• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Haber Yorum / Hüseyin Kaya

Piyanist ve besteci Fazıl Say`ın 18 Ocak`ta düzenleyeceği “Truva Sonatı” Ankara Prömiyerine Cumhurbaşkanı Erdoğan`ı da davet ettiği, Erdoğan`ın da daveti kabul ettiği haberleri yer alıyor medyada.

Hürriyet`ten Ertuğrul Özkök çok heyecanlanmış bu habere. Şunları yazmış köşesinde:

“Tabii şimdi herkesin kafasındaki soru şu:

Cumhurbaşkanı Erdoğan o konsere gider mi?

Dünkü gazetelerde “Gidecek” diye haberler vardı.

Direkt Fazıl Say`a sordum.

Cevabı aynen şu:

 “Bir buçuk ay önce sorduk, gelmek istediğini söylediler...”

Yani katılacağına dair kesin bir cevap verilmemiş.

İnşallah katılır.

Tabii herkesin kafasındaki ikinci soru da şu:

Giderse salonda nahoş bir tepki olur mu?

Ben Türkiye`nin artık bu çizgiyi aştığına inanıyorum.

Tabii burası Türkiye... Her metrekareye düşen trol kafa sayısının çok yüksek olduğu bir ülke...

Kendi payıma tepkimi dile getireyim.

Eğer Cumhurbaşkanı bu daveti kabul eder ve konsere giderse... Ben de o salonda olsam...

Ayakta alkışlardım.

Salondan biri terbiyesizlik yapmaya kalksaydı da...

Cumhurbaşkanı`nın korumalarından önce ben yerimden fırlar, o terbiyesizliği yapana, “Otur lan yerine” diye bağırırdım.”

Ertuğrul Özkök`ün neden bu kadar heyecanlandığını pek anlamadık.

Sınırız o da Yılmaz Özdil`in “Cumhurbaşkanı bir bardak bira içse Türkiye normale döner” düşüncesinin farklı bir tonunda konuşuyor.

Onlara göre çağdaşlığın bazı ölçüleri vardır ve o ölçülere uyulmadığında normalleşme olmaz.

Ertuğrul Özkök ve Yılmaz Özdil bir tarafa, Fazıl Say`ın kişiliği üzerinde de durmak gerekir.

Allah`a, ezana, cennet ve cehenneme hakaret eden, defalarca Müslümanları aşağılayan, sürekli rakı paylaşımları yapan biri Fazıl Say. Dünyanın en iyi piyanistlerinden olduğu söyleniyor; ama iyi müzisyen olmak İslami değerlere hakaret etme hakkını kimseye vermez.

Erdoğan`ın Fazıl Say`ı annesinin ölümünden sonra arayıp taziye dileklerini ilettiği ve Fazıl Say`ın da bundan çok etkilendiği yansımıştı basına. Cumhurbaşkanı`nın o konudaki tutumu insani bir duruma işaret etmiş ve birçok kesimden takdir görmüştü.

Şimdi merak edilen şu: Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslami değerlere alenen hakaret etmiş ve bundan dolayı hakkında soruşturmalar açılmış birinin konserine giderek onu onore edecek mi? Eğer giderse E. Özkök çok sevinecek; ama bizim aklımıza yirmi yıl önceki bir olay gelecektir.

Laikçi yobazlığın zirve yaptığı 28 Şubat döneminde yani bundan 21 yıl önce dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bir konsere gitmişti.

Uluslararası Ankara Müzik Festivali'nin açılış konserinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni orkestrasının Beethoven`in ‘Dokuzuncu Senfoni`sini çalması üzerine kısa bir konuşma yapan Demirel, salonda bulunanları işaret ederek “İşte çağdaş Türkiye!” demişti.

Ertuğrul Özkök`ü heyecanlandıran bu olabilir mi?