• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Ortak bir tarihe dayanan, ekonomik olarak büyüyüp zenginleşen bir Avrupa hayali vardı ve şimdi en yetkili ağızlardan bunun dağılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı söyleniyor.

Evet, “Brexit” ciddi bir darbeydi; ama meseleyi İngiltere`nin ayrılması ile izah etmek çok yüzeysel bir anlatım olur. Aslında İngiltere birçok açıdan zaten bu birliğin dışındaydı. Ortak para birimine geçmedi, sınırların açılması anlaşmasına uymadı, küresel meselelerde Avrupa`dan daha çok Amerika ile birlikte hareket etti.

Avrupa`nın dağılması daha derinden incelenmesi gereken bir konu.

2. Körfez savaşı döneminde Amerika`nın başında George W. Bush vardı ve tüm dünyayı arkasına almak istiyordu. Avrupa`da iki büyük güç olan Almanya ve Fransa, Amerikan taleplerine soğuk baktılar.  Fransa`da Jacques Chirac, Almanya`da Gerhard Schröder gibi güçlü liderler vardı ve bunlar “Avrupa idealine” değer veriyorlardı. Dönemin Amerikan Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, onlara ağır suçlamalarda bulunmuş ve “Yaşlı Avrupa” demişti. Chirac`ın büyük silah üreticilerinin adamı olan Rumsfeld`e cevabı ise “Yaşlı değil Bilge Avrupa” şeklinde olmuştu.

“Yaşlı” ya da “bilge”, tanımlar ne olursa olsun Avrupa`nın varlığının tartışılması aslında bir kırılmanın işaretlerini veriyordu.

Sonraları Avrupa Birliği, Amerika ile beraber hareket etmesine rağmen sorunlar bitmedi.

Sorulan soru şuydu: “Büyük Avrupa”, Amerika`nın bir varyantı mı olacaktı, yoksa askeri ve ekonomik olarak ayaklarının üzerinde durabilecek miydi?

NATO`dan faklı bir oluşum tartışılabilir miydi?

Ekonomik krizlerle sarsılan Avrupa, Almanya merkezli olarak bunları tartışmaya başladı.

Kırım`ın Rusya tarafından ilhak edilmesi ve Yunanistan`da yaşanan büyük krize çözüm bulunamaması Avrupa`nın çöküşünün başlangıcı olarak kabul edildi bazılarınca. Almanya`nın fazla ön plana çıkması ise diğer ülkelerde milliyetçi düşüncenin güçlenmesini beraberinde getirdi.

Şimdilerde kritik eşikte seyreden bir yürüyüşü var Avrupa`nın.

Mülteciler sorunu dengeleri değiştirme noktasına kadar gelmiş.

Sol ve liberaller düşüşte, milliyetçi ve muhafazakârlar yükselişte…

Milliyetçilerin güçlenmesi ve bazı yerlerde iktidarı alması bir domino etkisine neden olabilir. Kısa süre içerisinde karşılaşacağımız tablo şimdikinden çok farklı olabilir.

Sadece Avrupa`nın dağılmasından söz etmiyorum.

İki büyük savaşla birbirlerinden milyonlarca insanı katleden Avrupa ülkeleri bir daha savaşmamak için birleşme kararı almışlar ve bunu uygulamaya koymuşlardı. Birlik projesinin ilk başlarda sadece ekonomik boyutuyla devreye sokulması ileride kapsamlı bir birlik fikrine sahip olmadıklarını göstermez. Aksine savaşların bitimiyle birlikte asıl problemin ekonomik olduğunu gördükleri için ilk müdahaleyi o alanda yapmışlardı.

Avrupa`nın dağılması beraberinde yeni bir kaos ve çatışmayı da getirebilir.

Hiç kimse ortaya çıkması muhtemel bu kaosun eskiden yaşanan savaşlardan daha az yıkıcı olacağını iddia edemez. 

Yazarın Diğer Yazıları