YOK DAHA NELER
SİYASET GEMİSİ
YOK DAHA NELER
Meral Akşener oturup kalksın seçim sürecinin kısa olmasına dua etsin. Yoksa konuşmalarına bakıp hayal kırıklığına uğrayanların sayısı gittikçe artacak.
Fazla konuşmadığı dönemlerde bir ağırlığı vardı gibi. Şimdilerde sık sık mitinglerde, programlarda konuşuyor, garip hareketlerde bulunuyor.
En son Fatih Altaylı`nın programına katılmış.
Programda Akşener, S-400'lerle ilgili, "Mesela benim bir bilgim var S-400'lerle ilgili. Bir duyum şeklinde. Umarım doğru değildir. Bir güvensizlik neticesinde sarayın korunması için alındığına dair bir duyum aldım” demiş.
Cumhurbaşkanlığına talip birinin söyleyebileceği bir şey mi bu?
En iyisi sadece F. Altaylı`nın sözleriyle tepki koyalım: “Yok daha neler”
OY ORANLARI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Cumhurbaşkanlığı seçimi için sizin elinizde bir oran var mı?" sorusunu şöyle cevapladı: "Yüzde 29-30-32 bandında bir sayı telaffuz ediliyor. Değişik anketlerde değişik şekillerde ifade ediliyor.”
Ortada bir gariplik var.
Siyasi partiler genellikle kendilerini olduğundan çok daha büyük gösterirler ve bunu da seçmenin motivasyonu için yaptıklarını söylerler.
Sakın kimse “Kılıçdaroğlu abartıyı sevmiyor, mantıklı konuşuyor” demesin.
Yüzde 38 oy alan Ekmeleddin İhsanoğlu için yüzde 60`ın üzerinde oy tahmininde bulunan, yüzde 25 oy alan CHP için yüzde 25 tahmini yapan Kılıçdaroğlu şimdi neden çıtayı yüksek tutmuyor?
Mesele parti içi rekabet olabilir mi?
İşin aslı şu:
İnce`nin başarılı olması da başarısız olması da Kılıçdaroğlu için iyi değil.
BENİM DE GEÇMİŞİM…
Başbakan Binali Yıldırım, “Bizim Kürt kardeşlerimizle ilgili bir derdimiz, sıkıntımız yok. Onlar bizim kardeşimiz. Bin yıldır bu topraklarda birlikte yaşıyoruz. Benim de geçmişim Kürt. Kürtlüğünüzle gurur duyun, Kürt olduğunuzu gururla söyleyin, hiç kimse size bir şey yapamaz” dedi.
Garip ve anlaşılması zor ifadeler…
“Benim de geçmişim Kürt…”
“Kürtlüğünüzle gurur duyun…”
Bu cümlelerin tahlili nasıl yapılır, doğrusu zorlanıyorum.
Etnik köken neye bağlı olarak değişiyor?
Acaba “Geçmişi Kürt” olan biri hangi aşamalardan geçiyor da “level atlayarak” mesela Türklüğe geçebiliyor?
Asimilasyon için bile birkaç nesil geçmesi gerekmiyor mu?
Bir defa şöyle bir gerçeklik var: Etnik kimlik bir “tanımlama” aracıdır ve ‘soyunu inkar eden soysuz`dur.
Ama…
Seçme iradesine sahip olunmayan bir konuda “gurur duymak”, hatta “gurur duymanın” tavsiye edilmesi nasıl bir ruh haliyle açıklanabilir?
Binali Yıldırım`ın durumu ve sözleri bilimsel olarak incelenmeye değer bir konudur, çünkü aynı durumda çok kişi vardır.
ÇAKICI VE DEMİRTAŞ
Kemal Kılıçdaroğlu, ilke olarak affa karşı olduklarını belirtti.
Tabii bunu söylerken Bahçeli`ye de ciddi biçimde çattı:
“Adı cinayetlere karışmış, mahkum olmuş, hapiste yatan birisiyle siyasi partinin lideri nasıl yan yana gelir? Hangi siyasi ahlaktan bahsediyoruz?"
Çakıcı ile Bahçeli`nin yakınlığını haklı olarak eleştirebilirsiniz; ama bunu Kılıçdaroğlu`nun sözleriyle yaparsanız baltayı taşa vurmuş olursunuz.
İzah edeyim:
Kılıçdaroğlu`nun bu sözleri bire bir Demirtaş için de söylenebilir.
Yani Çakıcı`nın adı cinayetlere karışmış; ama bizatihi kendisi bir cinayet işlememiştir, öyle değil mi? Keza Demirtaş da bazıları tarafından 6-8 Ekim olaylarında azmettirici olmakla suçlanıyor.
Hem Çakıcı hem de Demirtaş hapiste…
Peki, Çakıcı ile görüşmek ve Demirtaş ile görüşmek arasında ne fark var?
Demirtaş milletvekili ise Çakıcı da bir dönem “devlet hizmetinde” bazı işler yapmıştır.
Kılıçdaroğlu bu durumu nasıl izah edecek?
Biliyorsunuz çok sayıda CHP`li cezaevine gidip Demirtaş ile görüştü.