Sen kim oluyorsun!  

HÜDA PAR’ın Hür adaylarının, canla başla karşılığını yalnızca Allah’tan bekleyerek yürüttükleri hummalı çalışma tüm hızıyla devam ediyor. 

İnanıyoruz ki, bugüne kadar, hiçbir siyasi parti, bu ülkenin mazlum halkını bu denli sevgi ve muhabbetle kucaklamamıştı.  

Zira HÜDA PAR’ın her bir ferdi, muhabbet fedaileridir. 

Öyle ki, tarih hiç böyle doymamıştı sevgiye, muhabbete, iyiliğe ve mertliğe... 

Evet HÜDA PAR, tüm şehirlere, ilçelere, köylere, mahallelere, sokaklara, hanelere ve gönüllere muhabbet ve nurunu taşıdı. 

 Ülkemizin en ücra köşelerinden tutun da dünyanın dört bir yanında artık, HÜDA PAR konuşuluyor. 

Yeni bir Parti olmamız hasebiyle, belki öyle hazineden oluk oluk, yardım almadığımız için, çok fazla reklamımızı yapamıyor olabiliriz, fakat zaten HÜDA PAR’ın her bir ferdi birer hazine misalidirler. İşte bu imanlı, ihlaslı, cesur, fedakar duruşlarıyla halkın yoğun teveccühüne mazhar olduklarından reklama da pek gerek kalmıyor zaten...  

Diğer tarafta tüm insanlığın umudu olan HÜDA PAR’ın güneşinden rahatsız olan, kendini özgür zanneden özürlüler mi dersiniz..  

Dağda kala kala beyni örümcek ağıyla sarılmış, kuş beyinli Bessê’yi mi dersiniz, sağda solda çemkirerek yeterince HÜDA PAR’ın reklamını yapıyorlar zaten..  

Rabbimiz nelere kadir değil ki, bazen düşmanın eli ve diliyle de, 

Hakikati gün yüzüne çıkarıyor Elhamdülillah!  

Yeter ki, bizler istikamet üzere kalabilelim.  

Neymiş efendim HÜDA PAR “Dersime ayak basamazmış(!)” 

Hadi oradan Dağ faresi!  

Sen kim oluyorsun da, HÜDA PAR’IN adını ağzına almaya cüret ediyorsun!  

Madem Kürtçe konuşmak Soy kırımsa, neden yıllarca bu mazlum halkın kanı üzerinden rant devşirerek, Kürdistan için mücadele ediyoruz deyip, en büyük soy kırımı, ihaneti, yine Kürt halkına yaptınız. Siz kendi çocuklarınızı Avrupa’lara okutmaya gönderip, bu mazlum Kürt halkının çocuklarını da dağa gönderip, nice anaların yüreğini yaktınız, nice çocukları babasız bıraktınız. Yıllarca bu halkı, “oy’unuzu kendinize verin” diyerek kendi çıkar ve menfaatiniz uğruna kullanıp, kurban ettiniz.  

Fakat bakıyorum da artık bir taraftan kırk yıldır DEM tutmayan densizler, diğer tarafta,  

DEM’in suç ortakları olan, beyin özürlülerin etekleri tutuşmuş durumda...  

Vallahi bu haset ateşi sizi yakıp kül edecek. Bu ateşiniz, bizim azim ve gayretimize asla zarar veremez.  

HÜDA PAR’ın güneşine gölge düşüremez bu böyle biline.!  

Yıllarca yalan ve manipülasyonlarla uyuttuğunuz, bu millet artık o derin uykudan uyandı ve hakikati gördü... 

Boşuna uğraşmayın, HÜDA PAR’ın güneşi çoktan doğmuştur. Umarım henüz vakit varken, sizler de içerisinde bulunduğunuz karanlıklardan aydınlığa doğru koşarsınız. Zira kurtuluş hakikat yolundadır.

Selam kurtuluşa erenlerin üzerine olsun!