İlginç Kareler; TV ekranında yüzü düşenler!
1 Nisan’da Şam’daki elçiliğini bombalayan Siyonist işgalcilerden intikam alacağını belirten İran nihayette ayın 13’ünde yaklaşık 180 insansız hava aracı, 30 seyir füzesi ve 120 balistik füze ile bir hava saldırısı başlatarak cevap verdi.
Hava araçlarının çoğunluğu İran'dan diğer bir kısmı da Irak ve Yemen'den atıldı.
Özellikle İran’dan atılan füze ve dronlar Türkiye’deki TV yorumcularını hayal kırıklığına uğrattı. Füzeler daha havadayken ‘Hani neredeler, niye düşmüyorlar?’ diye yalanlama yoluna gidenler bile vardı.
Tabii bu sadece bir kaç dakika sürdü. Ardından hemen aynı nakarat devam etti.
Bir türlü sevinemediler. Bir türlü ağız tadıyla ‘Yaa biz demiştik!’ diyemediler. Bir türlü yalanlarına ve iftiralarına bir kılıf bulamadılar...
Bu beklenen bir saldırı olmasına rağmen neden ısrarla İran’ın ABD ve israil ile danışıklı dövüş içinde olduğu konusunda bu kadar ısrar ediyorlar?
Bu sorunun sağlam bir analizle cevaplandırılması gerekmez mi?
Bu noktada sormak gerek; ‘Sizi ne keser?’
Ne yorumcu ve akademisyenlerinizden ne güçlü ordunuzdan ne mangalda kül bırakmayan siyasetçilerinizden bugüne kadar dişe dokunur bir ses çıkmadı, çıkmıyor ve çıkmayacak!
Aynı şekilde çevre ülkelerin hiçbirinden ses çıkmadığı halde çok şey yapıyormuş görüntüsü sergileme becerisi pes dedirtiyor.
Siyonistlere verilen cevabın tahribatı konusu da ayrı bir inceleme konusudur.
Saldırı terörist yapıya olsa da neredeyse tüm Batılı ülkeler savunma pozisyonunda ava çıktılar. İran'ın insansız hava araçları ve füzeleri israil, ABD, İngiltere, Fransa tarafından havada vuruldu. Sadece Batılı ülkeler değil, Ürdün gibi bölge ülkeleri de füze ve dronları avlamak için elinden geleni yaptı.
Üst düzey ABD’li yetkilinin açıklamasına göre, dokuz balistik füze Nevatim Hava Üssüne çarparak C-130 nakliye uçağına, piste ve depolama tesislerine zarar vermiş ve 4 siyonist askeri de yaralanmış.
Belki tahribat istenilen oranda olmamıştır. Ama asıl amaç hasıl olmuştur.
Ortadoğu’nun kanserli hücresi, Batı’nın şımarık çocuğu, Siyonist Rejim artık dokunulmaz olmadığını anlamıştır.
45 yıldır ambargo altında olan İran’ın füze teknolojisindeki ilerlemesi ve isabetli atışları dikkate değerdir. Uzun menzilli füzelerin meydana getirdiği etki ve korku bir sonraki hamle için yeterli değil mi? Sonraki adımda neler olabileceğini kestirmek hiç de güç değil!
Siyonist işgalcinin BM Temsilcisi muharref Tevrattaki Golyat-David kapışmasına atıfla “Kemiklerimiz sızladı!” diyor. (Hani hiç etkilenmemiştiniz? Sorusu başka bir cevaba kalsın) Muharref Tevrat’ın anlatımına göre Golyat’ın saldırısı sonrası kemikleri sızlayan David karşı saldırıya geçip Golyat’ı öldürüyor.
Hakikat Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle bambaşka olsa da yapılan benzetmenin anlaşılmayan bir tarafı yok.
Siyonist Savaş Kabinesi üst üste toplanıp İran’ı vuracağız kararı alıyor. Katil Netanyahu, Ortadoğu’yu ateşe vermekte kararlı görünüyor.
Lakin bilmediği; hahamları tarafından kaleme alınan Muharref Tevrat’ın gelecekle ilgili anlatımlarının onu ve tüm siyonistleri hayal kırıklığına uğratacağıdır.