumsuzluklarda da başrolü Pkk oynuyor ve bu da Özilhan’ın 3-0 yenik duruma düştüğünü gösteriyor.

Meseleyi uzatıp laiklikle arası iyi olmayan Suudi ve İran’ın da mevcut yönetimle arasının iyi olmadığını söyleyebiliriz; ama artık meseleyi hitama erdirelim.

Laikliğin güçlenmesi ile sektörel bazda Özilhan’ın güçlenmesi arasında bir doğru orantı olduğu kesin. Dindarlığın artması Özilhan’ın zarar etmesine neden olur.

Benim teklifim şu:

Laikliğin arkasına gizlenip ticari hesaplar yapmayı bırakın da artık açık oynayın.

 

KEM KÜM

Osmangazi Köprüsü pahalı..

-Parası olan geçsin!

Yavuz Sultan Selim Köprüsü pahalı..

-Parası olan geçsin!

Avrasya Tüneli pahalı..

-Parası olan geçsin!

Eee, hani sosyal devlet?

Hani bu projelerle “halka” hizmet ediliyordu?

-Kem küm…

***

Sayın uzman, uçak kaza yapmış, ne diyorsunuz?

-Kanal İstanbul projesi ülkeye ihanettir, yeni havaalanı memleketi satmaktır.

Ama efendim uçak kaza yapmış!

-Tamam işte! Havaalanı yapılmasaydı kaza da olmazdı.

Efendim kaza eski havaalanında olmuş..

-Kem küm…

***

Çığın sebebi Cumhurbaşkanının danışmanıdır. Kendisine yol açsınlar diye iş makineleri ile gitmiş ve çığ oluşmasına neden olmuş.

-Bu havada danışman neden çıkmış?

Çatak’a gitmiş. Hani onun seçim bölgesi ya. Oradan dönüyormuş.

-Birkaç oy için mi bu felakete sebep olmuş?

Ben haber veririm, yorum yapmam. Halka doğru bilgi vermek gerekir.

-Danışman Çatak’a gitmedim diyor. Şahitleri var.

Yola çıkmayın diyorlar; ama yine de çıkıyor, hem de heyetle.

-Görgü tanıkları danışmanın ilk çığdan sonra yardım için gittiğini ve yanında hiç iş makinesi olmadığını söylüyor.

Tüh be! Teyid edilmemiş bilgiydi, ben de söyleyiverdim. Özür dilerim.

-Sadece teyid edilmemiş bilgi diyerek işin içinden sıyrılıyor musunuz?

Özür diledim ya.. 

-Danışman hanımı kırk kişinin katili olarak gösterdiniz. Farkında mısınız?

Kem küm..

***

Aile parçalanıyor, farkında mısınız?

-Aileyi koruma kanunu çıkardık, kadına şiddetin önüne geçtik.

Bir milyon kişiye evden uzaklaştırma verilmiş…

-Dedik ya şiddeti önlüyoruz.

Ama bu kanun çıktığından beri cinayetler artmış, boşanmalar artmış, şiddet artmış. Bu nasıl koruma?

-Kem küm…