Bayram bilmez yaratıklar
İnsan suretindeki kimi yaratıklar insanlığını kaybedince o kadar alçalırlar ki, seviyelerini ölçmekte zorlanırsınız.
İnsani olan ne varsa düşman kesilirler.
Fıtratı bozmak, ekini ve nesli tahrip etmek için ellerinden geleni yaparlar.
İnsanların “el İslam”a ulaşıp huzur ve selamet bulması ihtimalinden dolayı kudurur, saldırganlaşır, dengelerini kaybederler.
Toplumun geleceği ve sigortası olan gençliği esir alarak maddelere bağımlı hale getirir, kör bir şiddetin kucağına atarlar.
Umut, sevgi, fedakârlık ve onur gibi kavramlar kendi sözlüklerinde zaten yoktur, toplumdan da silinmesi için çaba sarf ederler.
Hevâ ve heveslere tabi olur, şeytanların peşinden giderler.
Uyutma ve saptırma amaçlı etkinlikler ve eğlenceler düzenlerler.
Etkinliklerinde onlarca taciz olayı cereyan eder, kavgalar çıkar.
Bayramlara da düşmandırlar.
Halkın inancıyla bağını temsil eden bayramları halka zehir etmek için ellerinden geleni yaparlar.
Bazı yerlerde birkaç yıldır bayram yaptırmıyorlar.
“Yasımız var” diyorlar; ama bu sadece göstermelik bir mazerettir. Aynı günlerde gençleri yoldan çıkarma amaçlı ahlaksız konserler düzenlemekte bir beis görmezler.
Ama bayramları yasaklarlar.
Orucun, kurbanın ne anlama geldiğini anlamayan, anlamak istemeyen, anlamak isteyenlerin de kafasını karıştırarak yanlış yönlendiren kirli bir zihniyetin sahipleridir onlar.
İslam`a, huzura, selamete düşmandırlar.
Dinsizliklerini aleni olarak ilan ederler; ama İslam dışı din ve görüşlere ne kadar hoşgörülü olduklarını söylemekten de geri durmazlar.
Her dönemin zalimleri ile beraber olduklarını gizlemezler.
Firavun`un, Nemrut`un, Ebu Cehil`in yolundan giderler.
Yezid ve dostları gibi değer ve hürmetleri çiğnemekte üstlerine yoktur.
Zalime taraftırlar.
Mazlum olan Hamas`tır; ama onlar israil ile duygudaşlık kurup izzet ve şerefle direnen Müslümanlara terörist yaftası yapıştırırlar.
Halkların kurtuluşu için mücadele ettiklerini söylerler; ama mazlum insanları en vahşi usullerle katlederler.
Ahlaki, hukuki, insani, dini hiçbir değere bağlı değildirler.
İlkesiz, riyakâr, kibirli, yalancı ve ikiyüzlüdürler.
Aslında onlar için “bayram bilmez yaratıklar” demek her şeyi anlatmak açısından yeterlidir, ama biz yine de ayrıntıya girdik.
Orucu bilmediklerinden dolayı nefse direnmenin, hayvani güdülerden uzaklaşmanın ne anlama geldiğini de bilmezler. Paylaşmayı, fedakârlık yapmayı, yoksulun haliyle hallenmeyi de bilmezler.
Kurbanı, teslimiyeti, tevekkülü, imanı bilmezler.
Bunlardan dolayı bayramı da bilmezler.
Bayramlar sevinme ve sevindirme günleridir ve insani özelliklerini kaybetmemiş olanlar bunun ne anlama geldiğini anlarlar.
Bayram bilmez yaratıkların vahşi cinayetlerine şaşırmamak lazım o yüzden.
Bayramı bilmediklerinden dolayı bayramı bilen ve idrak etmek isteyenlere de kindardırlar.
Her sene bir gerekçe bulup bayramları zehir etmenin yoluna giderler.
Habis ur gibi yapışmışlar mazlum coğrafyanın bağrına.
Kesilip atıldıkları gün mazlum halk gerçekten bayram yapacaktır.
“İman edip iyi işler yapanlara gelince, Allah onların mükâfatlarını tastamam verecektir. Allah zalimleri sevmez” (Al-i İmran:57)