Yaratılış kanununa ters düşmek
Allah(c.c) insanı en mükemmel bir şekilde yaratmıştır. İnsanın yaratılışıyla birlikte eşya da kıymete binmiştir. Çünkü eşyaya kıymet biçen insandır. İnsan olmasaydı yeryüzündeki zenginlik ve güzelliklere hangi varlık kıymet biçecekti? Hayvanlar mı kıymet biçecekti? Elbette ki hayır... Yaratıkların en şereflisi olarak yeryüzüne gönderilirken ona bir takım yeti/yetenekler bahşedildi. Öyle birilerinin iddia ettikleri gibi cahil olarak dünyaya gelmedi, dünyaya gönderildikten sonra da öğrenmeye devam etti.
Allah(c.c), insana eşyanın bütün isimlerini öğreterek onun hayatını kolaylaştırmıştır. Hem O (c.c) insana yenilik genini yüklediği için, her dönemde yeni şeyler öğrenmeye devam ediyor. İnsanoğlu zamanla, teknolojiyle tanıştı ve yeni buluşların altına imza attı. Mükemmel ve şerefli bir varlık olarak yeryüzüne gönderilen insan, asla başıboş bir varlık değildi. O Allah'ın yeryüzündeki halifesidir. O Rabbini tanımak ve O’na ibadet etmek için gönderilmiştir.
İnsan, kendisine verilen cihazatı fıtrat kanununa, yani yaratılış gerçeğine muvafık kullanırsa o, yaratıkların en şereflisi payesine erişecektir. En güzel şekilde yaratılan insan eğer cismani ve zihni kuvvetlerini kötülük için kullanırsa o zaman Allah (c.c.) da onu ancak kötülük yolunda başarılı kılar. Çünkü aklını ve iradesini dilediği şekilde kullanma serbestiyeti kendisine verilmiştir. Bundan dolayı o insan, alçak duruma düşer ve öyle bir noktaya ulaşır ki, hiçbir mahlûkat ahlak bakımından o kadar aşağıya düşmez. Üstelik onun bu hali insanlık aleminde açıkça görülebilecek bir gerçektir. Hırsı, tamahı, bencillik, şehvet düşkünlüğü, alçaklık, gazap ve benzeri diğer hasletleri nedeniyle ahlaki bakımdan da en düşük seviyeye düşer.
Olaya bir de şu açıdan da bakabiliriz; bir kavim diğer bir kavme düşmanlıkta bazen o kadar ileri gider ki, söz konusu kavme karşı sergilediği davranışında vahşi bir hayvandan da ileri olabiliyor. Vahşi bir hayvan, başka hayvanları kendi yemeği olarak avlar ancak katliam uygulamaz. Ama insan kendi hemcinslerine katliam uygulayabiliyor.
Mesela Yeni Zelanda'da iki camiye silahlı giren Brenton Tarrent adlı canavar, bir namaz saatinde mümin muhacirleri secde halindeyken tarayarak 50'sini şehid edip, bir o kadarını da ağır yaraladı. Katil bu eylemiyle siyonist bir Yahudi'nin el Halil cami katliamını bir daha akıllara getirdi. İnşallah bu müminlerin şehadetleri bu ülkeyi gelecekte bir İslam adasına ve diyarına çevirecektir. Zaten onların şehadetinden sonra insanların topluca Müslüman olması, geleceğe dair umutlarımızı şimdiden yeşertmiştir bile.
Bu zalimler vahşi hayvanlardan daha vahşi olmalılar ki böylesi bir vahşeti işleyebildiler. Vahşi hayvan yalnızca pençe ve dişlerini kullanırken en güzel şekilde yaratılmış olan insan, iğrenç hayvani duygularını tatmin için aklını da kullanarak yerleşim bölgelerini bir anda yok etmek için top, tank, uçak, füzeler, atom bombası ve kimyasal silahlar icat ederek insanlığı topyekûn imha için kullanabilmektedir. Hayvandan daha aşağı bu mahlûklar, hayvanların dahi yapmayacağı şekilde, hemcinslerine eziyet ve işkence etmek için, işkence aletleri geliştirebiliyorlar.
İnsani vasfını yitiren bu katiller, düşmanlarına olan intikam ateşini söndürmek için kadın, çocuk, ihtiyar demeden önüne geleni mabetlerin kutsiyetini çiğneyerek, insanları ibadet halindeyken dahi katledebiliyorlar. Bu aşağılık zalimler, duygularını tatmin uğruna kadınları kendi heveslerine alet etmekten de içtinap etmezler.
Babalarının, bacılarının ve kardeşlerinin gözü önünde kadınların iffetine dokunurlar. Masum çocukları ana ve babalarının gözleri önünde katlederler. Kadınları kendi çocuklarının kanını içmeye mecbur ederler. İnsanları diri diri gömer veya yakarlar. Dünyadaki en vahşi hayvanlar dahi bu gibi vahşetleri işlemezler. Aynı hal, başka kötü amellere yöneldiğinde de söz konusudur. Bu sahada da mahlûkatın düşemeyeceği alçak seviyeye düşer. Hatta saptığı zaman o kadar aşağı düşer ki, ağaçlara, hayvanlara, taşlara, kadınlara ve birtakım abuk subuk şeylere dahi tapmaya başlarlar.
Kendisine ilim, anlayış, akıl ve irade gibi yüksek kabiliyetler bahşedilen müminlere selam olsun!