• DOLAR 34.654
  • EURO 36.349
  • ALTIN 2926.529
  • ...

Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA) tarafından gerçekleştirilen "7'nci Âlimler Buluşması" tüm art niyetli yaklaşımlar bir tarafa bırakılarak değerlendirildiğinde önemli ve değerlidir.

İlk buluşmalar genellikle tanışma ve iyiniyetli söylemler noktasında kalsa da bizdeki beklenti bunların adım adım, pratikler ortaya koyma, tecrübelerden faydalanma eşiklerini aşıp ortak çalışma grupları oluşturma aşamasına geçmesiydi.

Pandemi şartlarında bile dijital ortamda buluşmaların gerçekleştirilmesi organizasyona oldukça önem verildiğini gösterdi.

Tanışma, görüşme, tecrübeleri aktarma gibi faaliyetler bile alanda eğitim faaliyetlerine bir ivme kazandırdı ve yeni arayışlar ve hedefler için çaba harcanmasını sağladı.

Her buluşma kimi rezervlerin kalkmasına, kimi set ve bariyerlerin yıkılmasına imkan sağladı.

Dertlerin büyük oranda aynı olduğu anlaşıldı.

İslam dünyasının sorunlarının “pansuman tedbirlerle” çözülemeyeceği, fedakarlıklara, emek ve zaman harcanmasına ihtiyaç duyulduğu görüldü.

Bunun için de “aynı derdi” paylaşıp birlikte hareket etmenin gerekliliği çıktı ortaya.

Emperyalist sınırlar ve tanımların “bizi bizden uzaklaştırdığını” ve uzaklaştıkça şeytandan vazife almışların oyunlarına çok çabuk geldiğimizi daha iyi anladık.

Buluşmadaki “dozunu aşmayan” siyasi söylemler de buna işaret etti.

Alimler buluşmasına Afganistan’dan iştirak eden İslam Emirliği hükümet sözcüsü Dr. Zebihullah Mücahid’in söyledikleri bu çerçevede, “malumun ilamı” anlamında çok kıymetliydi:

"Eğer Müslümanlar kendi aralarında birlik olurlarsa ve vahdeti kurarlarsa Müslüman coğrafyasında var olan sorunların tamamı kendiliğinden çözülecektir. Müslümanlar arasında vahdetin olması, birlikteliğin olması çok önemli bir unsurdur. Ulema, bunun için çok önemli iş yapabilir, çalışmalar ortaya koyabilirler" dedi.

Şimdi şu ayeti okuyup İslam Dünyasının mevcut durumuna bir daha bakmak gerekmiyor mu?

“Hepiniz Allah'ın ipine sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler oldunuz. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar.” (Al-i İmran/103)

Kudüs işgal altında ve kudurgan Siyonist çeteler gözbebeğimiz el Aksa’ya gün olmuyor ki bir saldırı gerçekleştirmesinler. Yemen ve Irak’ta mezhebi ve etnik çatışmalar gücümüzü tüketip çocuklarımızın açlıktan ölmesine sebep oluyor. Kuzey Afrika barut fıçısı gibi. Afganistan, izzetli bir direnişin ardından emperyalistleri kovdu; ama ağır bir ambargonun pençesinde kıvranıyor.

Allah ve ahirete inanan insanların tüm çıkar hesaplarını bir tarafa bırakarak bu sorunlara eğilmesi gerekmiyor mu?

Bu yüzden,

Bu yolda her çabaya kıymet vermek ve çabaları artırmak elzemdir.

Son olarak,

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun "7'nci Âlimler Buluşması' ikinci gün oturumunda yaptığı konuşmadaki şu vurguların önemsenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

“İmparatorluklar mezarlığı sıfatını hak eden Afganistan’dan en son Amerika burnu sürtünerek çıkarıldı. Afgan kardeşlerimizin zaferini bir kez daha tebrik ediyorum. Bu zafer sabrın sonucunda gelmiştir ve Allah’ın lütfudur. Yeni yönetimi resmen tanıma konusunda İslam ülkeleri isteksiz ve ürkek davranıyor. Dün Mevlevi Zebihullah Mücahid’in aktardığı şu söz üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Dedi ki: “Şeyh Heybetullah’ın dediği gibi Emperyalistlerin sıkıntısı bizimle değil, İslam iledir. Bu nedenle Afganistan İslam Emirliği’ni tanımıyorlar.” Evet, Emperyalist güçlerin İslam ile sıkıntıları var. Peki, İslam ülkelerinin idarecilerine ne oluyor? Buradan İslam ülkelerinin idarecilerine bir kez daha sesleniyorum: Afganistan’daki kardeşlerinizin elinden tutun, onlarla siyasi, iktisadi, kültürel, askeri ilişkilerinizi geliştirin.”

Rabbimden dileğim bu çağrının hak ettiği yankıyı bulması ve uyanışa vesile olmasıdır.

Yazarın Diğer Yazıları