• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
SON DAKİKA

İki Cihan Serveri (as), şöyle ferman buyuruyor: 

 “Öyle bir gün gelecek ki, kafirler aç kurtların leşe saldırdıkları gibi size saldıracaklar. 

Sahabe: “Biz o gün sayıca az mı olacağız ya Resulullah! 

Peygamberimiz: “Hayır, aksine o gün sayınız fazla olacak, ama selin önündeki çer çöp gibi olacaksınız. Zira Allah sizin korkunuzu düşmanlarınızın kalbinden söküp alacaktır ve sizin kalbinize “Vehn” yerleştirecektir. 

Sahabe: “Vehn” nedir ya Resulallah? Deyince,  

Peygamberimiz: “Vehn” dünyayı fazlaca sevmek ve ölümü kötü görmektir.” Allah Resulü  (as) 

Taaa,  1400 yıl önce, bugünkü halimizi çok güzel tasvir etmiştir. 

Bugün Gazze’de, Suriye’de ve dünyanın dört bir yanında zalimleri, Siyonistleri bu denli cesur kılan, yeryüzünde yaşayan 2 milyar Müslümanın çer çöp misali, dünya seline kapılmalarındandır. 

Kalplerimizdeki, ilahi aşkın, heyecanın yerini dünya ve dünyalıklar aldıkça, ağırlığımızı kaybettik. Bu nedenle  Rabbimiz düşmanın kalbinden heybetimizi, korkumuzu söküp aldı. 

Zira bizler “Vehn” (Dünya Sevgisi) ile hafifledikçe düşmanımız bizleri hafife alıp, kâle dahi almadı. 

Hakeza  bu nedenle bugün aç kurtlar gibi ümmetin başına üşüşmüş zalim ve kafirler her biri bir parçamızı koparma derdinde. 

Evet, bizler başta içten kalemizi nefis ve şeytanın eline bıraktığımız gün kaybettik. Zira şeytan ve dostları kaleyi feth ettikten sonra o kalede istedikleri şekilde cirit atarlar. 

Ne zaman ki  bizler “Vehn” ile kaybettiğimiz kale’mizi feth edersek, işte o zaman iç ve dış mihraklara karşı kavi ve güçlü durmasını başaracağız inşallah! 

Hem biz güçlendikçe, zayıf ve mazlumların imdadına da yetişip onları da bu esaretten kurtaracağız biizniAllah! 

O nedenle diyoruz ki, fetihler gerçekleştirmek için, önce dünya ve dünyalıkların çepeçevre kuşattığı gönüllerimizin fatihi olmalıyız. 

Bizler gönüllerimizi, hanelerimizi,  

Çocuklarımızı ve sokaklarımızı 

Feth edersek, Rabbim bizlere daha büyük fetihler nasip edecektir inşallah! 

Yani tek çare,  Ümmet olarak yeniden kalkıp bir diriliş muştusu yazmaktır. 

Biz dirilmedikçe Ümmet dirilemez, direnemez ve mazlumlar kurtuluşa eremez. 

Yani, kıymetli okur kardeşim! 

Çare sen! 

Umut sen! 

Işık sensin! 

Zira sen bağrında bir Ümmetin davasını, sevdasını ve umudunu taşıyorsun. O nedenle sen düzelirsen, sen kendine gelirsen, 

Sen istikbal ve istiklâlini inşaa edecek salih ameller işler, sadık nesiller yetiştirirsen,  

İşte o zaman bu mazlum Ümmet kurtulur. Tüm zalimler zelil ve rezil olur.