• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

  Birçok kişi Müslümanların mal, mülk ve makam edinmelerini rehavet göstergesi olarak gösterip eleştiri konusu eder.

 Aslında ben de eleştiriyorum. Ama mal, mülk ve makam edinmeyi değil; bunların doğru bir şekilde kullanılmamasını eleştiriyorum. Çünkü bir İslam hareketinin ve toplumunun etkin ve yetkin makam sahiplerine ihtiyacı vardır. Ve hatta bu konuda Müslümanların bir kısmı özellikle sevk edilmelidir.

  Çünkü İnsanın yeryüzündeki halifeliğini yerine getirmenin bir yolu insan sayısı, güç, mal ve makama bakar.

  Hz. Yusuf’un(a.s) “Yûsuf, “Beni ülkenin hazinelerine bakmakla görevlendir. Çünkü ben iyi koruyucu ve bilgili bir kişiyim” dedi.” (Yusuf 55) ayetinde belirtilen makamı istemesinin bir yönü buna bakar. 

 Hz. Lut’un(a.s.), kendisinden Allah’ın elçilerini isteyen azgın ve sapkın topluluğa karşı; “Ah keşke size yetecek gücüm kuvvetim olsaydı…”(Hud 80) demesinin bir yönü buna bakar.

 Zalimlerin Hz. Şuayb(a.s) için; “Dediler ki: “Ey Şu’ayb! Dediklerinin çoğunu anlamıyoruz. Hem biz seni aramızda zayıf görüyoruz. Eğer kabilen olmasaydı, seni taşa tutardık. Zaten sen bizce itibarlı biri değilsin.”(Hud 91)  demelerinin bir yönü buna bakar.

 Hz. Süleyman’ın(A.s) Peygamberlik yönü buna bakar. O(a.s) güç ve iktidar sahibiydi. Hakeza örnekler çoğaltılabilir.

 Son yıllarda Müslümanların neden sosyal ağlar; Twiter, facebook, Signal, telegram ve Whatsapp gibi platformlar kuramadıklarına yönelik özeleştiriler artmaya başladı. Sadece bu alanda mı? Aksine bilim, sanat, sosyal, ekonomi ve siyaset gibi birçok alanda da etkin ve yetkin kişileri oluşturamamanın ezikliğini yaşıyoruz.  Ve bunların hemen hemen hepsi ilme, mala, makama ve güce bakmaktadır.

 Siyer tahlilcileri Hz. Ebu Bekir(r.a)’dan bahsederken hilmine, ilmine, kültürel bilgi ve konumuna, malına ve iş adamlığına bakarak bazı tahliller yapmış ve sahip olduğu bu meziyetlerle İslam’a çok fazla etkin kişileri kazandırdığını ve onlarca köleyi para karşılığında alıp azat ederek, işkencelerden koruduğunu dile getirmişlerdir.

 Bugün İslam ümmetinin de bu tür kişilere ve bahsettiğim unsurlara ihtiyacı vardır.

 Eğer gücünüz yoksa sadece dille eleştirirsiniz, hatta sadece kalbinizle buğzedersiniz, hatta adamlarınızı sarı öküz misali bir bir düşmana yem edersiniz; yönetemez yönetilirsiniz, değiştiremez değiştirilirsiniz, hükmedemez hükmedilirsiniz, kazanamaz kaybedersiniz…

 Eğer ilim, sanat, siyaset vs. gibi alanlarda yetişmiş Ebu Bekirleriniz yoksa nesliniz, gençleriniz ve toplumunuz rol model alacakları ve kendilerinden etkilenecekleri başka Ebu Bekirler(!) bulacaktır, Allah muhafaza. Ki bugün bulmuyorlar mı? Sadece çocuklarınıza bakmanız olayın vahametini anlamaya yeter de artar bile.

 Hz. Resul-i Ekrem(a.s.v) bir Hadis-i Şeriflerinde mealen; “Allah kimi kuluna fakirlik vermiştir, zengin olsa helak olur; kimisine de zenginlik vermiştir, fakir olsa helak olur…” buyurmuşlardır.

 Öyleyse duamız; “Allah’ım sen zenginlikle, mevkiyle, makamla, şanla şöhretle helak olmayacak kardeşlerimizin sayısını arttır, davana güç kuvvet ver ve Müslümanlara ve mazlumlara rahat bir nefes aldır.” (Amin)

Selam ve dua ile