• DOLAR 34.176
  • EURO 37.112
  • ALTIN 2976.429
  • ...

Aksa Tufanı operasyonundan yaklaşık bir ay sonra Yahudi akademisyen Avi Shlaim, "İsrail'in 'yenilmezliği' 7 Ekim günü çöktü" dediğinde Siyonist dünya görüşüne göre programlanan zihinlerin sahipleri bu yorumu “uçuk ve öngörüsüz” bulmuşlardı.

Oysa Shlaim, süreci iyi okumuş ve işgal rejiminin her zaman başvurduğu vahşi katliamların imajın düzeltilmesinde işe yaramayacağını fark etmişti.

Alanda hiçbir ilke ve hukuk dinlemeden insanlık dışı saldırılar ve yıkımlar gerçekleştirerek çözülecek bir mesele değildir Filistin meselesi.

2 bin yıldır Yahudi genlerine kadar işlemiş olan “aşağılık kompleksi” son 80 yılda işgalle, soykırımla, yıkım ve tahribatla giderilebilir miydi?

Küresel siyonist akıl, “vatansız halk” diye nitelendirdiği Filistinlilerin bir nesil sonra sürgün edildikleri yerlerde “kadim topraklarını” unutacaklarına, Kudüs davasının da teorik olarak tartışılmaya devam edileceğine; ama pratik anlamda bir adım atılmayacağına son derece emindi.

Ama Aksa Tufanı tüm hesapları altüst etti.

Siyonizm sorgulandı, holokost mağdurlarının vahşi soykırımcılara dönüşmesi sorgulandı, işgal sorgulandı ve direniş dünyada çok sayıda uyuyan insanın uyanmasına sebep oldu.

Artık “Mağdur Yahudi” değil, “Soykırımcı Siyonist” konuşuluyor, işgal sorgulanıyor, terörizmin tanımı sorgulanıyor.

World Jevish Congress (Dünya Yahudi Kongresi) isimli hesap kaygısını şöyle dile getirmiş:

“Son zamanlarda 'Siyonist' tabiri ortalıkta dolaşıyor ve hakaret olarak kullanılıyor. Bunun gerçekte ne anlama geldiğini açıklığa kavuşturmak istedik: Siyonizm, Yahudi halkının atalarının anavatanındaki kendi kaderini tayin hakkıdır. Dolayısıyla, bu kelimenin şeytanlaştırıldığını ve bundan başka bir şey olarak kullanıldığını duyduğunuzda, bunun gerçek anlamını manipüle etmek ve Yahudi nefretini yaymak için yapılan bir hile olduğunu bilin.”

Klasik Siyonist manipülasyonu ve yalanları…

“Atalarının anavatanı” dediği yer Filistin toprağı ve orada devlet kurup oranın asıl sahiplerini sürgün etmeyi “hak” olarak tanımlıyor. Filistin topraklarına gelenlerin hangi emperyalist projeye hizmet ettiklerinin bilinmediğini sanıyor ve en aptalcası da işgalci Yahudilerin çoğunun atalarının hiçbir zaman o topraklarda yaşamadığının bilinmediğini sanıyor.

Siyonistler medya ve sermaye gücüyle yıllarca algılar üzerinde oynadılar ve büyük oranda başarılı oldular.

Ama insanları kandırmak artık eskisi gibi kolay değil.

Verilen cevapların birkaç tanesini buraya alıyorum:

“Kapa çeneni Siyonist. İsrail'in Gazze'deki çocuklara yaptıklarından sonra dünya, Siyonizm'i sonsuza kadar insan uygarlığının bir lekesi olarak hatırlayacak.”

“Siyonizm etnik merkezcidir ve Nazizm kadar kötüdür. İsrail, Filistin topraklarını gasp ettikten sonra Filistin halkına yönelik ilk terör saldırısından bu yana bunu kanıtladı. Avrupalı ​​Yahudilerin başkalarının mülkiyeti üzerinde hiçbir hakkı yoktur. Bu hırsızlıktır.”

“Nazizm sadece saf bir Alman ırkına sahip olma arzusuydu… ikisi de aynı ideolojiler….”

“Siyonizm terörizmdir”

“Başkasının topraklarında kendi kaderini tayin etmek mi? Meşru müdafaa adına canlı yayınlanan bir soykırım gerçekleştiriyorsunuz.”

Ve verilen cevaplar arasında dikkati çeken şu ifadeler…

“Bugün yaşayan Yahudilerin yaklaşık %85'ini oluşturan Aşkenaz Yahudileri İsrailoğullarının soyundan gelmiyor. Onlar Ukrayna / Rusya bölgesinden geliyorlar ve 7. yüzyılda toplu olarak Yahudiliğe geçen Hazarlıların soyundan geliyorlar. Ataları Ortadoğu'ya hiç ayak basmadı.”

İnsanların siyonizmi sorgulaması, medyanın yalanlarını sorgulaması, dayatılan tarihi sorgulaması kesinlikle Aksa Tufanının başarılarındandır.

Yazarın Diğer Yazıları