• DOLAR 34.589
  • EURO 36.7
  • ALTIN 2901.17
  • ...

Hz. Ali, bir gün kendisinden öğüt isteyenlere şöyle dedi: Dünyadan çekinmenizi tavsiye ederim. Çünkü dünya görünüşte tatlıdır, dile, damağa hoş gelir. Özlemlerle kaplanmıştır, tez elde edilen, fakat hemen geçip giden zevkler yüzünden sevdirir kendini, az bir hoşlukla iyi görünür, dileklerle ve ümitlerle beslenir. Aldatışlarla süslenir, fakat verdiği sevincinin bekası yoktur. Hem onun derdinden ve eleminden kurtuluş imkânı bulunmaz.

Pek aldatıcıdır. O dünya ki geçip gider, yok olup biter; içindekileri de yok eder, sömürür ve yer. Onu isteyenler, onu elde etmeye razı olanlar, dileklerini elde etseler bile, noksan sıfatlardan münezzeh olan şanı yüce Allah'ın, 'Dünya hayatı gökten yağdırdığımız yağmura benzer; yeryüzünün bitkilerini sular, bünyelerine girer de onları yeşertir, yetiştirir, derken bitkileri kurur ve ufalanır. Derken yeller de onları savurur gider ve Allah (c.c)'ın gücü her şeye yeter.' buyurduğu gibi her şeyi zeval bulur, baki kalmaz ve dünyada bundan öte de bir şey olmaz.

Hz. Ali sözlerinin devamında, 'Hiç bir sevinip gülen yoktur ki onu kedere düşürmesin ve ağlatmasın. Dünyanın hiç bir ikbali yoktur ki ardında itibar bulunmasın. Dünyada hiç bir serpintiyle ferahlayan yoktur ki ardından onu bela sağanağıyla ıslatmasın. Dünyanın şanındandır bu, sabahleyin birine yardım eder, akşamleyin ona düşman kesilir. Bir yanı tatlı olur, sindirirse öbür yanı ona acı gelir dünyanın. Kişi onun zevkine erer ve güzelliğini elde ederse, mutlaka tezce belaları çatar ve dertleri erer ona dünyanın.'

Aldatıcıdır dünya, onda ne varsa hepsi de yok olur. Dünya, az bir fırsat verir insana ve sonra geçip gider. O fırsata erense ancak hasret elde eder. Nice ona güvenenleri dertlere uğratmıştır dünya. Nice gafilin umutlarını tuzla buz etmiş ve ona inananları helak vadisine atmıştır dünya. Gam yüklü, zulüm üzere bina edilmiş şahların saraylarını yerle yeksan edendir dünya. Hem kime yar olmuştur dünya? Firavuna mı, yeryüzü hazinelerinin sahibi Karunlar'a mı, Haman'a mı,  Nemruda veya Ebu Cehillere mi kaldı dünya?

Evet, İmam Ali, ibretamiz ve beliğ sözlerinde; 'Nice büyükleri hor kılmıştır, nice benliğe düşenleri alçaltmış gitmiştir dünya. Dünyanın devleti elden ele dolanır, dünya hayatı durulmaz, bulandıkça bulanır. Suyu tatlı gelir ancak acıdır, hem tadı dile damağa dolanır. Yapışılacak, tutunulacak her şeyi çürümüştür dünyanın. Kopar ve tutanın elinde kalır insanın. Dünyada diri olan, aslında ölümü beklemektedir. Sağ kalanlar ise, hastalığa çatmaktadır. Malı mülkü alınmış çalınmıştır, orada yücelen mağlup olmuştur. Malına, nimetine sahip olan mihnete uğramıştır. Ona komşu olanlar yağmalanmıştır.'

Hem dünya dediğin nedir ki dostum? Ona aldanan aldanmış ve alçalmıştır. Zaten dünya, denâet veya dünüvden türeme değil midir? Bir diğer anlamı ise en yakın, en aşağı demektir. Şu durumda dünyaya binip yükselmek isteyenler, farkına varmadan alçalanlardır. Ahirete veya ölüme en yakın olmasından dolayı dünya denilmiştir ona. Hâlbuki medeniyetimizin kodlarında dünya, âhiretin tarlası olarak kabul edilmiştir. 

Üstad Bediüzzaman'ın deyimiyle; 'Her şeyin kendine muhtaç olup, kendisi hiç kimseye muhtaç olmayan rabbimizin bir kitab-ı semedanisidir dünya. Hem o bir mezraadır. Hem bir biri arkasında daim gelip  geçen ayineler mecmuasıdır dünya. Hem seyyar bir ticaretgahdır. Hem bir muvakkat bir seyrangahdır, hem bir misafirhanedir dünya.'

   (Devam edecek...)