• DOLAR 34.701
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.932
  • ...

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, uzun süredir laikçi kesimin hedefinde. Ne zaman kabine değişikliğine dair bir gündem olursa malum kesim hemen Yusuf Tekin ismini değişecekler arasında zikrediyor. Ancak ortaya çıktı ki bu bir bilgiye dayanmıyor. Amaç gündem oluşturup bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinde baskı oluşturmak.

Öyle görünüyor ki, Bakan Tekin yaşananları pek umursamadan yoluna devam ediyor.

Son günlerde Yusuf Tekin bu kez Fransız okullarından dolayı bir kesimin hedefinde.

Bakan Tekin Fransa'nın müfredatını uygulamaları nedeniyle adı geçen okullara Türk vatandaşı öğrencilerin kaydına izin verilmeyeceğini söylemişti. Söylediğini uygulamaya koyunca da bazıları oldukça rahatsız oldu.

Yusuf Tekin, net ve kararlı: "Yasal mevzuatımız var. Uluslararası anlaşmalar var. Biz bu okulların hukuki statüye ulaşmasını istiyoruz. Kurallara uymayan Fransız okullarına işlem yapılacak."

Haberi olmayanlara kısaca özetleyelim:

Millî Eğitim Bakanlığı, Fransız eğitim müfredatı uygulanan Charles de Gaulle ve Pierre Loti okullarının Türkiye'deki müfredatı uygulamasını istiyor. Ya da mütekabiliyet çerçevesinde Fransa’da Türkiye tarafından açılan okullarda da aynı uygulamaya geçilmesine izin verilmesini istiyor. Eğer bu konuda bir anlaşma sağlanamazsa Türk vatandaşı öğrenciler başka okullara nakledilecek.

Ortada ciddi bir usulsüzlük var. Bakan Tekin daha önce bu okullara giden öğrencilerin resmi kayıtlarda öğrenci olarak görünmediğini dile getirmişti. Öğrenciler mezun olduğunda bu kez denklik tartışmaları yaşanıyor.

Bu okullarda hükümette görevli olanlar dahil birçok siyasetçinin çocukları var ve bu da garipliklerden diğer bir tanesi.

Aslında ortada bir sorun yok. Mevcut kuralları uygulamak istiyor bakanlık; ama konu Fransa olunca işin rengi değişiyor.

Eğer yaşadığın ülkede anlaşmalara rağmen kuralları bir yabancı ülkeye karşı uygulayamıyorsan “Tam bağımsız” olduğunu iddia edemezsin. Bakan Tekin’in denetime giden müfettişlere izin verilmediğini söylemesi de durumu izah ediyor.

Söylemdeki yetersizliğe rağmen Bakan Tekin’in girişimi önemlidir. Müstemleke olmak önce zihinde ortadan kaldırılmalıdır.

HÜDA PAR’ın “Tam bağımsızlık” derken ne kadar önemli bir konuya vurgu yaptığı da bu gibi olaylarla daha iyi anlaşılıyor.

Yazarın Diğer Yazıları