• DOLAR 34.56
  • EURO 36.167
  • ALTIN 2981.646
  • ...

14 Şubat sevgililer günü bir Hristiyan geleneğidir.

Sevgililer günü, evlilik dışı gayri meşru ilişkilerin normal görülüp, mar­kalaştırılmak istendiği bir gündür.

İffet ve hayâ perdelerinin zedelen­diği bir gündür.

Nikâha, toplumun mihenk taşı o­lan aileye düşman olan zihniyetin gü­nüdür.

Dolayısıyla İslâm medeniyetinde böyle bir gün yoktur.

Bu gün, Batılı emperyalist ve kapi­talist sistemin Müslümanlara dayattığı, fuhşun ve çirkefin doruk noktaya çık­tığı bir gündür.

İnsanlığın ve İslam'ın düşmanı o­lan batının bu çirkef gününü kutlamak, Müslümanlara kesinlikle yakışmaz.

Zira Efendimiz (sav) buyuruyor: "Sizden kim bir kavme benzerse oda onlardandır." Dolayısıyla Hristiyanlık adetlerini gündem yapıp, doğum günü, sevgililer günü, anne ve babalar günü deyip, bir de kendimizce bir fetva kis­vesi bulmak iman ehli bir topluma ya­kışmaz. Zira bizim aziz dinimiz anne-baba ve eşimize karşı, sadece bir gün değil her gün gönlümüzün muhabbetle dolu olmasını istiyor ve emrediyor. Şu­nu asla unutmamak gerekir, bizler Ba­tıya benzedikçe, maddi ve manevi ola­rak batmaya, sahip olduğumuz değer­lerimizi kaybetmeye devam ederiz. Bu nedenle bir an önce, özümüze; İslam o­lan fıtratımıza dönmeliyiz.

Ayrıca sevgi kavramını kirleten sev­giden yoksun, fakat sevgiliden bah­sedenlerin en büyük amacı, günah ve harama teşvikle beraber, bunu toplum içerisinde içselleştirip yaygın bir hale getirmektir.

Bu vesileyle, milyonlarca dolar harcanarak kapitalist sistemin çarkına da su taşınmış oluyor.

Dolayısıyla bu tür gayri İslami adet­ler, toplumumuzda kültürel tahribata ve kimlik bunalımına sebebiyet ver­mektedir.

Özellikle yeni yetişen nesli öz de­ğerlerinden koparıp, Batının hayat tar­zına özendirmek ve benzetmektir he­defleri... Alınacak tek önlem, kendi kül­türel mirasımızdan ve dini anlayışımız­dan kaynaklanan değerlerimize sa­hip çıkmalı, bu değerlerimizi yaşayarak ve yaşatarak toplumda yaygın bir ha­le getirmeliyiz.

Hiç şüphe yoktur ki, milletler dini ve manevi değerleriyle tanınır ve ayak­ta durabilirler.

Zira İslam'dan daha sağlam bir te­mel yoktur. Bu temel üzerine inşa edi­len değerler kolay kolay sarsılmaz en ufak bir sarsıntıda yerle bir olmaz bi­izniAllah. Hakeza, kalbimizdeki sevgi kökleri marifet ve muhabbetullah a­ğacına bağlı kaldıkça, bu membadan beslendikçe, her dem yeşermeye, sev­giden yoksun kalplere hayat vermeye devam edecektir. Gelin yüreğimizde­ki bu pak muhabbetleri, menfaatlere kurban etmeyelim. Sevgimiz de say­gımız da Allah için olsun ki, "kıyamet günü hiç bir gölgenin bulunmadığı gölgeden..." bizler de nasibimizi alabilelim.

Vedûd olan Rahman’a emanet olun. Vesselam.