• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Konumuz her zamanki gibi Gazze olmasına rağmen, artık ne yazacağımızı şaşırmış durumdayız. Çevremizdeki insanlara “Yazmamı istediğiniz bir başlık veya konu var mı?” şeklinde sorduğumda; “Yazacak başlık ile konu kaldı mı?” diye iç çekmeye başlıyorlar. Haksız da sayılmazlar.

  Yüzlerce makale, konuşma ve çalışma ile kimilerini ikna, kimilerini de harekete geçirmeye çalıştık. Ama nafile… Çünkü herkesin kendisine ördüğü ve aşamadığı duvarlar var. Bu duvar kimisinde ticaret, kimisinde koltuk, kimisinde mal, kimisinde can, kimisinde de korku…

 Her şeye rağmen, taşı çatlatırcasına her platformda yine de “Gazze” diyeceğiz, biiznillah. 

   Evet, Gazze bir mahkemedir. Öyle bir vicdan mahkemesi ki, yapılan hiçbir eylem hükümsüz kalmayacak. İnsanların nefreti aleyhte olanı ve suskun olanı dalga dalga sindirecek ve alt üst edecek. Nasıl alt üst etmesin ki; kıyametlerini yaşayan üç yaşındaki çocuklar yaşlanmış ve yetişkinler gibi konuşurken!..

  Gazze, Ashab-ı Uhdut meselesinde hakkın ortaya çıkması için kendini feda eden gençtir. Kim hak kim batıl, kim samimi kim riyakar, kim mümin kim münafık, kim cömert kim cimri, kim sadık kim nankör, kim sabırlı kim zayıf, kim cesur kim korkak… Evet, Gazzeliler kadınıyla çocuğuyla hak adına, hakkın aşikar olması ve batıl olanın da ifşası için çağın Ashab-ı Uhdut Siyonistlerince paramparça edilmiş. Ve edilmeye devam etmektedir.

  Ama çağdaş putları ile sahneye çıkanlar alt üst olmuş ve olmaya devam edecek. Ne demokratik söylemler ne de insancıl maskeler…

  Gazze bir çağrıdır. Utançların giderilmesi ve direnişe geçilmesi gereken, cihad farzdır ve bu farzdan alıkoyan itaatin veya mercilerin uçuruma sürüklediğini ifade eden bir çağrı. 

   Gazze Sünnetullah’tır. Kibir ehli Nemrut’un en aciz varlıkla zelil kılındığı, yenilmez olduğunu sanan Calut’un Çocuk Davut’un(a.s) sapanı ile alt üst edildiği ve bu ümmetin firavunu Ebu Cehil’in bir çobanın ayakları altında can verildiği sünnetullah! Zayıf ve hor görülenin kibirlilerin dünyasında üstün ve şerefli kılındığı bir sünnetullah…

   Siyonistlerin mazlumların başına boşalttığı binlerce tonluk bomba kibri, hor ve hakir görülen mazlumların Yasin-105’leri ile alt üst olacak inşallah. Her ne kadar Siyonizm’in ahlaksız savaş taktikleri hastaneleri, okulları, binaları ve çocukları paramparça etse ve belimizi bükse de direniş tüm izzeti ile devam etmektedir. Ve Gazzeli Müslümanlar eninde sonunda Rabbimizin vaadiyle galip geleceklerdir…

  Ve Allah’ın bu sünneti, Gazze’yi sadece Siyonizm’e karşı üstün kılmayacaktır. Aynı zamanda ümmeti de ihya edecektir, inşallah. Kıymetli Mehmed Göktaş Hoca bir konuşmasında “Allah şu an Gazze’yi seçmiştir. Ve şu an oraya yeryüzünün hiçbir yerine inmediği kadar nur inmektedir.” tespitinde bulunmuştu. Ne kadar da doğru bir tespit!

Çünkü Gazze, seçilmiş ve üstün kılınmıştır. Gazze’de akan kan ve sudur eden nur, ümmetin kuruyan damarlarına can ve içindeki karanlığı aydınlatacak bir nurdur.  Allah’ın zayıf ve hor görüleni üstün kılma sünneti; felçli ve tekerlekli sandalyeye mahkum olan ve bir türlü ayakları üstünde duramayan bir mübarek zatın, yani Şehit Şeyh Ahmet Yasin’in açtığı bir çığır ile ümmetin ayakları üstünde durması ve dirilmesi şeklinde tecelli edecektir, Allah’ın izniyle…

   Elhasıl; Gazze, yaşanan acılara rağmen bu izzet ve şeref ile yücelirken biz bu izzet ve şerefin neresindeyiz?!.

 Selam ve dua ile