• DOLAR 34.537
  • EURO 36.542
  • ALTIN 2896.602
  • ...

İngiliz kuklaları yine hortladı! Statta, çarşıda, sosyal medyada ve meydanlarda…

  Onların kim olduğunu merak ettiğinizin farkındayım. Çünkü onlar bizden gözüken ve Ahmet, Mehmet, Celal, Fatih, Muharrem ve Celil gibi bizlerle aynı Arapça isimleri taşıyan, ama buna rağmen bilinçli olarak ürettikleri “Arapçılık” söylemi ile toplumu kışkırtan ve sonra İngiliz kafasıyla batıyı kıble gösterip diğer taraftan “Türkçülük” ve “Yerlilik” söylemi ile milleti kandıran sahtekar ve alçaklardır.

 Malumunuz bahsettiğimiz zihniyetin ürünü olan bir genç, elinde tevhid bayrağı olan babası yaşındaki bir vatandaşa saldırarak yüzünü kanlar içerisinde bırakmıştı. Bazı medyatik tetikçiler de “Ellerine sağlık; Hilafet bayrağı taşımış, az bile yapmış…” gibisinden sözlerle avam insanların bile kullanmayacakları çukur ifadelerle o genci tebrik etmiş ve sahip çıkmışlardı ve çıkmaya da devam etmektedirler. Bunların kimisi sözde aydın, kimisi parti lideri, kimisi de bilim insanı…

  Yani bunlar şunu diyor; devletin, hukukun, demokrasinin ve emniyet güçlerinin olduğu bir yerde bir yanlış varsa kimse hukuki yollara başvurmasın, kimse devleti beklemesin, kimse polise söylemesin, kimse ahlaki değerleri gözetmesin… Yani bunlar Vandal! Birisi kalksa bunların mantığı ile bu şereften yoksunlara “şerefsiz” dese, “dışkı” benzetmesinde bulunsa ve hadlerini bildirse; “Burası Türkiye Cumhuriyeti’dir. Nerde cumhuriyet savcıları, nerde hukuk, nerde devlet, nerde ahlak” diye yırtınıp dururlar.

  Bu çukurlardan değil ama okuyucudan özür dileyerek; Vallahi ilkokul öğrencisi bile, arkadaşından sudur eden yanlışa karşılık vermek yerine öğretmen ve idareciye başvurmayı bilir. Yani biz ilkokullarda anasınıflarında bile bu erdemi bilir ve görürüz. Ama mevzu bahis olan zihniyet…

   Diğer taraftan ana ve babasını toprağa gömerken tabuta sarılı bayrağın ne olduğunu bilmeyen ve bunu hedefine koyan ve bir parti liderinin elindeki yeşil renkli parti programını “Hilafet Yeşili parti programı” olarak niteleyen ana muhalefet liderleri var, memleket topraklarında…

   Gülebilirsiniz. Evet, gülün dostlar! Çünkü öyle bir cehalet ve tiyatro sahneleniyor ki gülmemek elde değil.

  Aynı zamanda ağlayın da! Çünkü bu toplumun başına musallat olmuş bu kör cehalet bulutları toplumun üzerine hiç de rahmet yağmuru olarak yağmaz. Bazı gençlerin gerine gerine bunların söylemiyle nirvanaları yaşaması ve kendilerini Kaf Dağı’nda hissetmesi bu karanlık bulutların gölgesi; toplumun kışkırtılması ise bunların zehirli meyvesidir.

  Bu İngiliz kalıntıları, İngilizler tarafından işgal edilmelerine ve sürekli ülkenin bağımsızlığını tehdit etmelerine rağmen İngiliz okullarında okuyacak, İngilizce konuşacak, İngilizce yazacak, İngilizce hava atacak ve İngilizce tabelalarını bir gurur nişanesi ve elitlik olarak görecek kadar “Türkçü”; Ülkenin kurucu iradesinin yazdığı, çizdiği, konuştuğu ve taşıdığı bir dili ve Müslüman halkın dininin dili olan ve her gün minarelerinden yüksek sesle haykırılan Arapça yazı ve söylemleri hedefine koyup, “Arapçılık” söylemi ile halkını, Arapça tabelaları ve İslam dinini hedefine koyarak tetikçilik yapacak kadar “Milli ve yerlidirler”! Ne yaman bir çelişki değil mi?

  Kaç zamandır Yahudi zihniyetini konuşup duruyoruz. İşte bu tam bir Yahudi fitnebazlığıdır. Ve bu fitnenin en tepesinde de İngiliz kafasının olduğundan kimsenin kuşkusu olmasın.

  Osmanlıyı yıkan da bu zihniyetin kuklalarıydı. Batı sevici bir grup genç, aşağılık kompleksleriyle kendi değerlerini alaşağı etmişlerdi. Bugün aynı batı sevici tetikçiler, memleketi ve insanını aynı kompleks ve söylemlerle bir uçuruma sürükleme peşindeler. Allah Fırsat vermesin.

Selam ve dua ile