SOYKIRIM SUÇU
HÜDA PAR’ın meclise sunduğu “Soykırım suçlarına bulaşmış kişilerin vatandaşlıktan çıkarılmasına” dair kanun teklifi TBMM genel kurulunda görüşülecek.
Kamuoyunda bu kanun teklifine büyük bir destek var ve bundan dolayı da partilerin büyük kısmı teklifin görüşülmesi lehinde oy kullandı.
CHP ve DEM Partinin karşı çıkması ve bu konuda benzer tutum sergilemesi küresel ilişki ağları göz önünde bulundurulduğunda çok da garip karşılanmamalı.
Ortada bir soykırım yaşandığının ve bu soykırımın kimler eliyle, kimlerin desteğiyle yapıldığının uluslararası hukuk kurumları dahil herkes farkında.
Batıda, özellikle akademilerde yaşanan vicdan patlamaları siyonizmin “Holokost” üzerinden oluşturduğu algıları yerle bir etmiş durumda.
İnsanlığını kaybetmemiş siyasetçiler, akademisyenler, düşünür ve sanatçılar seslerini yükseltiyor ve siyonist terör rejiminin gerçekleştirdiği soykırımı lanetliyorlar.
Siyonist terör rejimin protesto edildiği gösterilere çok sayıda Yahudi de katılıyor. Hatta bu Yahudilerin içinde “Holokost mağduru” olan kişiler bile var.
Gelelim asıl konumuza…
Türkiye vatandaşı olan; ama aynı zamanda siyonist terör rejimi vatandaşlığı da bulunan bazı kimselerin Gazze’de yaşanan soykırıma “askerlik yaparak” ortak olduğuna dair haberler uzun süredir konuşuluyor. Kimi insan kılıklı yaratıklar, yaşanan vahşete rağmen ellerinde silahlarla poz vererek işgal ordusunda görev yaptığını övünerek gösteriyor.
İşte HÜDA PAR, bu rezalete ve insanlık suçuna son verilmesi ve “Soykırım suçuna bulaşmış kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması” için meclise bir kanun teklifi verdi.
HÜDA PAR Milletvekili Serkan Ramanlı, basın toplantısında, kanun teklifi hakkında bilgi verdi. "İsrail ordusuna katılarak insanlığa karşı suç işleyen Türk-İsrail çifte vatandaşlarının vatandaşlıktan çıkarılması ve mal varlıklarına el konulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle hazırladığımız kanun teklifini sunuyoruz" dedi. Ramanlı, "Gazze'de işlenen suçlar başka coğrafyalarda da tekrarlanabilir. Bu yüzden TBMM, gerekli kararları alarak bu tür soruşturmaların önünü açmalıdır. Milletimizin ortak vicdanı, bu tür suçlara karşı sessiz kalmamamızı gerektiriyor." ifadelerini kullandı.
Açıklama oldukça net ve yanlış anlaşılmaya müsait değil.
Ama buna rağmen “karanlık odak”ların sözcüsü bir haber sitesi şöyle bir başlık attı: “Hüdapar’dan anti semitik yasa teklifi”
Haberin sonunda da hem cehaleti hem de kirli zihin dünyalarını ortaya koyan şöyle bir izahatta bulunmuşlar: “Antisemitizm Yahudilere karşı duyulan düşmanlık, nefret, ön yargı veya ayrımcılıktır.”
HÜDA PAR’ın ismini bile doğru yazamayacak kadar kirli bir zihin dünyasına sahipler; ama biz işin o kısmıyla “şimdilik” ilgilenmiyoruz.
Zihin dünyası karanlığa ve kirliliğe ayarlanmış kişilere laf anlatılmaz; ama biz yine de izah etmeye çalışalım.
Öncelikle HÜDA PAR’ın teklifinde “Yahudi” kelimesi yok!
İkinci olarak “Soykırım” diye bir insanlık suçu var; ama bu “karanlık odak”lar için herhalde önemli olan soykırım suçunu kimin işlediğidir.
Kirli zihniyete göre, Yahudiler sadece Yahudi oldukları için “Soykırım suçunu” işleseler bile soykırımcılıktan dolayı yargılanamaz ve suçlanamazlar.
İnsani değerlerini kaybetmemiş olanlar soykırım suçunu işleyenlerin cezalandırılması için “Antisemitizm” diyemez.
Mesela şu haber:
“Yahudi asıllı Türkiye vatandaşı işadamı Doğan Kasadolu, soykırımcı İsrail ordusuna katılarak Gazze’de savaşan TC uyruklu şahısların vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini söyledi. Kasadolu, HAMAS'ın ise terör örgütü olmadığını vurguladı.”