İNSANİLİK ENDEKSİ
ABD’deki bir üniversite (George Washington) son 10 yıldır “İslamilik endeksi” diye bir araştırma yayınlıyor. Bu araştırmaya göre ilk kırkın içinde “İslam ülkesi” yokmuş! Yeni Zelanda birinci sırayı alırken; Türkiye ise listenin 95. Sırasında imiş.
Sıralamaya şöyle bir göz gezdirdim.
Avustralya, Kanada, Hollanda, Danimarka gibi ülkeler ilk sıralarda…
Hani o İslami değerlere hakareti “özgürlük” kapsamında değerlendiren, camileri kundaklayanları, Kur’anları yakanları cezalandırmayan, Suriye’deki katliam koalisyonunda yer alan, mültecilere karşı insanlık dışı davranışlarda bulunan ülkeler…
Bu ülkeler İslamilik endeksinde ilk sıralarda…
Aslında bunun yerine bir “İnsanilik endeksi” araştırması yapmak gerekir. Ama bu araştırmanın yeri de Amerika’da bir üniversite değil kuşatma altında bir Gazze, saldırıya uğrayan bir İdlip ya da Avrupa’da bir mülteci kampı olmalı.
Amerika’da toplama kamplarında açlık ve susuzluktan ölen Meksikalı çocuklara ve çocuklardan koparılan annelere sormak gerekir insanilik endeksini…
Çok farklı bir liste çıkar önümüze, öyle değil mi?
19 MAYIS FOTOĞRAFI
19 Mayıs törenleri için Samsun’da törenler düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı bu kapsamda siyasi parti liderlerine de katılım için davetiye gönderdi. Meral Akşener’in katılmadığı davette bir de aile fotoğrafı çektirildi.
“İşte beklenen tablo” mesajları paylaşıldı birçok kişi tarafından.
Eleştirenler de oldu tabii.
Doğu Perinçek “Aynı gemideyiz” mesajı verdi.
Haberlere göre CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Pervin Buldan’ı arayarak bazı genel başkanların davet edilmemesinin doğru olmadığını belirterek, “Burada herkes olmalıydı” demiş.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise, “Davet etselerdi, Samsun'da olmak isterdik” diye cevaplamış.
CHP vekili Sezgin Tanrıkulu konuya “cinsiyetçilik” açısından yaklaştı: “Ne zamanki bu fotoğrafın yarısı kadın olursa o zaman Türkiye düzlüğe çıkar...”
HDP eski milletvekili Sibel Yiğitalp’in paylaşımı ise çelişkilerle doluydu:
“100 yüzyıllık ülke sorunun somutlaşan hali.
Tekçi, cinsiyetçi, eril ve aynı zamanda ırkçı.....”
Doğrusu bu ifadeleri anlamak zor. Yani “Bu iktidarın şovudur” diyerek katılım göstermeyen Meral Akşener fotoğrafta olsaydı Yiğitalp’in söylediklerinin çoğu boşa çıkardı.
Bir de Pervin Buldan’ın açıklamasını nasıl izah eder bu eski vekil?
Öyle ya eğer Buldan davet edilseydi, o zaman fotoğraf “Tekçi, cinsiyetçi, eril ve aynı zamanda ırkçı” olmayacaktı, değil mi?
Eğer itiraz, ırkçı ve asimilasyoncu sistemin başlangıç kodlarına yönelik olsaydı makul ve hakkaniyetli olurdu; ama öyle bir şey yok.
Bu ülkenin kurucu partisi CHP’dir ve CHP’nin “altı ok”undan biri de “ Milliyetçilik”tir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesinin ne olduğu tüm açıklığıyla ortadayken ve sizler belirli aralıklarla bu felsefe ile bir probleminizin olmadığını ifade etmişken bu tür itirazlarınızın bir anlamı olur mu?
Bırakın itirazı Kemalizm’in yapmak istediklerini siz yaptınız diye övünmediniz mi?
Aysel Tuğluk 2013’te şöyle bir açıklama yapmıştı:
"Bölgede tarikatlar, radikal dinci gruplar oluşmamışsa, PKK ve Öcalan sayesindedir."
Abdullah Öcalan’ın 2007’de avukatlarına söylediği şu sözler de oldukça ilginçtir:
“Mustafa Kemal özünde bir kurtuluşçudur. Dönemin emperyalist devletlerine karşı bir kurtuluşçu ve cumhuriyetçidir. Bunun dışında Mustafa Kemal’e bir anlam yüklememek gerekir. Mustafa Kemal bunların dışında bir şey yapmamıştır, bunlardan daha fazlası da değildir. Mustafa Kemal ne Türk milliyetçisidir, ne solcudur, ne de başka bir şeydir.”
Peki, Öcalan’ın Atatürk hayranlığı, Pervin Buldan’ın Atatürk merkezli bir resmi törene katılma arzusu ortadayken Sibel Yiğitalp’in eleştirisinin sebebi nedir?
Bir daha tekrar edeyim:
Eğer Pervin Buldan davet edilseydi ve katılsaydı, o zaman fotoğraf “Tekçi, cinsiyetçi, eril ve aynı zamanda ırkçı” olmayacaktı, değil mi?